• "ilk nefesimde ben senin, son nefesinde sen benim kollarımda..." gibi inanılmaz güzel bir sözü içinde barındıran modern ağıt. ilk kez dinlettiklerinde gözyaşlarımı tutamadım; ilk kez dinlettiğim ve ağlamayan kimse olmadı.
  • bilmem kaç zaman önce ceza ile, candan erçetinli bi turneye çıktıklarında muhattab olmuştum. yaş itibarı ile hafif bi baş ağrısı yapıyor, yetişmek istiyor insan sözlere, eşlik etmek. ama zor. e biz bir dönemin çocuğuyuz hani "elime alayım çakmağımı ritme uygun sallanayım" isteyenlerden.
    ve bir gün, el mecbur bir stajyeri alıp karşınıza "haydi bakalım, bütün günü birlikte geçiricez" moduna girdiğinizde başlıyorsunuz onun gibi yaşamaya, onun müziklerini dinlemeye. şikayet etmek ayıp, ruhumuzu tazeliyor çıtır. ceza ile ikinci karşılaşmam bu günlere denk gelecekmiş demek. bu parça ise gün içinde en az onbeş kez dinlediklerimizden. ister istemez sözler belleniyor. fena da değil hani. ben "hımm viyola ile giriş yapmışlar, ilginç" diyorum. o "o kadar sanatsal yaklaşmasak" diyor. buyrun, sözleri yazayım da tam olsun... ooo yeeaaahhh...

    gözlerim ateşte donmuş bir süre
    yoktum ortalarda
    beni gören herkes
    beni ben zannetmişti merkez
    naapiyim bana yardim et allah
    ıslak gözlerin üstüne nur gibi kar yağmış
    bahçesinde solmadı tek bir çiçek bile
    kuru kuru gitmek olmaz
    bir dilek dile
    ölümün önüne geçmek olmaz yok isyan
    ancak buna kalp dayanmaz
    ancak farkına varmak gerekir
    herhangi bir suçlu aranmaz
    ilk nefesimde ben senin
    son nefesinde sen benim kollarımda
    şimdi ise güneşim, ayım, meleğim, yıldızım...**
  • bu konularda hassas olan insanların dinlememesi ya da okumaması gereken 1 dakika 10 saniyelik; bir ömür.
  • rap midir, ağıt mıdır, sagu mudur bilmem ama; 1 dakika 10 saniyede insanın gözlerini doldurduğu kesin..
  • bir gün içimizdeki tüm o öfke nöbetlerini boşaltan, hayatımızda hiç olmamış [ve bir daha da olmayacak] derin boşuklarla uyandığımızda yalnız olduğumuzu anladığımızda ve artık bundan sonra hep yalnız olacağımız fikri keskinleşmeye ve netleşmeye başladığında, bilinç denilen şeyin kaybedilebileceğini ve geri gelmesinin uzun zaman sürdüğünü tecrübe ettiğimizde, tüm o kontrollülük, hissizlik, vurdumduymazlık halleri birer birer buharlaşırken kendinize susacak bir an ararsınız işte o an bu şarkının başladığı andır. tüm kemikleriniz kırılırken içinizdeki boşluğun sebepleri bu şarkının sözleri ile birleşir ve hayatınıza altyazı olur.

    hiç bilmediğiniz dilleri bir sabah kalktığınızda öğrendiğinizi farketmek gibidir anne ve ölmek.

    bahçesinde hiç solmayan çiçekleri düşündüğünüzde içinizdeki tüm çiçekler kurur/dökülür. ve hatta şarkının bir
    yerinde

    ilk nefesimde ben senin
    son nefesinde sen benim kollarımda

    dediğinde yolda kenarda durup araçların geçmesini seyreden bir deli olabilirsiniz. hayat kadar kısadır bu şarkı. kısadır işte hayat gibi. neyse...
  • bir rap şarkısından beklenmeyecek kadar duygusal bir şarkı, ağlatabilen bir rap şarkısı.
  • bu kadar kisa bir sürede, ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi o duygular. sarki degil bu bambaska bir sey.
  • ilk nefesimde ben senin, son nefesinde sen benim kollarımda
    şimdiyse güneşim, ayım, meleğim, yıldızım...

    her dinleyişimde beni ağlatır istisnasız.
  • "gözlerim ateşle dolmuş bir süre yoktum ortalarda
    beni gören herkes beni ben zannetmiş merkez ne yapayım bana yardım et allah,
    ıslak gözlerimin üstüne nur gibi kar yagmış bahçesinde solmadı tek bir çiçek bile kuru kuru gitmek olmaz bir dilek dile
    ölümün önüne geçmek olmaz yok isyan ancak buna kalp dayanmaz ancak farkına varmak gerekir herhangi bir suçlu aranmaz
    ilk nefesimde ben senin son nefesimde sen benim kollarımda şimdi ise güneşim, ayım, meleğım, yıldızım"

    ceza' nın kollarında vefat eden annesi için yazdığı kısa ama derinden etkileyici parçası.
  • üç koca asır oldu sensizlik. varlığına doyamamıştım ki yokluğuna alışayım. yoksunum, yoksulum sensiz annem...
hesabın var mı? giriş yap