hatay meyhanesi
-
cok siire yataklik yapmistir ya, siir yatakhanesi de denilebilir - ki aslinda bir restorandir- duvarlari siir kagidi kapli, hatay'li mehmet ali'nin yerine. ayni garsonlar 20 yil once de ayni sac stilleriyle ayni kosede beklesip durmuslardir. ayni siseden raki doldurmuslardir. sanki burada ici hic bosalmayan bir kocaman raki sisesi bulunmustur da her aksam kapisindan teker teker ve gizlice giren mudavimleri bu siseyi kutsarlar.
baliklari ve humusu guzeldir. muhabbeti daha esaslidir ama. duvarlarda sararmis gazete kupurleri, karikaturler, peynir tabaginin dibinde yazilmis siirlerin soldugu kucuk kagit parcalari asilidir.
kimilerini yazan insanlar olmustur coktan, oldukleri yerden otururlar masaniza.
hatay restoran'da, cemal sureya'yi aglarken gordugum masa giriste soldan ikinci masadir.
ickievinden cikinca
camdan
demin oturdugum yere
baktim.
sigara paketimi
masada unutmusum.
sandalyede
tipki benim gibi
oturuyor boslugum.
bir eli alninda
benim gibi.
ama
biraz daha mi huzunlu?
otururken de
biraz daha mi cikariyor
kamburunu?
biraz daha mi benziyor
babama?
bir yas buyugum babamdan
ve ruzgar
bir torendeki gibi
cekistirir durur
yagmurlugumu.
cs
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap