369 entry daha
  • inception, yani türkçesiyle "başlangıç" gişede almış başını giderken ben de "ne oluyor yahu?" diyip gitme gereği duydum. aleni olarak film hakkında oynayanlar dahil hiç bir halt bilmiyordum açıkcası. sonuçta karşıma çıkan insanın kendini bilmesi ve sonrasında ilk ve mutlak soruyu sormasından yani "ne yesek?" sorusundan yaklaşık 2 saat sonra sorduğu soruyu "gerçek ne anasını satayım" irdeleyen bir film olmuş.

    öncelikle değinmek istediğim iki nokta var. ama ondan da önce söyleyeyim, spoiler korkunuz varsa okumayın bu yazıyı. spoiler vermemeye çalışıcam ama hassas bünyeler "yaaaa yağmur ondan mı yağıyor" diyebilir ki bu üzücü..

    hah şimdi. filmin afişinde sulak bir ortam var.. filmi izledikten sonra o afişe bir daha baktığınızda keskin bir sidik kokusu alıyorsunuz ki bu üzücü.. insanların çişleri geldiği için yağdırdıkları yağmuru afişe koymak kimin fikriyse kalbini kırmak istiyorum..

    ikincisi, christopher nolan bir gün michael cane'e "bana bak beyim, sen mi büyüksün hayır ben.. maykıl usta! dokunma christian bale'ime dokunma leanardo di caprioma" dedirtecek diye çok korkuyorum.. adamın tüm babacan oyuncudan anladığı maykıl keyn.. olmuyor dostum..

    filmin ana mevzusuna pek deyinmek istemiyorum.. çok merak eden, felsefik tartışmak isteyen "jorge luis borges" kitaplarına bakınır.. ben bir emel sayın hayranı olarak "rüyalar gerçek olsa seni her gün görürdüm" diyip polemikten sıyrılırım..

    junodaki kızın olaya dahil olduğu anda "eyvah birisi bunu rüyada gebe bırakacak" diye ürksem de zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım, ama yarın bi gün "slavoj zizek" film hakkında makale yazarsa çok darılacağım bir film olmuş.. öykü anlatımı açısından inanılmaz başarılı bulduğumu söylemeliyim ama.. (filmin gerçekliğinin seyirciye anlatımı mesela.. inanılmaz sezdirmeden ve etkili.. olayları junoya anlattığında kimse eğreti hissetmemiştir heralde) ama işte senaryo biraz yavan kalmış bana göre.. matrix gibi katmanlı bir yapıda asla değil..

    velhasıl gidip izleyin.. ama felsefik anlamda hiç bir şey beklemeyin. film olarak mükemmel, düşünce sunması akımından tırt bir film.. christopher nolan'ın da zaten öyle ideolojik bir amajının olduğunu sanmıyorum.. o yüzden başarılı gayet..

    son olarak şunu diyeyim, bu film 4-5 sene sonra tvde gösterildiği ilk gün en az 5 kişi "uyuyoruzdur belki mina koyiim" diyip intihar etmezse ben de salih bozok değilim!
  • bu filmi beğenmeyenlerin hangi filmleri beğendiğine dair anket yapma isteği uyandırıyor bu film..

    (bkz: inception'ı beğenmeyenlerin beğendikleri filmler)
  • ilk hafta sonunda 144 bin 306 kişi tarafından izlenen film.* çok izlenen film iyidir diye bir kavram yok, ama yaz sıcağında bu kadar insan bir filmi sinemada izlemek için debeleniyorsa bir bildikleri vardır elbet.
  • muthis bir nolan filmi ama dogrusu bu kalitede bir yapimi sinemayi takip edenler zaten bekliyordu. beni sasirtmadi, bekledigim gibi tam bir sinema keyfi yasadik.

    beni asil ilgilendiren gordugu en iyi kurgu ezel, sinemasi da recep ivedik'ten ibaret bir milletin inception karsisinda ambale olup sonunu anlayamamis olmasi. hala filmin sonu acikta diyenler var , tez elden tekrar izlemelerini tavsiye ediyorum.

    sonucta filmin karisik bir konusu yok bu acidan matrix serisi gibi onlarca gonderme yapip zeki gorunmeye kasan bir corba degil, salt dahice kurgusuna ve bunyesinde barindirdgi orjinal fikre dayanan bir film.

    --- spoiler ---
    filmin sonu acik degil bariz bir mesajla bitiyor. neyin gercek oldugu degil neyin size mutluluk verdigi onemlidir diyor. o yuzden normalde topacin donmesini elinde silahla izleyecek kadar gerceklikle kafayi bozmus olan cobb bunun farkina vardigi icin topacini birakip cocuklarinin yanina gidiyor. o anda cunku onemli olan sey topacin dusmesi veya sonsuza kadar donmesi degildir. nolan bu fikri daha guzel nasil verebilirdi bilemiyorum, muthis bir final.

    simdi gelde yerli bir film veya dizi izleyebil. zaten izleyemiyorduk simdi mumkun degil.

    --- spoiler ---
  • çok iyi de filmdi çok güzel iyi filmdi taam mı? şimdi meselam, bu rüyâ olayını çok garıştırdılar. ha, aralarında bir fark galdı, o fargınan çok güzel oldu. meselam herkesin rüyâsına kimse garışamaz. ha nasıl garışamaz? ben bu şekil rüyâ görürüm, bu bayan şo şekil rüyâ görür, şo şekil görür. ha hiç kimse kimseye karışmaya bi hakkı yok. özgürlüğü bidir. haa, fikir gurban olduğum ya resûlallah tarafından yerleştirilmiş olabilir lâkin ki öyle de değildir. eyyorlaman bu gadar.
  • film arasında çok ilginç bir diyaloga tanık olmama neden olmuş filmdir ayrıca. sigara içmeye çıkan bir çiftin arasında geçen muhabbet aynen şöyleydi:

    k-)aşkım ne saçma sapan bir film. adamlar sürekli rüya görüyor, en heyecanlı yerinde uyanıyor.

    e-)valla aşkım ben ne zaman uyanıp ne zaman uyuduğunu hala anlayabilmiş değilim.

    herşeyin bir rüya olduğuna,kendimi bu şahısların gerçekte var olmadığına inandırmak için saatlerdir mücadele veriyorum..

    söyleyecek o kadar çok şeyim var ki, nasıl söyleyeyim, hangisini söyleyeyim bilmiyorum. ikisinin iq'sunu toplasan bir gerizekalı etmezler.
  • bir daha izlemek isteyecek kadar sevemediğim film. cobb'un haline öyle üzüldüm ki...

    --- spoiler ---

    cobb-mal çiftinin kendi kurdukları, kimseciklerin bulunmadığı dünyalarında (nasıl bir derinlik kim bilir) geçirdikleri 50 yılın "5 dakika -- 1 saat" hesabının aksine gerçekte su gibi akıp geçtiğini düşünmekteyim. zaten ekip fikir yerleştirme işi için biraz derine dalmaya kalktığında hesap "10 saat -- 10 yıl" oluvermişti.

    --- spoiler ---

    bir de, leo "the riddler" olsa pek bir güzel olur.
  • bu akşam gitmiş olduğum şukela ötesi filmdir. sevdim hatta bayıldım, mümkünse imax'de tekrar izlemek istiyorum. fazla söze gerek yok diye düşünmekteyim çünkü cidden başarılı bir film ortaya çıkmış, hakkını vermeli.
  • filmin teorisini hemen çökertirim nolan be clever: https://twitter.com/morfling/status/20173855171
  • bır kac götü açıkta kalan insanın muthiş rüyası.
    hakkaten çok iyi.
1405 entry daha
hesabın var mı? giriş yap