29 entry daha
  • çevreye veya insan sağlığına listeler dolusu ve hatta geri dönüşsüz zararlar veren ve verebilecek birçok projeye, göstermelik bir takım prosedürler eşliğinde çıtır çıtır izin alabildiğiniz bir ülkede, son derece mantıklı ve gerekçeli bir karşıt duruştur, desteklenmelidir.

    ama maalesef sanayinin olduğu yerde enerji açığını karşılamak için rüzgardı, güneşti yetmez.
    hidroelektrikler sanıldığı gibi temiz enerji üretmez, üzerine kurulduğu sulak alanı bitirir harap eder, gelecekte fosil yakıtlardan daha kıymetli hale gelecek su kaynaklarınızı bitirir.
    fosil yakıtlara gelince hem doğaya hem politik olarak satın aldığınız ülkelere köle eder adamı, kaşınıza gözünüze kıl olduğumuydu borunun başındaki, kapatıverir vanayı.

    öncelikle değerlendirilmesi gereken şey ülkenin ne kadar enerji açığı bulunduğudur. bu sadece kısa dönemli hesaplamalarla değil aynı zamanda ülkenin sanayileşme ve büyüme hızına, kalkınma planlarına da referans verebilen uzun dönemli öngörülerle yapılmalıdır. sonra oturulup düşünülüp bu enerji açığını hem politik bağımlılıktan kaçınarak, hem doğal kaynakları koruyarak, hem çevre veya insan sağlığı üzerindeki riskleri en aza indirerek nasıl karşılarız o değerlendirilmeli, risk ve fizibilite çalışmaları yapılmalıdır.

    kapasiteleri sınırlı da olsa elbette ki enerji üretimi temiz yöntemlerle mümkün olduğunca desteklenebilir. akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü yerdeki tüm çatılara güneş panelleri yerleştirilebilir. turbini döndürecek esintiyi hissettiğiniz her boşluğa rüzgar santrali kurulabilir. en önemlisi üretilen enerjinin hem sanayide hem meskenlerde verimli kullanılması teşvik edilebilir, temiz üretim teknolojilerinin artırılması ve bunların geliştirilmesi devlet politikası olabilir.

    ben mi? ben nükleere karşıyım sözlük. bu ülkede enerji projesi deyince olmayan oldurulur, alınmayacak izinler-lisanslar inci gibi dizilir duvarlara. konu dolarlar oldumuydu ne nehrin balıkları, ne ormanların talanı, ne civarda yaşayanların canları dikkate alınır çünkü. santral kurulur, denetimi yapılmaz, kurallara uyulmazsa -ki sadece tasarımcı mühendislerin, bilim adamlarının değil; bi damlacık güvenmediğim otoritelerin, kurumların da işidir- kazası hiçbirşeye benzemez. insan beyninin bir atomcuktan ürettiği en muhteşem ve en korkunç şeydir çünkü nükleer reaksiyon. onyıllarca temizleyemezsin topraklarından.

    ----

    hem ayrıca tüm kurallarına uydun muydu riski sıfıra indiriyorduysan ne demeye elin gavuru gelişememiş topraklara taşır ki nükleer santrallerini?!
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap