• hem melatonin hem de serotonin sentezinde rolü bulunan aminoasit. melatoninin ruhsal boyutunu düşündükçe yılbaşında hindi yeme alışkanlığını sorguluyorum ister istemez. çünkü bu aminoasit vücutta üretilemiyor ve mecburen dışarıdan alınması gerekiyor. en iyi sağlayıcısı ise hindi eti.

    sentez mentez olayı için:
    http://docs.google.com/…ayekx3vvn8q3jdjtwfzjcsrpnlg

    "triptofan, 5-hidroksitriptamin (serotonin)’in ön maddesidir. serotonin oluşumu için önce triptofan hidroksilaz etkisiyle oksitlenerek 5-hidroksitriptofana dönüşür; daha sonra 5-hidroksitriptofanın dekarboksilasyonu ile serotonin oluşur."

    triptofan'ın beyne ulaşması için tirosin, metionin, histidin ve lösin gibi diğer amino asitler ile kavga etmesi gerekiyor. ve yüksek proteinli beslenme bu aminoasitlerin kandaki düzeyini artırdığı için triptofan'ın beyne ulaşmasını engelliyor. karbonhidrat ağırlıklı beslenme ise triptofan'ın oranını artırıyor. yani bol karbonhidrat, az protein demek mutluluk demek anlamına geliyor. tabi erken ölmezseniz.

    karbonhidratın etkisi ise şu şekildeymiş: bol karbonhidrat almak vücüttaki insülin salınımını artırıyor ve insülin şu yukarıda 4 aminoasiti pompiş yapıyor. yani yok ediyor. bu da triptofana at koşturabileceği kadar boş bir alan yaratıyor.

    insülin ile etkisini düşününce zamanında şizofreni hastalarına uygulanan hipoglisemi tedavisi aklıma geliyor (akıl oyunları filminde de geçer). acaba böyle bir etki tasarlandığı için mi kullanılmıştı o yöntem?
  • etten alınan triptofan beyine geçemediğinden dolayı en çok triptofan bulundurma niteliği et için değersizdir.
    bunun yanında beyinde kullanılabilen yani serotonin sentezlenebilen triptofanın en fazla bulunduğu yiyecek muz meyvesidir. glikozun kandaki seviyesinin artması ile beyine geçen serotonin miktarı orantılı olduğundan ötürü, ekmek arası muz yemek mutluluğu elde etmek için gayet makul bir seçenektir.
  • etten alınan formu beyindeki kan/damar bariyerini geçemez yani et yemenin seratonini ve mutluluğu arttırması kimyasal olarak mümkün olmamaktadır

    kaynak: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/…c2077351?log$=activity
  • her türlü etin*** içinde bulunan madde.
    fakat serotonine dönüşebilmesi için karbonhidrat ile beraber alınması gerekiyor.ekmek ya da hamur işiyle yenildi mi tamamdır..
    (bkz: ekmeğin faydaları)
  • bu aminoasitten:

    1-serotonin: triptofan hidtoksilaz yapar kofaktörü de tetrahidrobiopterin'dir.

    2- niasin yani b3 vitamini.

    bunun malabsorbsiyonuna hartnup hastalığı denir. nötral a.a'lerin bağırsak ve böbrekten emilimi bozulmuştur. ilginç olarak bu a.a'lerin kandaki miktarı notmaldir.

    niasin eksikliğine bağlı pellegra görülüür. ki burada 3 d vardır.(1-demans 2-diyare 3- fotosensitif dermatit)

    `serotonin eksikliğine bağlı da intermittant kişilik değişikliği ve intermittant ataxi gelişir.

    bağırsaktan fazla atılımında blue diaper sendromu görülür.
  • (bkz: amino asit)
    diyetin beyin üzerindeki etkisi, en çok yaygın düzenleyici sistemler durumunda belirgindir. serotonini düşünün. serotonin, diyetle alınan triptofandan iki adımda sentezlenir . birinci aşamada, triptofan hidroksilaz enzimi ile triptofana bir hidroksil grubu (oh) eklenir. enzimin triptofana olan düşük afinitesi, serotonin sentezi için bu adımı sınırlandırır. ve sentez reaksiyonunu olabildiğince hızlı ilerletmek için çok miktarda triptofan gerekir. bununla birlikte, beyin triptofan seviyeleri, enzimi doyurmak için gereken seviyenin oldukça altındadır. bu nedenle, serotonin sentezinin hızı kısmen beyinde triptofanın mevcudiyeti ile belirlenir. daha fazla triptofan, daha fazla serotonin; daha az triptofan, daha az serotonin.

    beyin triptofan seviyeleri, kanda ne kadar triptofan olduğu ve kan-beyin bariyerinden ne kadar verimli bir şekilde taşındığı ile kontrol edilir. kandaki triptofan, diyetimizde sindirdiğimiz proteinlerden elde edilir, bu nedenle yüksek proteinli bir diyet, kandaki triptofanın keskin bir şekilde artmasına neden olur. bununla birlikte, şaşırtıcı bir şekilde, doyurucu, yüksek proteinli bir yemekten birkaç saat sonra beyin triptofanında (ve serotoninde) bir düşüş olur. paradoks richard wurtman ve massachusetts institute of technology'deki meslektaşları tarafından çözüldü ve diğer birkaç amino asidin (tirozin, fenilalanin, lösin, izolösin ve valin) kan beyin bariyerini geçmek için triptofan ile rekabet ettiğini gözlemledi. bu diğer amino asitler, triptofanın beyne girişini baskılar. durum, bir miktar protein de içeren yüksek karbonhidratlı bir yemekle tersine çevrilir. karbonhidratlara yanıt olarak pankreas tarafından salınan insülin, triptofana göre rekabet eden amino asitlerin kan seviyelerini düşürür. böylece kandaki triptofan beyne verimli bir şekilde taşınır ve serotonin seviyeleri yükselir.

    artan beyin triptofanı, muhtemelen serotonin seviyelerindeki değişiklikler nedeniyle, yüksek ruh hali, azalmış anksiyete ve artan uyku hali ile ilişkilidir. yetersiz triptofan, mevsimsel afektif bozukluğu (kışın azalan gün ışığından kaynaklanan depresyon) olan insanlarda bildirilen karbonhidrat aşermesi fenomenini açıklayabilir. ayrıca, aşırı karbonhidrat yoksunluğu ile obeziteyi tedavi etmeye yönelik klinik denemelerin, duygudurum bozuklukları (depresyon, sinirlilik) ve uykusuzluk şikayetleri nedeniyle neden durdurulması gerektiğini de açıklayabilir.
  • hindi eti ve sicak sutte de bulunan bilesik. (bkz: uyku)
  • prozac etken maddesi (bkz: fluoksetin) piyasaya çıkmadan önce triptofanın fda onayı, cin'deki bir kontaminasyon bahane edilerek iptal edilmiştir. :) money talks.
    serotonin ve melatonin (uyku hormonu ve vücuttaki en güçlü antioksidan) öncüsü bu amino asit mutluluğun anahtarıdır.
    bağırsaktaki probiyotik (yararlı bakteriler) c, b6 vitamini serotonin üretimi için gereklidir.
    ayrıca bu çevrime manganez katalizörlük yapar. zirai ilaç (bkz: glifosat) kullanılmış gıda tüketildiğinde (yıkama ile temizlenmez, hidrofobiktir) bakterilerin manganez kullanımı bloklanır, serotonin üretimi düşer, mutsuz, kaygılı, stresli, depresif, yılgın ve enerjisiz olursunuz.
    kanser, bağırsak rahatsızlıkları ve otizmli çocuklar da bonus.
  • serotonin hormonu insana canlılık ve mutluluk verir derler ama triptofan olmadan da, serotonin hiç bir işe yaramaz. triptofan eksikse metabolizma yeterli düzeyde serotonin üretemez. sanılanın aksine çikolata veya şeker içeriği yüksek gıdalar yememiz yüzümüzde böyle hoş bir gülümseme ifadesi oluşmasını sağlayamaz. çünkü şeker oranı yüksek ürünlerde triptofan o kadar da fazla değildir. triptofan içeriğinin en yüksek olduğu gıdalar ise hindi eti, fındık ve levrek balığıdır...
  • insan vücudunun üretemediği amino asitlerden biridir. çeşitli besinler ile ya da triptofan içeren ilaç takviyeleri ile vücuda alınır. amino asitler yaşamın sürdürülmesini sağlayan protein yapı taşlarıdır. serotonin ve melatonin hormonlarının sentezlenmesine yardımcı olan triptofan hayati önem taşır. triptofanın vücudumuzda etkin bir biçimde işlevini yerine getirebilmesi için b6 vitaminine ve c vitaminine ihtiyaç duyulur.
    hindi eti, süt, muz, peynir, fıstık, ceviz, kaju fıstığı, kuşkonmaz, barbunya, maş fasulyesi triptofan seviyelerini arttıran gıdalardır.
    serotoninin ön maddesi olan triptofanın sigara-alkol kullanımında ve yüksek miktarda şeker ürünleri tüketildiğinde serotonine dönüşümü azalır.
    triptofan, vücutta b3 vitamininin de oluşmasını sağlar. b3 vitamini ise kolesterolü düşürür, kan dolaşımını arttırır ve belleği geliştirmeye yardımcı olur.

    triptofan eksikliği özellikle çocuklarda kilo kaybına yol açar. yetişkin bireylerde görülen triptofan eksikliği ise sindirim sisteminde bozukluklara, sinir sisteminde sorunlara, ruhsal bozukluklara, pellagra'ya yol açar.
hesabın var mı? giriş yap