• batida "avicenna" olarak anilan, turk islam hekimi ve filozofu.
  • en önemli eserleri sifa ve "kânûn fit-tib" tir.
  • islam filozofu. aristotelesçi felsefe anlayışını islam düşüncesine göre yorumlayarak, yaymaya çalışmış, görgücü-usçu bir yöntemin gelişmesine katkıda bulunmuştur.
    buhara yakınlarında hormisen'de doğdu, 21 haziran 1037'de hemedan'da öldü. gerçek adı ebu'l-ali el-hüseyin b. abdullah ibn sina'dır.
  • mevlana'nın mevnevi adlı eserinde " aşkın teşhis ve tedavisiyle ilgili bölümlerde ibni sina'nın " şifa " adlı kitabından alıntılar yaptığını duyunca kiltabı aradım ama bulamadım.

    galiba henüz türkiye'de basılmamış.
  • 17 yaşında butun ilimleri* hatmettikten sonra "işte insan, nerde ilim", musikiyle tanıştıktan sonra "işte ilim, nerde insan" demiş büyük şahsiyet.
  • kendisinden bahsederken ibne sina veyahut "ibne sinan" şeklinde gudubet laflar kullanan densizlerin ömür boyu lanetleneceği rivayeti ile bilinen tıp alimidir. bu lanetin en önemli unsuru ise ssk'nın sosyal güvencesi altında olmaktır. hastanelerde 39 yıl süründükten sonra hatasını anlayan zat tevbe edip yola gelir ama nafiledir. sen onca sene bok ye, sonra da 'ağzım kokuyor' diye yakın. hey hat...
  • en önemli tıp eserinin orjinal adı "el-kanun fi't-tıb" olan filozof
  • kendisi, görüp tanıdığım en zeki ve güçlü hafızalı kimse olması yanısıra bir gecede 10 (on) gittiği rivayet edilir ki ölürken bile siki havada gitmesi bi nebze bu duruma kanıt gösterilebilr.

    zamanın krallarına, gençleri cinsellik ve seks konusunda serbest bırakmaları; bunun onların bedensel ve zihinsel gelişmelerini olumlu etkileyeceğini anlatarak da bilimini dinine karıştırmayarak bir kez daha hayranlık yaratmıştır bünyemde. ali * koyu bi aristocu ve şarapçıdır aynı zamanda.

    sanılanın aksine acemlidir bu vatandaş, ayrıca türklerden de hiç hoşlanmayan bir filozoftur. yaşamı boyunca türlü zevk ve çileleri en uç boyutlarda tatmış, görmüş, geçirmiş; boktan bi halet i ruhiyede ölüp toprağa karışmıştır.
  • "...ibn sina varlık teorisiyle öyle bir etki yapmış oldu ki, latin skolastikleri arasında kendisine bu konuda bir şeyler borçlu olmayan tek bir metafizikçi yoktur..."
    "...m. forest'in tesbitine göre, ortaçağ avrupası' nın en büyük filozofu aquino'lu saint thomas'nın eserlerinin tümünde, ibn sina'dan tam 251 nakil vardır..."
    "...ortaçağ düşünürlerimizden biri üzerinde bir etüd olmasın ki, onun ibn sina felsefesiyle irtibatları etüd edilmemiş olsun..."
    "...ibn sina, st. augustin, aristo, boece ve st. jean damascene'den sonra, batı'nın inanıp güvendiği çok yüksek birkaç otoriteden biridir. elbette o tartışılmış ve kimilerince reddedilmiştir ama, bununla beraber onun etkisi öylesine derindir ki, eğer batı onu tanımamış olsaydı, batı düşüncesinin ortaçağ'da ne olmuş olacağını hiç bir şey tayin edemezdi..."
  • yasadigi donemlerde iran'in turk egemenliginde olmasi, kendisinin turk olduguna bir isaret degildir. hatta ibni sina'nin turk olmadigini, aslen farsi kokenli, anadili her zaman farsca olmus bir kimsedir.

    cogu insan kendisinin dogum yerinin, gunumuzde buhara olarak da bilinen bolge olmasi, bu nedenle de ozbekistan sinirlari icinde olmasi nedeniyle kendisine turk yakistirmasi yapar. halbuki ozbekistan'in, ibni sina'nin dogdugu yillarda hicbir sekilde daha turk kavimler tarafindan toplu goce maruz kalmamis olmasi gozden kacirilmamalidir.

    ozbekistan'a turk gocmenler, gec gazneliler doneminde, hatta buyuk bir kismiysa buyuk selcuklular doneminde yerlesmislerdir. oyle ki turkmenistan topraklari dahil, azerbaycan topraklari dahil bircok alan, o yillara kadar tamamiylen fars kokenli insanlarin yasadiklari topraklardir. anadolu'dan ise hic bahsetmemek gerekir.

    turkler'in o zamanlar yalnizca ordunun ve devlet yonetiminin basinda oldugunu goz onunde bulunduracak olursak, turkce'nin ise sadece orduda kullanilan bir lisan oldugunu dusunecek olursak, isfahan, semerkant, buhara ucgeninde yasayan, avrupalilar'in daha agaclarda goguslerine vurup savas cigliklari attiklari siralarda ilimde fevkalade ilerlemis olan uygarligin da aslinda farsiler oldugunu dusunursek, bu ucgen icinde dogan ibni sina'ya yapilan "turk" yakistirmasi, yalnizca bizim ortaokul tarih kitaplarindaki "almanlar yenilince biz de yenilmis sayildik" tarzi geyiklerden oteye gitmemektedir.
hesabın var mı? giriş yap