kaba saba
-
bir seyin hatlarinin gelisiguzel ve estetikten yoksun olarak gorunen hali.
-
kaba saba gelmez sapa eskilerden orta anadoluda kullanılan bir deyim di eskidiği için artık kullanılmaz olmuş o gün bu gündür sap yalnız kalmıştır... (bkz: sap)
-
(bkz: kaba sakal)
-
olması gerektiği gibi değil, uğraşılmadan yapılmış.
-
kumaşı çuval, içi boş, yetisi bir şeyi bir yerden başka bir yere taşımaya yeten.
böyle anlatınca gerizekalı gibi ha? evet... -
"saba" adlı bir kadının kabalığını anlatmak için söylenir.
-
özgür akkuşun şahane şarkısı. bana ne diye bağırdıkça dolmuşta söylemek istedim bağır çağır. yalnız bana biraz soner sarikabadayinin sarkilarini çağrıştırdı. hayır alışkın değilim onun bu tarzina elimizde bir kayıp şehir denen o mükemmel şarkı var hala!
-
"figürde olsun, peyzajda olsun, duygusal bir melankoliyi değil, gerçek ve derin acıyı anlatabilmek isterdim. kısaca, o denli ileri gitmek istiyorum ki, yapıtlarımı görenler 'bu adam çok derinden hissediyor, sevecenlikle hissediyor' desinler -sözde kabasabalığıma karşın, belki de bunun yüzünden." vincent van gogh - theo'ya mektuplar
"toplu kısarak ve kaslı bedenini lenehan beğenerek süzdü. yüzünde, tombul kırmızı yanaklarında ve utançsız gözlerinde dobra dobra, biraz da kaba saba bir sağlıklılık görülüyordu." james joyce - dubliners (iki çapkın*)
(ilk giri tarihi: 11.2.2017)
(bkz: kasaba)
(bkz: hamhalat)
(bkz: wabi-sabi), vabi sabi
(bkz: fethiye/@ibisile)
(bkz: beyaz türk/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap