durgun
-
aptal degil de biraz kafasi biraz az cali$an yada yava$ cali$an, az bucuk gec intikal eden ki$i
-
sakin, selim, dingin, huzurlu nesne, i$, olu$
-
(bkz: durgun alan)
-
-
statik
-
kendinden başka kimsenin göremediği yerlerde saklı duran hazine.
-
(bkz: durgun don)
-
-
durgun
yaşamımda çareler
hepsi umutsuzca etkili
bir gün boyunca her gün.
kötülüğe sığınmaya çalışıyorum
karaltılar arasından süzüyor
ne senden, ne sana, ne bana
tanrım ah demeyi kapadı
ah, iyi ki…
henüz sınanmadığım soysuzlukları bekliyorum.
***
seyil hayvanı ne kadar iyi yer, doyarsa doysun biraz durgun ve şaşkındır. yayla hayvanı daha zor koşullarda yaşıyor gibidir, daha zayıftır. ama daha canlı, eti ve sütü tatlı olur. yaylada hayvan "sırf toprağı yalasa" canlanmaya yeter derler. (bkz: seyil bedenli)
***
durgun oluyorum, dağınık oluyorum, (eski) karımdan ayrılık düşleri görüyorum -sahiplenici ton, şavksızlığımı belli ediyorum. sonra bir an bir konu, bir insan, bir kadın biraz ve birden yükseltiyor beni, sonra normal hüzün akağına geri dönüyorum. gözlerim benim dikkatimi çekmemek için bir iplik boyunda gözyaşı bırakıyor. bir arkadaşım '18 yaşında, sadece sevişmenin zevkini bilen bi kızla olacağına hasta kadına yapıştın, demek ki sen kendine düşmansın, belanı arıyorsun,' diyor. eh, haklı, ama güzeli çirkini belalı ve belasızı kişisel ilişkiyle bulunuyor, bakkal manavdan ısmarlayamıyorum. her insanda kendimle karşılaşmak zorundayım galiba. belki fahişeye sığınsam bile yine bu gerçek kendini dayatacak.
içinden durur, durulursak, adeta oyalanmak için koşup savaşmış, o sırada kendi gölgemize bakmış oluruz.
sen coşkun olduğundan aşkınsın.
ben coşabildiğimden aşabiliyorum.
coşmak durgunluğu ve duruluğu da içeriyor.
öne bakış ve anlayış da duyuş coşkunlukları.
(bkz: durgunluk/@ibisile)
(bkz: durağan), durak, stationary
(bkz: üğünük)
(bkz: iğinmek)
(bkz: rakid), rakit
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap