8 entry daha
  • --- spoiler ---

    goethe'nin şu dizelerine eşlik eden bir anlam bütünlüğü var filmin

    ''başla son hep aynı;
    ortanın getirdiği ise
    besbelli sonda geri kalan ve başta var olandır…''

    anlam çemberini başta ve sonda var olan üzerinden kuruyor film. tüm yolculuklar gibi başladığı yerde bitiyor her şey. filmin açılış sahnesinde çocuklar tuttukları balıklarla övünüp, ganimetin hazzıyla eğlenirken, içlerinden farklı cinsel kimliğe sahip olan kristjan diğer balıklara benzemeyen, ganimet olarak para etmeyen bir taş balığı (ya da kaya balığı) yakalıyor. farklı olan, anlaşılmaz ve değer biçilmemiş olan kimse tarafından önemsenmiyor. o yüzden taş balığının bir değeri yok. kristjan balığı denize geri atmak üzereyken diğer çocuklar balığı istiyor ve farklı olana duydukları öfkenin toplumsal, sosyal, psikolojik izdüşümü olarak balığı ayakları altına alıp eziyorlar. bu sahnede farklı olduğunu bilen , psikoseksüel gelişimin genital dönemindeki kristjan ister istemez öteki olmanın lanetiyle karşılaşıyor. elbet seyirci olarak bizler henüz bu durumun farkında değiliz. fakat kristjan acımasız bir şekilde, çocukluk masumiyeti olarak adlandırılabilecek bir zalimliğin gölgesinde cinsel kimliğiyle ilgili ilk kahredici gerçekle yüzleşiyor. bu gerçek, toplumun farklı olana attığı acımasız bakışın metaforu.

    nihayetinde kızlar, zorbalar, sorunlu ebeveynler, tutucu sosyal gerçeklerle devam eden yolculuk kristjan'ın kimliğini reddiyle son buluyor. öteki olmanın sonsuz laneti ceza olarak kasabadan dışlanmayı öngörüyor. bu bir kabus. içinde yaşadığı kozanın dışına çıktığında ne yapacağını bilemeyen bir böceğin kabusu. dış dünyada nasıl kabul görecek? farklı olduğu için yaşadığı kasabadan sürgün edilecek. bambaşka bir gerçekliğin içine çırılçıplak atılacak. buna, bu yolculuğa hazır değil. çünkü henüz çocuk. ve bu sürgünden sağ çıkıp çıkamayacağını bilmiyor. işte bu itki kristjan'ı intihara sürüklüyor. kaya balığı gibi başkalarının ayağının altında çiğnenmektense iradesiyle ölmeyi yeğliyor.

    babasının yakın arkadaşıyla yaşadığı gerilim, kavga sonucu gözünün altında oluşan morluk ve yara kristjan'ı savunan ve en iyi arkadaş olan thor'un yüzünde de aynı şekilde oluşuyor. ama thor bu yaraları en iyi arkadaşını başkalarına karşı korurken alıyor. kristjan için. kristjan'ın babasının aksine arkadaşını reddetiği için değil ona sahip çıktığı için yaşıyor bunları. çünkü öteki olmanın lanetlenmiş, baskıcı kabulleriyle henüz tanışmamış thor. bu da başka bir anlam katmanı yaratıyor filme dair ve anlam çemberini tamamlıyor.

    thor'un cinsel kimliği de karmaşa içinde. cinsel tercihi yüzünden değil ama. daha çok ödipal kompleksler yüzünden. zira baba figürünün yoksunluğu, genç, seksi annenin başka erkeklerle olan ilişkileri, acımasız iki ablanın thor üzerindeki etkisi çocuğu sürekli bir cinsel karmaşa içine atıyor. nihayetinde en yakın arkadaşının da eşcinsel olmasına verebileceği tek tepki ''bu saçma hareketlerden vazgeç kristjan!!'' oluyor. çocukluğa dair bir saflık ve iyimserlikle. thor, kristjan'ın bu halini geçici bir şeymiş gibi düşünüyor. ta ki kristjan intihar edene kadar.

    finalde kristjan'ı ziyaret ederek, hep yanında olacağını söylüyor thor. arkadaşının da diğerleri gibi kasabayı terk etmesini istemiyor. sahile gidip, aylak aylak dolanırken bir çocuğun kaya balığı tuttuğunu görüyor, ilk sahneye gönderme olarak. öteki olan yine gerçekle çarpışıyor.o anlarda thor'un aklından geçenleri anlayabiliyoruz. acaba çocuk sırf farklı olduğu ya da dünya gerçekliği içinde yararlılık bakımından tanımlanmadığı için o balığı ezip öldürecek mi? yoksa merhamet, empati, duyarlılık, saygı, sevgi gibi normal değerler tanımlanıp, yaşama hakkına saygı gösterilecek mi? nihayetinde çocuk kaya balığını öldürmeyip denize geri yolluyor. son planda suyun içine geri yollanan kaya balığının bir süre hareketsiz duruşunu görüyoruz. ve bir süre sonra hareket edip hayatına, yolculuğuna devam ediyor. her şeye rağmen umudun hüküm sürdüğü bir ana tanıklık ediyor thor. arkadaşı kristjan ve durumu için, ötekiler için, farklı olanlar için hala bir umut olduğuna inanıyor. ve elbet kendi için. böylelikle başta ve sonda gösterilen bu iki sahneyle filmin anlam bütünlüğü tamamlanıyor.

    --- spoiler ---

    kısacası her kültürde kolaylıkla görülebilecek etkileyici bir durumu evrensel düzeyde ele alan harika bir büyüme ve ''cinsel kimliği keşif'' filmi hjartasteinn. görüntü yönetimi ve izlanda'nın muhteşem doğası filmin içerdiği büyüme öyküsüne harika bir fon oluşturuyor. es geçmeyin.

    bir sorum olacak son olarak. aratırdım ama bulamadım türkçe kaynaklarda. bilen birileri yeşillendirirse çok sevinirim. filmin ilk ve son sahnesinde görülen kaya balığının ağzına tükürüp denize tekrar atma ritüelinin anlamı nedir? gerçekten merak ediyorum. kendimce çıkarımlarım var ama özellikle yerel kültüre ya da balıkçılığa has bir ritüel mi yoksa iskandinav mitolojisine ait bir durum mu bilmek istiyorum. aydınlatırsanız çok sevinirim.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap