anneme
-
anne girdin düşüme!
yorganın olsun duam,
mezarında üşüme!
anlamam anlatamam;
düşen düştü peşime,
artık vadeler tamam...
necip fazıl kısakürek -
"fakir yatağının kıyıcığında,
bir ölü lambanın kör ışığında,
sararmış yüzünün kırışığında,
beliren kederi okudum anne!
dışarda inliyen rüzgâr kudurmuş,
ruhumu okşıyan nefesin durmuş...
bir ümit: göğsüne uzandı elim;
heyhat ki o müşfik yürek te durmuş."
kimilerine göre orhan velinin yayımlanmış ilk şiiridir. -
bu konularda hassas olan insanların dinlememesi ya da okumaması gereken 1 dakika 10 saniyelik; bir ömür.
-
bir rap şarkısından beklenmeyecek kadar duygusal bir şarkı, ağlatabilen bir rap şarkısı.
-
bu kadar kisa bir sürede, ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi o duygular. sarki degil bu bambaska bir sey.
-
"ilk nefesimde ben senin, son nefesinde sen benim kollarımda..." gibi inanılmaz güzel bir sözü içinde barındıran modern ağıt. ilk kez dinlettiklerinde gözyaşlarımı tutamadım; ilk kez dinlettiğim ve ağlamayan kimse olmadı.
-
bestesi kadri cerrahoğluna ait üç dakika otuziki saniyelik pek güzel bir tango. tango turco isimli albümde kadri cerrahoğlu tarafından seslendirilmiştir. onun dışında ibrahim özgür de söyler. her kim söylerse söylesin o kişi gider, yerine annesinin dizinin dibinde ağlayan ufak bir çocuk belirir. çok içli bir tangodur:
daima peşinde çılgınca gezdim
derdine katlandım canımdan bezdim
sen bana derdin de ben dinlemezdim
anladım sevdası yalanmış anne
keşke saçına el sürmez olaydım
onu her şeyden çok sevmez olaydım
ellerle gezerken görmez olaydım
kıskançlık ölümden yamanmış anne
kaç gece yalvardım sevgilim diye
ümidim, hayatım, emelim diye
gençliğin zehriyle sararmış anne
bağrıma bastığım yılanmış anne
keşke saçına el sürmez olaydım
onu her şeyden çok sevmez olaydım
ellerle gezerken görmez olaydım
kıskançlık ölümden yamanmış anne -
bilmem kaç zaman önce ceza ile, candan erçetinli bi turneye çıktıklarında muhattab olmuştum. yaş itibarı ile hafif bi baş ağrısı yapıyor, yetişmek istiyor insan sözlere, eşlik etmek. ama zor. e biz bir dönemin çocuğuyuz hani "elime alayım çakmağımı ritme uygun sallanayım" isteyenlerden.
ve bir gün, el mecbur bir stajyeri alıp karşınıza "haydi bakalım, bütün günü birlikte geçiricez" moduna girdiğinizde başlıyorsunuz onun gibi yaşamaya, onun müziklerini dinlemeye. şikayet etmek ayıp, ruhumuzu tazeliyor çıtır. ceza ile ikinci karşılaşmam bu günlere denk gelecekmiş demek. bu parça ise gün içinde en az onbeş kez dinlediklerimizden. ister istemez sözler belleniyor. fena da değil hani. ben "hımm viyola ile giriş yapmışlar, ilginç" diyorum. o "o kadar sanatsal yaklaşmasak" diyor. buyrun, sözleri yazayım da tam olsun... ooo yeeaaahhh...
gözlerim ateşte donmuş bir süre
yoktum ortalarda
beni gören herkes
beni ben zannetmişti merkez
naapiyim bana yardim et allah
ıslak gözlerin üstüne nur gibi kar yağmış
bahçesinde solmadı tek bir çiçek bile
kuru kuru gitmek olmaz
bir dilek dile
ölümün önüne geçmek olmaz yok isyan
ancak buna kalp dayanmaz
ancak farkına varmak gerekir
herhangi bir suçlu aranmaz
ilk nefesimde ben senin
son nefesinde sen benim kollarımda
şimdi ise güneşim, ayım, meleğim, yıldızım...** -
rıza polat akkoyunlu'ya ait bir şiir.
"otuzbeş yıl ardından
yüzüme gülen anne
sırrını söyler misin
bu değişen bende ne
keder eli yakama
yapışmış bırakmıyor
gün bildiğim gün ama
isıtmıyor, yakmıyor
renkler mi başkalaştı
gördüklerim rüya mı
söyle, kimler paylaştı
masaldaki dünyamı " -
ceza yla sevdim türkçe rapi ve ondan başkasını da dinlemememin yegane sebebidir bu parça. ilk dinlediğim gün 100 defa arka arkaya dinlemiştim bu eseri. duygular ancak bu kadar güzel anlatılır demiştim ve de helal olsun. keşke biraz daha uzun olsaydı bir de...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap