akşam üstü
-
günün en can sıkıcı kısmı. insanın içine bir buhran, bir iç sıkıntısı çöküyor bu vakitte. yer yüzünden silinesi geliyor. uyumak da çare değil çünkü bu saatlerde uyuyup da neşeli kalktığım olmamıştır. ayrıca rivayet odur ki akşam kerahatinde uyuyan, uyandığında kalkıp şükür namazı kılmalı.
-
(bkz: akşamüstü)
-
"akşamüstü ziya bey, refikası nurperi hanım, madam viktorya ziyaretime geldiler." sevim burak - yanık saraylar (ah ya rab yehova)
(bkz: akşamüstü/@ibisile)
(bkz: akşamüzeri) -
havanın tam karardığı an. genelde sevmem, insanın içi de kararıyor.
-
(bkz: sait faik abasıyanık) kumral olarak betimlemiştir.
--- alıntı ---
istasyondan iner inmez
seni metrolar başka beni başka tarafa
götürsün. zararı yok!
yalnız gine böyle (bkz: kumral) akşam üstleri
yapayalnız kaldığım kasım akşamları
buruşuk manton, dağınık saçların;
mürekkepli ağzın ve hemşire
çehrenle
-ayaklarını bir sandalyeye dayayıp-
bana iki satır bir şey söyleyeceksin:
"bugün ne yaptın, çalıştın mı?"
istersen sonra kalkar, gezmeye gidersin
bensiz...
sen bilirsin.
--- alıntı ---
(bkz: şimdi sevişme vakti) arkadaş/ sf: 24
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap