• tam adı: "descartes' error: emotion, reason, and the human brain". antonio damasio'nun 1995 tarihli bu eseri türkçeye descartes'ın yanılgısı olarak çevrildi.

    günlük hayatımızda, zihin ve bedenin ayrı şeyler olarak düşünülmesi halen yaygın bir anlayış. kökeni platon'a, belki de daha da eskilere giden bu anlayışta; zihin sanki varoluşumuzun özünü oluşturuyor (bkz: ruh), beden de bu zihni fiziksel dünya ile ilişkilendiren madde olarak kabul ediliyor. metodolojisi rené descartes tarafından ortaya konmuştur denilebilir. (bkz: kartezyen dualizm)

    insanlığın genelinde halen hakim olsa da, bilim dünyasında bu anlayış terkedileli çok oldu. artık kimse beyinde bir ruh merkezi aramıyor. ama neden beyinde? mesela bilim dünyası ruhu neden karaciğerde de aramıyor? görünen o ki, zihinsel faaliyetimiz gerçekten de beyinde oluşuyor. zihin, belli bir merkezde konaklamasa da, birbiriyle etkileşimde olan nöronların ilişkiler ağında barındırılıyor. douglas hofstadter'in güzel analojisini kullanalım: hesap makinasında "toplama" merkezi nerededir? hiçbir yerde. toplama, makinanın bütün elemanlarında, birlikte içerilmektedir. daha küçük birimlerde 'toplama ruhu'nu bulamazsınız. (bkz: emergence/@immanuel tolstoyevski)

    bilmiş bilmiş anlatmayı bırakıp kitaba dönecek olursak, kanımca en önemli nokta şudur: herhangi bir konuda karar verme sürecinde, vücudumuzda olup bitenleri tamamen nöronlar arası etkileşimler silsilesi olarak düşünüyoruz. bedenimizin diğer kısımlarının bu etkileşimlere katkısı olmadığını varsayıyoruz. dualizmden sıyrıldığını iddia eden bilim, beden-beyin ayrımıyla yeniden dualizm tuzağına mı düşmüştür? antonio damasio'ya göre öyle. (ya da bana göre öyle.) damasio, kompleks ve belirsiz konularda karar verme sürecinde beynin nöron aktiviteleriyle eşzamanlı olarak ortaya çıkan kimyasal faaliyetlerin de etkili olduğunu ortaya koyuyor. (bkz: somatic marker hypothesis) şöyle ki; karar verme aktivitesi bir yandan nöron ateşlemeleri ile gerçekleştirilirken, bir yandan da amigdala'ya soruluyor! amigdala da kimyasal faaliyetle vücudun diğer üyelerine soruyor. gelen hormonal cevaplardan demokratik veya antidemokratik bir yöntemle elde ettiği sonucu, beynin diğer bölgelerine bildiriyor. bu şu demek, uzun zamandır beklediğiniz otobüsün belki de hiç gelmeyeceğini düşünürken, bir yandan da "bu kadar zamandır gelmediyse iki dakikaya kadar gelecektir." gibi düşüncelerin getirdiği çelişkiyi sonlandırırken, duraktan ayrılma ya da ayrılmama hakkında verdiğiniz kararda karaciğerinizin de payı vardır! (ayrıca, çarpıcı bir bakış açısı için: (bkz: otonom sinir sistemi ve tersyüz evren))

    ya da, şöyle özetleyelim: "ruh, bir makina operatörü değildir; ruh, beyin de değildir; ruh, bedendir." (bkz: ege bir yunan gölü değildir)

    peki sayın yılmaz, neden descartes'ın yanılgısı? e daha ne olsun, az bile söylemiş.

    not: yıllar önce okuduğum bu kitabı tamamen yanlış anlamış, veya şu anda yanlış hatırlıyor olabilirim. bir kaç wikipedia sayfasından fazlasını da araştırmadım. yazılanları bilimsel bilgi ciddiyetinde ele almayınız.
  • (bkz: gestalt)
  • damasio kitabina phineas gage'in basindan gecen talihsiz kazanin hikayesi ile baslar, duygularla aklin iliskisi uzerine olan bu kitaba baslamak icin daha iyi bir yer olamazdi herhalde: gage'in prefrontal korteksini delip gecen metal cubuk aklina hicbir zarar vermediyse de sosyal ket vurmalarin tamamen kaybina neden olur ki bu da uygunsuz davranislara yol acar. sade akilla su yurumez. phineas gage'in hayati, basindan gecen kaza ve ilginc sonuclari ilgili fotografli vidoelu detayli bir yazi icin bkz:

    http://www.prensesemektuplar.com/…phineas-gage.html
hesabın var mı? giriş yap