dibi
-
dünyadan, kargaşadan dibine doğru, içine doğru kaçılıyormuş.
en dip noktası, kökü veya merkezi, özü anlamlarında, anlam kaymasıma veya genişlemesine uğramaya başlamış veya terimleşme eğiliminde türkçe sözcük. göstergesi/kanıtı, baklenmedik şekilde hit olan ve iyi kötü kendini kanıtlayıp 10-20 yıldır yoluna devam eden adamın dibi kalıbı. diplemek yerine de "dibi görmek" gerek somut gerek mecazi anlamda yeğlenmeye başladı.
ben kimimin dibi, ben neyim. ben neyimin karşılığı, ben bir enerjiyim benzeri yanıt olduğu andan itibaren bilinç ve kim'lik devreye giriyor.
[hani o ege'nin, marmara'nın, çocukken "romalılar'ın ya da türkler'in gölü" diye, ama hep göl diye bellediğimiz akdeniz'in tuzlu, köpekbalıklı, yakamozlu, trançalı suları karışmış o duru göle*. (...) ölüm üst üste yığılmış gölün dibine, ortadaki en derin çukura.] sevgi soysal - yürümek
(ilk giri tarihi: 29.7.2016)
(bkz: dibin), dibine dibine
(bkz: dip/@ibisile), kök/@ibisile
(bkz: adamın dibi)
(bkz: en dipte olmak)
(bkz: yok yoksulu)
(bkz: tencerenin dibini sıyıranın düğününde kar yağar)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap