• 19. yüzyılın son yarısında fransada gelisen bu edebiyat akımına realizmin ilerletilmis versiyonu da denebilir. sanatci olayları ve kişileri bir bilim adamı gozunden incelediğinden ötürü determinizme gore hareket etmekten ya da cirkin , igrenc olarak nitelenebilecek kısımları betimlemekten cekinmez.
  • bunun bir gomlek ustu nudism oluyor, sevgili almanlarin bir bulusu olaraktan.
  • aynı zamanda soyacekimi savunan sanattır... kisinin sahip oldugu erdemler, cevresinden - soyundan kaynaklanıyodur.. kisinin bunda kendi payı yoktur..iyi cevreler iyiyi, kotu cevrelerse kotuyu yetistirir..
  • türkçesi doğalcılıktır.
  • sanat akımının ötesinde natüralizm bir dünyayı ve evreni algılama perspektifidir, bir bireysel düşünce çerçevesidir. fiziksel olarak varolanın, doğanın ve evrenin dışında ve ötesinde bir varoluşu reddeder, tüm toplumsal ve bireysel özelliklerin fiziksel olandan kaynaklandığını savunur, materyalizmle ve pozitivizmle atbaşı gider.
  • toplumu bir bilim adamı titizliğiyle gözlemeye, en ince ayrıntılarıyla betimlemeyi öngören 19. yy ortalarından itibaren romantizme karşı ortaya çıkan realizmin bi üst basamağı olan akım.

    bu akım özelikle öncelikle emile zola ile bir aşırılığa yönelmiş, insanın özgürlüğünü sıfıra indiren bir akıma dönüştürmüştür.insanı toplumsal koşulların kuklası olmaya mahkum eden bu anlayış doğası gereği sanat ve edebiyattaki özgürlüğü sınırlandırmıştır.
  • aynı zamanda türkiye'de geçersiz bir eğitim felsefesi. çocuklara ahlaki değerleri verirken gerçekçilikten uzaklaşmamak gerektiğini ve çocuklar ahlaki değer olgunluğuna gelene kadar onları ahlaki ve dini öğretilerden muaf tutmanın gerekliliğini savunur.
  • ilk bakışta bilim ve doğalcılık oldukça uyumlu gözükmektedirler. hatta doğalcılar kendilerini bilimin tek savunucusu olarak tanıtmaktadırlar. ancak bu görüntü detaylara indiğimiz zaman bozulmaya başlar, hatta doğalcılığın bilimle çeşitli açılardan çeliştiği ortaya çıkar:

    http://www.youtube.com/…?v=-cfkoravqb0&feature=plcp

    (bkz: bilim ve doğalcılık)
  • doğalcılık (natüralizm)
    fransa’da 1897’de ortaya çıktı.
    gözlemle birlikte bilimsel deneyi de uygulayan edebiyat akımıdır. bilim
    ile endüstriyi çağdaş dünyaya özgü güzellik olarak görmüşlerdir.
    gerçekleri betimleyip bunları sınıflandırma yolunu tutmuştur. gerçekleri
    çarpıtmadan yansıttıkları için gerçekçiliğin bir uzantısıdır. ancak toplum
    çözümlemesiyle gerçekleri gösterme, tipleştirme yoluyla karakterlerin ve
    çevrenin belirleyici niteliklerini belirtme yolunu seçmemekle gerçekçilikten
    ayrılır. gerçekçilik içinde bir deneyim olarak kalmıştır.
    yazar bir tutanakçı gibi davranmıştır. deneysel bilimlerdeki olguculuk ve
    determinizm (gerekircilik) yöntemini edebiyata aktarmışlardır. buna göre: aynı
    nedenler aynı sonuçları doğurur. insanın huyunu ve davranışlarını
    anlatabilmek için soyunu, çevresini incelemek, bir doğa bilgini gibi davranmak
    gerekir. bu çerçevede birçok aile romanı yazılmıştır.
    maupassant, daudet, ibsen’de de izleri vardır (hortlaklar, rosmersholm,
    solnes).
    esin veren: hippolyte taine: “aynı sebepler aynı şartlar altında aynı
    sonucu verirler”
    özellikleri:
    1. insan davranışları soyun ürünüdür.
    2. kahramanlara müdahale etmez. duygusuz davranır. sadece
    gördüklerini aktarır.
    3. olay ve kişileri bilim adamı gözüyle inceler.
    4. çevre ve insan tasvirlerine geniş yer verilir.
hesabın var mı? giriş yap