• "hifzi topuz'un eski dostlar adli kitabinda anlattigi uzere, 1928-1930 yillari arasinda egitim icin almanya'da bulundugu donem sabahattin ali'nin ya$amina yon veren bir donem olmu$.. her $ey tren yolculugu sirasinda upton sinclair'in romani oil'i okumasiyla ba$lar.. yillar sonra rasih nuri ileri'ye anlattigina gore sabahattin ali, bu kitabi bitirince, "bu romanda olanlarin onda biri dogruysa namuslu bir insan mutlaka solcu olmalidir." der.."

    huger'in sabahattin ali başlığına yazdığı entry'nin bu kısmını okumamla karar verdim bu kitabı almaya. ne de olsa en sevdiğim kitap olan kürk mantolu madonna'nın yazarını bu denli etkilemişti. ve biraz önce bitirdiğim bu romanın etkisi hala üzerimdeyken kısaca şunu söylemek istiyorum: eğer bana hissettikleri açısından kürk mantolu madonna'ya yaklaşabilecek birkaç kitap varsa şu dünyada; bunların başlıcalarındandır oil! (kitabın orjinal adı oil değil, oil!'dir bu arada). daha önce de söylenmiş ama there will be blood ile çok alakası olmadığını da eklemeliyim. ayrıca bir diğer not: kitabı orjinal dilinden okuduğum için türkçe çevirisinin nasıl olduğunu bilmiyorum ama eğer ingilizceniz yeterli ise kesinlikle orjinalinden okumanızı tavsiye ederim çünkü hikayede yıllar geçtikçe çocuk olan kahramanımız yavaş yavaş büyüyor ve bu süre zarfında kitabın dili de çocuğun yaşına göre değişiyor. çevirmen eğer bunu iyi yansıtamamışsa kitabın etkisinin gerçekten çok azalacağını düşünüyorum.
  • upton sinclair'ın unutulmaz bir eserinin ismidir..
  • there will be blood'ın uyarlandığı muhteşem kitap. ancak belirtmek gerek, filmin kitapla neredeyse hiç alakası yoktur.

    ayrıca gördüğüm kadarıyla türkçe'ye de pek özenle çevrilmemiştir.
  • eski ingilizce metinlerde "oyl" olarak geçer.

    eskiden daha bi' türkçe okunuşlarına yakın mı yazıyolarmış ne :/
  • (bkz: oleum)
    (bkz: olive)
  • ing. yağ

    daha çok da sıvı yağdır.

    hayvani yağlar için "fat", katı yağlar için "butter" kullanılır.
  • daha önce şikago mezbahaları isimli kitabını okuduğum amerikalı yazar upton sinclair’in dilimize petrol adıyla çevrilen muhteşem bir dönem romanı. sel yayıncılık tarafından kıvanç güney çevirisiyle tekrar basılmış kitap. nispeten uzun bir eser ( 592 sayfa) olmasına rağmen kolay okunuyor. 2008 yılında there will be blood adıyla sinemaya da uyarlanmış.

    baba j. arnold ross ile hayırsız evladının, adım adım petrol devi olma yolundaki hikâyesini okuyorsunuz. arka fonda ise sendikal faaliyetler, rüşvet, yolsuzluk, medya manipülasyonu ve usulsüzlükle beslenip büyüyen kapitalist çarkın barındırdığı çelişkiler, sınıf çekişmeleri, seçim yolsuzlukları, tarikat lideri sahte peygamberler, petrol baronları, hollywood yıldızları, kısacası 20. yüzyılın erken dönem amerikası’na dair ne ararsanız var. kitap tüm bu konuları teapet dome skandalı bağlamında işliyor. 1920’li yıllarda amerikan donanmasının petrol rezervlerinin bulunduğu bölgenin adıymış teapot dome. bu petrol rezervlerinin bulunduğu bölgenin yönetimi, önce donanmadan alınıyor ve içişleri bakanlığına devrediliyor. daha sonra da ihale yapılmaksızın rüşvet karşılığında petrol şirketlerine peşkeş çekiliyor. tüm bunların yapılabilmesi için başkanlık yarışı kampanyalarının nasıl finanse edildiğini, milyonlarca dolar rüşvetin nasıl verildiğini çok güzel anlatıyor yazar.
    görsel
  • esas manası yağ olmakla birlikte petrol manasına da gelir

    ham petrolün manası ingilizcede crude oil'dir ve petrol varillerinin üzerinde oil yazar
  • gorillaz'ın 2023 tarihli cracker island albümündeki en iyilerden. özellikle çok kısa da olsa, sondaki synth'lerin tavan yapıp snare'lerle birleştiği bölümü çok seviyorum. stevie nicks'in vokalleri de cuk oturmuş şarkıya.
  • there will be blood filminin uyarlandığı roman.
hesabın var mı? giriş yap