140 entry daha
  • beyaz adamın patron, el patron gibi sıfatlarından biri. fethiye'de sahibi anlamında sa'bısı derler. sahibisi demenin kaba ve yutulmuş hali gibi.

    kedi eniği önce sahip yakalamayı öğrenir, sonraları keme yakalar.

    bu hayatta bi kuru götümüz var, ona da sahip çıkalım.

    ***
    ölümüm boğazımda yuvalı
    genzimden getiriyorum
    iki parmağımın arasında evirip kokuyorum
    babam kokuyor
    bu kadarına sahip miyim?
    (bostancı, 4 haziran 2008)

    orospu neden sevilir, metres neden sevilmez? metrese karıyı da ekleyelim.
    ilk ve sade yanıt "orospu şımartır da ondan," çıktı. benimki: orospu senin değil diye sevilir, metres senin diye sevilmez. insan sahip olduğunu (veya sandığını) sevemez. temelde insan ancak bütünüyle sahip olamayacağı kimseyi sevebilir. en çok çıldırtabilen de sevdiği olur. sahip olduğunu sadece korur bakar şefkat gösterir vs. insan insana sahip olamaz, kendine bile olamaz, insan özgürlüğe çarptırılmıştır, ama sahiplik sanısı bile sevmesine engel olur. sonradan sevdiğini anlamaların bir kısmı odur işte: olduğunu sandığı kişiye sahip olamadığını sonradan anlamıştır. (bkz: orospu/@ibisile)

    depresyon ve panik ilaçları, içerideki deli-ama-haklı kıllı ruha karşı, eş dostun veya teknik bilen birinin hatırlı aracısı olması. bu hatır şikesi genellikle bireyin, içerdeki vahşiyi [içben, içgüdü, bilinçdışı] anlamasıyla değil, çenesini kapatmasnı sağlamayla sonuçlanıyor. özet: hasta için ilaç ve ruh hekimi, içerdeki kara sahibin susmasını, durmasını sağlayan suç ortakları. o susturma asla garantili olmaz, cahil sahip sesini duyuracaktır. kendinden uzak kalmak hak değil, suç.

    sevgilini (hadi kılçık atalım, seviyorsan) zannettiğin kadar kıskanmazsın, daha doğrusu dayanamam sandığın doğru değil. o ne ki, erkekler biz, en iyisiyle, reddedilmeyle* büyüyoruz. sahip olamamak* (aynı zamanda sahip olunamamak*) varoluşun açmazı, normal bir duygu. onun bir uzantısı, ortada bir öteki yokken bile sevgilimiz bizi herkesten fazla sinir eder*. sinir etme yetkisi vardır. biz de sevgilimizi sinir eder, çaresiz bırakırız. bunun biraz öyle biraz böyleleri* yaşam içinde akar. dalgalanma aynı çiftin ilişkisi içinde dengelenmez, hesaplaşılamayabilir. sevgilileri ve eşitsiz sevgi durumlarını devralıcaz, devredicez; acılı ve çılgın şekilde sürüp gidecek. bizler öbür karanlığa yaşlı büyümemiş yürekler olarak intikal edebiliriz.

    sürüp giden ilişkide, dışarıda işi gücü olan kaçandır, sevmeyendir, daha doğrusu sevilen. işsiz güçsüz olan, yeterli oyalantısız bekleyen, aşıktır, yakınmacıdır. kişisel değil durumsal duygular yani rol bütünlemeleri.. ikisinin de oyalantısı bol diyelim, eve erken dönen, ötekini bekleyen, ötekine hazırlanan ilişkinin seveni ve sahibidir.

    "ama don juan aşık değildir. havaidir ve nefsine düşkündür. kuzeylilerin "aşk"a verdikleri derin ve huzursuz anlamla sevmez. asla kendini duyguya kaptırmaz. sahip olan odur, ona sahip olunamaz- gücü de buradadır." nikos kazancakis - ispanya, yaşasın ölüm

    (ilk giri tarihi: 31.10.2016)

    (bkz: sahib), msabu
    (bkz: sahibi), sahibinden/@ibisile
    (bkz: sahipli), sahipsiz, sahipsizlik
    (bkz: sahip olmak), sahip olma arzusu
    (bkz: sahip olmamak özgürlüktür)
    (bkz: sahip değilsen kaybetmezsin)
    (bkz: iye/@ibisile)
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap