• "bazi" kelimesinin esasen arapca olmasindan ve orijinal harflerinin be, ayn, dad olmasindan dolayi aslinda cok da yanlis olmayan yanlis yazma sekli.
  • bu kelimenin* bir anda hepimizin içine sinmesinin ve ilk gördüğümüz andan beri* sanki yıllardır güzel türkçemizde kullanıyormuşçasına sahip çıkmamızın sebebi aslında hiç de tesadüfi olmasa gerek.

    böyle güzel bir girizgahtan sonra gelelim tespitimize:
    (bkz: tespitçi ekşisözlük yazarı)

    şimdi, arapça kökenli olan bazı kelimesi; be, ayın ve dat harfleri kullanılarak yazılırken; direniş kökenli* bağzı kelimesini şahsen yazmaya kalksam; be, gayın ve dat harflerini kullanırım.

    burada, ayın ve gayın harflerinin kardeş olduklarını ve aralarındaki tek farkın bir nokta (.) olduğunu belirtelim. tıpkı bizim ı-i, c-ç, g-ğ harfleri gibi. hatta gayın da neredeyse bizim ğ harfine denk geliyor. (aslında hem g hem de ğ ama g sesini veren başka harfler de var.)

    sadede gelecek olursak, demek ki neymiş? bazı kelimesi ile bağzı kelimesi kardeşlermiş. hatta bağzı kelimesi daha kırk günlük olduğu için küçük kardeşmiş, büyüyünce şımarık olması ve abisi bazı'nın çeşitli işkencelerine maruz kalması pek olasıymış.

    olmayan osmanlıcamla böyle bir tespit yaptığım için bağzı sözlük yazarlarından özrü dilerim.

    son olarak: kahrolsun bağzı şeyler
  • tdk'ya göre "bazı" vardır. "bağzı" yoktur.
    ki doğru yazılışı da okunuşu da "bazı" olmalıdır. türkçe yazıldığı gibi okunan; okunduğu gibi de yazılan bir dildir. dilimizi biz yanlış kullanıyorsak bir de yazım da bunu yapmamalıyız.(bkz: bazı)
  • yeni ergen dili ve edebiyatınin önemli sözcüklerinden biri
  • en güzel tonlanışı ferhan şensoy tarafından yapılır.
  • mürüvvet türkyılmaz'ın bu seneki mardin bienali'nin açılışına az bir süre kala bienal yöneticilerinin aldıkları bazı kararlar sonucunda sorunların yaşanması sonrasında, bienale katılmaktan vazgeçmek yerine, yaşadığı sorunları "varla yok arasında" olarak adlandırdığı bir projeye dönüştürür. işlerini paketlerinden açmadan sergi alanının orta yerine öylece bırakır ve yazdığı ve bienale yönelik sorunları eleştirdiği "mardin masalını" ise çerçeveleyip asar. sanatçının yazdığı bu masal,norgunk yayınları tarafından "varla yok arasında" adında ingilizce çevirisiyle birlikte ağustos ayında, her zamanki gibi harika bir kapak tasarımı ile kitap haline getirilir.

    konuya gelecek olursak sanatçı, kitaptaki bütün "bazı" olarak yazılması gereken kelimeleri "bağzı" olarak yazmış. bir açıdan sanatçının bienalin değişen kurallarına karşı muhafazakar tavrını düşünüp, dilin kurallarına karşı da direnebileceği ve bilerek eski haline göre yazmış olduğu düşünülebilir. ya da bariz yanlış yazmıştır. zira günümüz türkçesinde kelimenin doğru yazılışı; "bazı" dır.
  • arapça orjinal yazılışı ayn yerine ğayn olsaydı latin harflerine bağzı olarak aktarılırdı. o yüzden mevcut imla kaidelerine göre bağzı yazmak yanlıştır.

    osmanlı alfabesinde arapça kelimeler yazım olarak aynen alınmış ancak telaffuzda türk hançeresine uygun olmayan harflerin bulunduğu kelimeler türk hançeresine uygun telaffuz edilmiştir. binaenaleyh ayn harfini ihtiva eden kelimelerde aynlar uzatma harfi gibi ğayn bulunanlarda ğaynlar yumuşak g gibi telaffuz edilir. mesela mevzû, tevdî, vedâ, bedî gibi kelimelerin sonunda ayn bulunur ve biz uzatma harfi gibi okuruz. ifrağ, tebliğ gibi kelimelerin sonunda ğayn bulunur ve bildiğiniz üzere yumuşak ğ ile yazıp okuyoruz.
  • evet doğru yazış şekli "bazı"dır ancak bazen de bağzı yazmak kulağa hoş geliyor.
    nedensiz.
hesabın var mı? giriş yap