*

  • eger kom$u olarak diafonlu bir evdeyse insan ve kapiyi açacaksa, cevabini bilse de $u soruyu sormasi zorunlu gibidir:
    - hangisine basiyoduk?
    - en sagdaki!
    (diit)
    - lan sagini solunu bilmiyon mu e$$ek? en sagdaki dedik! kapici sitecek bitaraflarini bo$u bo$una çagirdin.
  • isim, ingilizce, diaphone .

    iş yerlerinde, apartmanlarda, taksi duraklarında kısa süreli karşılıklı konuşmayı sağlayan araç.

    http://www.tdk.gov.tr/…uk/sozbul.asp?kelime=diyafon
  • türkçesi diyafon olan kelime.
  • duafon olmalı. kaymak: olabilir.
  • çayın gecikmesinin şiddetine göre dıt dıt dıt sinyallerinin frekansı artar. ocakçı ile çevre esnafı arasında dıt dıt frekansına dayanan küfürler bile mevcuttur. o dıt dıt ın küfür oldugunu ancak ocakci anlar.

    yillar oncesinden bir diafon geyigi...

    dıt dıt dıt dıt dıt
    ne var?
    lan osman 2 cay, acele....( emreder ses tonuyla, yılların sigara alışkanlığı ile iyice kalınlaşmış,nezaket kaygısı olmayan bir ses tonu ile)
    acele ney lan? barrak... ( diafonun asılı olduğu sokak başından tüm mahalleye yayın)

    ocaktakiler karşılıklı birbirlerine bakarlar. cayci caylari goturur ve olaylar gelişir...
  • kullanmayı bilenlerin gerekli yerlerde şifre çözücü olarak çalışmalarını sağlayabilecek bir alettir. özellikle ülkemizdeki çay ocakları oldukça sağlam şifreciler yetiştirmektedir.

    - pıghhh aene seraata gi sacıısst acle...
    - tamam abi geliyor hemen
    - pı greaas da ress o dra caczzt
    - anladım abi

    açıkcası gizlilik gereken haberleşme işlerinde ben çaycıların kullanılmasından yanayım. bir çok artıya sahipler, öncelikle basit bir teknoloji kullanıyorlar*, sesi bozan herhangi bir parazite karşı dayanıklılar. ek olarak kendi dilimde konuştukları halde ben hiç bir şey anlamıyorum, bu durumda yabancı birinin şifreleri kırması oldukça zor olacaktır. bunun yanında ek olarak şifreleme için belli bir standartları yok, emprovize takılıyorlar.

    ülkemizin değerlerine sahip çıkmak lazım derim ben. bugün bir çay ocağı ne kadara mal oluyor haberi olan var mı?
  • her turlu teknolojik baglantinin, her turlu entegrasyonun duzgun calismasinin mucizelere bagli oldugu ve herhangi bir kablo baglantisinin sabitlenmesinin pek mumkun olmadigi ulkemizde,sasilacak bir sekilde bir kere kurulduktan sonra yillar yili o mahallenin esnafinin cay soylemesini, ocakciyal muhabbetini ve kkufurlesmesini saglayan bir esnaf kiti...bir kez kurulur ve bi daha bozulmaz o teskilat. ne de olsa esnaf kiti. bin bereket var.
  • bu zamazingonun esnaf arasında genel adı diyafondur. (diafon)
    -olm söyle bakalım diyafondan bize 3 çay.
  • iletişimi pratikleştirerek hayatı kolaylaştırmayı amaçlayan bir teknoloji sağlamak amacıyla üretildiğini varsayarsak, tamamen amacından şaşmış olarak nitelendirebileceğimiz alet. hasta ruhlu üreticilerin içindeki; merdiven boşluğundan kapıcıya seslenerek apartmanı inletme, aşağıya sepet sallama nostaljilerine bağlıyorum bu disfonksiyonelliği. hayır efenim, bu kez mübalağa değil mevzu bahis, ve birilerinin acilen o nostaljik ruhlu insanlara söylemesi gerek ki merdiven otomatını yakmak için "86"ya basmayı, kapıcıyla konuşmak için "71"e basmayı gerektiren bir diyafon hiç mi hiç pratik değil inanın ki!! ayrıca mozart'ın kemikleri sızlamakta für elise okulların yanı sıra evlerin zillerini de süsleyeli beri. üstelik norveçli bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre ev zillerindeki für elise bir istikrarlılık içermediği için her çaldığında sadece teneffüse "çıkma" olarak algılanmakta ve kişinin evdeki çalışma verimliliğini düşürmekteymiş. nice home officeler bu yüzden zarar etmiş, nice home schoollar serseriler yetiştirmiş ve kapatılmışlardır. kısacası, 62 ile kapıyı açacağımız günlerin hiç de uzakta olmadığını düşünürsek, o zamana kadar yaptığımız tavşanların yanımıza kar kalacağını söylemek yerinde bir tespit olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap