romantizm

• 18. ve 19. yy arasında klasizmin erdem saydığı sakinlik, harmony, denge, akılcılık gibi kavramların karşısında durmuş; müzikten resime resimden edebiyata edebiyattan tarihe batıda her alanda etkili olmuş akım. halk arasında götten anlamlar verildiği de olmuştur.
• duygu ve çoşkunluğun önem kazandığı bu akımda akıl ve mantık bu ögelerin gölgesinde kalır. esas olarak klasisizme tepki olarak doğmuştur.
• surekli ozlemi cekilen ve ayrica dogru kisiyi bulunca bol bol ya$anan, anlatilmaz, ya$anir denilen, erkeklerin bu ortami yaratmakta zorlandiklari ve yaratildiginda bir anda cok kolay bozabildikleri an.
• mum ya da ay isigi ile alakasi olmayan,icinde asla bi kayıgında gecmediği,access only sihirli soyutluk..
• victor hugo'nun onderi oldugu kabul edilen edebiyat akimi.bu akimdaki roman karakterleri ya cok iyi ya cok kotudur.ya cok cirkin ya da cok guzeldir(bkz: notre dame de paris).ayrica uzun ve ayrintili tasvirler cok fazladir..
  (bkz: edebiyat dersi kliseleri)
  (bkz: edebiyat)
• asıl olarak almanayda doğan sanat akımı . düşüncelerin aklın denetiminden sıyrılarak içgüdüsel bir şekilde dışa vurulması mantığıyla hareket eder , bu konuda ana araç olarak doğadan faydalanır.. mutsuz olan insan kendini doğaya bırakır ve hiç tatmadığı duyguları tadar vs..
• bireye,öznelliğe,akıldışına,kişiselliğe,kendiliğindenliğe ve içtenliğe ağırlık veren bir sanat akımıdır.
• (bkz: kaybetmek için oynamak)
• hemen her dilde,yaşamın gerçeklerinden kaçış,bir düşünceler,duygular ve düşler dünyasına sığınış anlamını taşıyan romantizm,aslında kapitalist burjuva düzenine,'yitirilmiş düşler' düzenine,iş hayatı ve kazancın bayağılığına karşı bir ayaklanma,tutkulu ve çelişmeli bir ayaklanma hareketidir.(fischer)
• müzikte son romantik (bkz: sergei rachmaninoff)