• 29. bölümü bilmem de 30. bölüm tefo'nun intikamı olursa izleyenlerin içinin yağları erir.

    tefo: ali abi tut tut kaçıyorlar. yettim ziktim belanızı.
    dayı: sorun yakalayabilmek değil yeğen sorun zikebilmek.
    tefo: ben de onu diyorum raaaaamiz.
    dayı: ne demek ramiz?
    tefo: ne o adını mı değiştirdin?
    dayı: sorun beni zikmen değil yeğen sorun bana ramiz diyebilmen.
    tefo: ne diyem mesela berkcan mı diyem raaaamiz?
    dayı: dayı, abi, ağa diyeceksin.
    tefo: o günler geçti ramizzzzz. sana gelince ezel. bana tokat mı atmıştın?
    ezel: yeminin var unutma.
    tefo: zuahahahaha. ali abi yemin diyor var diyor. adamın götünden kan alırlar ezel kaaaan.
    ali: bahar olayından kılım zaten. ezel benim olsun mu?
    tefo: oldu da bitti.
  • biraz önce ezel'i aradım cepten daha doğrusu çağrı yaptım birkaç defa kızgınca geri arayıp - alo dedi; "ezel, akıllı ol o tokat bize atılmıştır" dedim. siz kimsiniz diye çemkirerek cevap verdi. biz mi... bizzz... bir dost dedim ve korkuyla kapadım. nolur nolmaz dayıya falan verir teli dedim korktum aceleyle son kozumu oynadım kapattım. tak diye geri aradı verdi veriştirdi sonra planı anlattı dayı dedi böle böle yap dedi falan filan derken bende tüm dümeni anladım. kısacası (bkz: beyler adam haklı)
  • --- spoiler ---

    29. bölüm fragmanı ile ezel eyşan usulü intikam alır mı diye düşündürtmüştür..ezel hapishaneye girmeden önce son gecesi eyşan ile birlikte olup sabahına yataktan kaldırılıp apar topar karakola götürülmüştür. işte tutuklanmıştır. pek olacak gibi durmuyor çünkü hapis işi cengiz'e oynandı. ama eyşan'ın bu durumu da bir oyuna kurban gidebilir..neden olmasın? peki ben neden kendi kendime önerme üretip cevapladım işte onu da bilmiyorum..

    tefo'nun yediği tokat ise düşündürücü ama ondan daha da düşündüreni şebo uyurken alnına kondurduğu veda busesi gibi duran öpücük. dur tefo nereye gidiyorsun? tabi adamın da bir gururu var sürekli vur vur nereye kadar?

    adam haklı beyler demek istiyorum ama bir yandan da tefo'yu kurtarmak için paldır küldür herşeyi göze alarak binaya dalan ezel durduk yere çakmaz bu tokadı..

    yiğit özşener'de havaalanındaki okkalı gerçekçi tokadından sonra cansu dere'yi boğazlarken kendinden geçmiştir gene *. adam oynamıyor yaşıyor vallaha tebrikler..

    --- spoiler ---

    29. bölüm gene çok heyecanlı gözüküyor. efendim iple çekiyoruz pazartesiyi.
  • her bölümde silahları çekip kimseyi öldürmemeye ezel denir.
  • --- spoiler ---

    29.bölümün fragmanından

    cengiz: sen eyşan'ı aldın benden.
    ezel: ben eyşan'ı almadım. ben onu geri aldım

    --- spoiler ---
  • 24 mayıs 2010 pazartesi günü reytingleri düşecek dizidir tahminimce.

    (bkz: lost the final episode)
  • rol alan karakterler dışında dünyayla ilişiği olmayan insanlara sahip dizi.

    mesela eyşan'ın hiç mi arkadaşı yok? tamam anladık ezel yeni bir dünyaya adım atmış, güvendiği bir kaç isim var ama bir cengiz'in bir ali'nin hiç mi "naber lan yarram" diye ensesine vurup diyafondan çay söyleyecek arkadaşı yok? onca yıl esnaflık yapmış mesela cengiz, hiç mi ahbabı arkadaşın yok yanına gidip iki lafın belini kıracağın?

    ömer'in ailesi mesela; yahu hiç mi akrabanız komşunuz ne bileyim bir tanıdığınız yok koskoca istanbul'da? hiç kimse girip çıkmaz mı evinize? mesela şebnem; kızım senin hayatın ezel, kamil ve tefo'dan mı ibaret? anan, baban, kardeşin, dayın, halan, olmadı bir kuzenin, arkadaşın yok mu? bip demez mi o telefon? bir çağrı, bir sms gelmez mi sana? bahar desen o da aynı. ablan olacak orospu ezel ile tanışmasa hayatından ablan ve eniştenden başka bir allahın kulu yok. o telefon bi çalsın, bi arkadaşın nasılsın desin, yav sen hastaydın ölmedin mi daha diye sorsun. dizinin baştan bir kaç bölümünü izlemedim ama yamulmuyorsam bahar yurtdışındaydı, sonradan geldi istanbul'a. geldiğin yerden birileri arasın o zaman seni. "what's up bahar, are you fine?" falan desin.

    senaryonun heyecanına, ezel'in intikamına öyle odaklanmışız ki; senaristlerin pas geçtiği noktaları bizler de görmüyoruz.
  • geçen haftaki bölümünü seyretmeyi bitirmeden pazartesi gününe gelmiş olduğuma göre demek ki artık bu da bitmiş benim için.. ağır başlayıp sonra hızlanıp en sonunda ipin ucunu kaçırıp yayvanlaşan bi çizgisi oldu. ki bu yayvanlaşma, salıverme falan en çok oyunculuklarda kendisini gösterdi. hele tuncel baba artık senaryoyu okumadan, çekimden iki dakika önce ona repliklerini söylüyorlarmış gibi oynuyor, arada ehe ehe diyerek boşlukları dolduruyor falan..

    ama tabii ki asıl senaryo çuvalladı. zaten hikayeyi genişletmek ve uzatmak isterseniz istisnasız çuvallarsınız, ezel de bu kaideye uydu. yok taa ilk başlardaki basit intikam hikayesinde devam etselerdi belki hala güzel gidebilirdi her şey. hırs yapıp ucuz etten yahni yapmaya çalıştılar, e olmadı haliyle..

    olsun yine de bi iki bölümde gayet keyif vermişlerdi, seyir zevki vermişlerdi (bkz: #17434791). o bölümler için teşekkürümüzü edelim ve ilişkimizi sonlandıralım. bak böyle modern modern ayrılalım işte, sündürmeden, bokunu çıkarmadan. mesela lost başlığına gidip ana avrat söveceğim akşama.. o ilişkiyi zamanında bitiremedik çünkü.
  • ilk 8-10 bölümü güzeldi. sonra klasik türk dizisine bağladı, abuk subuk edebi replikler, müzikli bakışmalar, bayık aşk sahneleri, yersiz monologlar, ölümden dönmeler filan. uzatınca böyle oluyor tabi. ezel 1 sezonda intikamını alsaydı efsane dizi olabilirdi. olmadı. sağlık olsun.
    12. bölümden sonrasını izlemedim.
  • --- spoiler ---

    dayı'nın düşmanı kendi çıkarsa efsaneeeeeeeeee olur.** selam olsun sana keyser söze.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap