• fransizca 'mise en scene'den gelir.. sahneye koyma.
  • önceden hazırlanmış durum, düzen.
  • fransizca mise en scene'den gelir. sahneye koyma, sahne dizimi gibi cevrilebilir. (bkz: mizanpaj)
  • mizansen bir fransız terimidir ve kökü tiyatrodan gelir. kelime olarak "sahneye koymak" anlamındadır. film için daha geniş bir anlamı vardır ve çekimin kompozisyonu içindeki hemen hemen herşeyi, kompozisyonun kendisi de dahil olmak üzere, belirtir: çerçeveleme, kameranın ve karakterlerin hareketi, ışıklandırma, set dizaynı ve genel olarak görsel çevre, hatta (kompozisyonun ayrıntılarına yardımcı olduğu için) ses.
  • fransizca sahneye koymak, ekranda gordugun her sey... seting, proxemic patterns, i$ik, staging, her bisey mise-en-scene altinda incelenir
  • bir noktada sinema oyunculuğu ile tiyatro oyunculuğu arasındaki farkları görmezden gelir ve oyunculuğun, doğası gereği ihtiyaç duyduğu ikna, (rolün ve oyunun/filmin tarzına göre değişim gösterecek olan) gerçekçilik ve rolün de oyuncu tarafından özümsenme ve seyirciye aktarımı hususlarında elzem olduğunu düşünürsek mizansen, role dair herhangi bir performansın can damarıdır.

    şimdi ben sahnede 69 yaşındaki bir adamı canlandırıyorsam ve eğer iyi de bir gözleme tabi tutmuşsam yaşlı organizmaları yaslilarin konan sinege tepkisiz kalma halini ve sonrasında ekşimiş bir mimikle bıkkın bıkkın o iğrenç yaratığı kovalama çabası benim için bir mizansen olacaktır ki, seyircinin o güne kadar deneyimlemiş ve zihninde/duygularında tanımlamış bulunduğu "yaşlı insan" formatına scuba diving yapabilirim bu sayede.

    mizansenin, özellikle dış görünüş (beden, vücut çatısı, mimik ve jestler vs.) üzerindeki bu boya badana özelliğinden daha can alıcı bir başka özelliği de karakterin inşası ve biçimlendirilmesiyle ilgilidir. yakın bir örnekle açıklamak gerekirse, ben size bir duvarı mavi renge boyadığımı söylersem, aklınızda dilimizi konuşan diğer tüm insanlarla benzer bir görüntü hasıl olur. kişisel zevklerinize göre değişebilitesi olsa dahi hayalinizde, mavi genel olarak mavidir. ama size o duvarı gösterdiğimde onun ne tür bir mavi olduğunu daha net anlarsınız. ya kobalt mavisidir, ya çivit mavisidir. gece mavisi olma ihtimali olmakla birlikte, ultramarin mavisi bile olabilir. bu ayrıntıyı size kurduğu mizansenle oyuncunun bizzat kendisi sunacaktır.

    aklınıza bir sahne getirmeye çalışacağım şimdi: minority report filminde dananın kuyruğunun koptuğu sahneyi anımsamay çalışın pls. tamam mı? tamamsa, tom kuruğz'un karısı filmde o sahnede çakıyor davayı; yaşlı adamın (pre-crime olayının yaratıcısı) büyük yalanını fark ettiğini hissettiriyor moruğa. adamımızdan beklenen tepki belki soğukkanlılığını kaybedip kadına saldırması ya da gidip usturuplu davranışlarla kapıyı kilitilemesi olabilir pek tabi. böylece kurban klostrofobi içine alınır ve korku zerk edilir bünyesine. mesela. ama moruk bence çok daha etkili bir yol seçiyor. aralarında duran koyu kahverengi asil iskemleyi şöyle bir ekarte ederken bakışlarını yer hizasından kadını göz hizasına doğru kaydırıyor. film setiyle aranızdaki bilmem kaç bin km. ye rağmen kadının buz kestiğini hissedebiliyorsunuz. işte mizansen bu tür bir güce sahip.
  • amerikan tipi olmayan klasik senaryo formatinda* diklemesine ikiye ayrilan sayfanın sol tarafına düşen metin. görsel açıdan sahnede neler olduğunu anlatır. aynı sayfanın sağ tarafı için (bkz: diyalog).
  • ingmar bergman ve michelangelo antonioni'nin sinema tarihinin en iyi tasarlanmis orneklerini verdikleri sahte duzen. herkese l'eclisse'nin acilis sekansini, oradaki mekani ve koreografiyi izlemeyi tavsiye ederim. bir de viskningar och rop'un tamamini.

    gec gelen edit: bu ikiliye douglas sirk'un de eklenmesi gerektigi yonunde baski aldim fakat ikna da olmadim degil. all that heaven allows'u hatirlayinca insan 'evet be' diyor hakkaten.
  • bir şeyi,durumu olduğundan farklı göstermek amacıyla hazırlanan düzen anlamına gelmektedir.
  • ankara 7. caddede, starbucks'ın ara sokağında bulunan bar.. yeniden dekore edilip, yepyeni bir konseptle yola çıkmışlar.. canlı müzik gayet iyi ve en önemlisi bahçeli için fiyatlar çok iyi.. geri gelince ankara'ya gene gidip oturulası..
hesabın var mı? giriş yap