bir gün

• genelde ileride yapılacak, yapılması/olması istenen olaylar için kullanılan kelime ikilisi...çeşitli örnekler için (ara: bir gün)...
  
  aynı zamanda bir edip cansever şiiri...
  
  "...
  o "bir gün"
  yuvalanmış sanki içinizde
  buğulu cam tıpkı
  hiçbir şey görünmüyor
  besbelli dışınızdan bakıyor size.
  
  yokuş aşağı, yokuş yukarı
  düzlerde, eğrilerde
  yansır ondan size her ışık
  bırakılmış bir bıçaktan döğüşte.
  
  beklemek, avuntu--bir silah patladı uzakta--
  yakında bir tel koptu
  durmanın durgunluğu--yeterse--
  sürsün bir süre böyle--ne çıkar--
  emzirsin içinizi o sonbahar bulutu.
  
  gelecekte, dediniz--ama ne zaman--
  kim bilir, belki de geçmiste
  yağmurlardan kalan kimsesizliğin
  saklıdır acısı o "bir gün" de
  
  "bir gün" bulusuruz--çok iyi--
  "bir gün" dü, hani nasıl--silinti--
  gerisi döküntü günler
  ola ki beslemekte "bir gün"ü hepsi
  ..."
• eski entrylerin giriş saati belli olmadığı için yanında görüntülenemiyor, ama o entry sonradan editlenmişse (saat özelliği eklendikten sonra) haliyle görüntülenebiliyor. bu yüzden arka arkaya iki entrynin birinin saati belliyken, diğerininki belli olmayabiliyor.
• sözlüğün gündemindeki konuların nasıl değiştiğini fark ettiren arama opsiyonu.
• sozlugun olmadigi donemleri hatirlayip deger bilmeyi saglayan sozluk dümmesi.
  
  25 agustos 2000 cuma: yok bi$ii pek!?
  
  kimbilir ne yapmistik o gun...
• "bir gün anlayacaksın neden sessizce gittiğimi" şeklinde kıyamam sana isimli şarkının şiirine girizgahlık eden, "bir gün bir gün bir çocuk eve de gelmiş kimse yok..." şeklinde tekerlemelere tekellemecilik yapmanın ön ayağı^* olan kelime...
• sözlüğün kapalı olduğu günleri de getiren, dolayısıyla bazen yok bişi pek veren bir buton.
• bugunu siktiredip gecmise yolculuk yapmama sebebiyet veren, hayatimizin bazi gunlerini yenidne yasamamiza, olaylarin gelisimini salim kafayla yeniden incelememize hizli erisim saglamis surpriz opsiyonu.
• bahse konu geçmiş, kimileyin o kadar geçmiştir ki; yaşanmışlıklarınla yaşanmışlığını sandıkların arasında kaybolur, bir fiske beklersin andan. arsızlıklarının, hırsızlıklarının bedelini ödeyip keyfin dozajını arttırmak istersin.
  
  durup duruken biri gelir vurur fiskeyi
• bazen fiske öğle ağır bir günde gelir ki, gün tam da o gündür. yaşadıklarının bazılarının aslında hiç yaşanmamış olduğunun berâhin-i katiye tastiklendiği günle aynı boktan isimdedir. yaşanıp yaşanacakların en ağırı da o isimde değil midir sanki. oyunlar oynanır, kertenkeleyle hasbıhal edilir kertenkele delirmeden önce. mumlar bile yakılır sert buğdayla şekerin karışımına da kertenkeleye bile sürprizdir. şaşar da kalırsın, bunların hepsi aynı gün mü oluyor diye. meğerse kertenkele delirmezmiş. de git be adam dersin, sok o mürekkep lekelerini götüne. amele değil anele bağıdır meğer... çözülmez...
• fıkra başlangıcıdır..
  (bkz: adamın biri)