• tipik bi dan brown kitabı. evelallah sürükleyici, akademisyen adam- zeki ve taş bilimkadını konsepti, son teknolojik gelişmeler, politik oyunlar, vs entegrasyonu, detaylı bir araştırma, 24 saatte dünyanın her yerine gidilip her bi halt yenilip hadisenin bitmesi ve en önemlisi kahramanların, hele ki esas kız ve esas oğlanın, hiç ama hiç tuvalet ihtiyacı hissetmemesi, neredeyse hiç bi şey yemeden yaşamaları (belki de bu yüzden çiş-kaka hadisesine girilmiyordur). nedir kardeşim, bi tuvalete gidilsin, bi sıkışılsın, insanız hepimiz. evet.
  • hollywood filmi olmaya aday dan brown romanı
  • kötü bir kitap değil öncelikle. kurgu gayet etkileyici, sonuna kadar ne olacağını bilemiyorsun.aslında tam bir klasik amerikan filmi tadı alıyorsunuz. kitabın yarısına kadar bir olaya bağlanamaması, artık can sıkmaya başlayan teknolojik bilgiler ve yazarın hayvan gibi uzatması sıkıcı bir durum olabiliyor ve kitabı fırlatıp atma isteği gelebiliyor.lakin dayanıp okuduğunuzda benim gibi elinizden düşürmeyip etkisi altında kalabiliyorsunuz diyorum ve neden bilmem romandaki amerika birleşik devletleri başkanının baş danışmanı marjorie tench karakteri için kafamda oluşan görüntü hep şu oldu: https://www.google.com.tr/…i=01muuklqa86xhqfz9od4bq
  • lay lay lom okunup, oha lan $eklinde bitirilen kitap.
    --- spoiler ---
    kitabin derinligi sigligi bir yana, bahsedilen teknolojiler amerika yapmi$ abi dedirtiyor. bu arada nasa'nin aslinda cok da matah bir sey olmadigi fikri verirken, rosewell gibi ince mevzulara getirdigi yorumla kafadan kopartiyor.
    --- spoiler ---
    kisaca dan amca bestseller formülünü cözmü$.
  • zamana karşı direnci çok az olan kitap.
    diğer dan brown kitapları gibi kısa sürede eriyip gitmekte tabi ki.
    ancak kitabın sonu pek tatmin etmedi.
    çok basit,klasik bir kağıtları değiştirme numarası sanki sığ kaldı o acayip teknolojilerin,akıl oyunlarınun arasında.

    melekler ve şeytanlar'dan kötü olsa da iyidir bu kitap
  • dan brown'un diger kitaplarindan daha az zevkle okudugum bir kitapti. biraz ikinci sinif hollywood filmleri tadinda gibi geldi.
    tabii bunun sebebi da vinci sifresi ile melekler ve seytanlar'i bundan daha once okumus olmam olabilir.
    veya, ayni kaliteyi beklerken daha aziyla karsilasinca, eserin hakkini tam verememisimdir.
    ya daa sanat konulu kitaplar savas ve teknoloji konulu kitaplardan daha cok hosuma gidiyordur.

    sentezlersek dan brown, da vinci code ve angels and demons seviyesine birden gelmemis, digital fortress ve deception point basamaklarindan gecmis belli ki.
  • lost izlenmeye baslandigindan beri heyecanini yitiren bir cok dan brown eserinden biri. demek ki neymis, her romaninda ayni kurgusal plani kullanip, kendini tekrar etmeyecekmissin.
  • dan brownın 2 günde bitirdiğim bu kitabı biraz sonunu belli eden tarzda olmasına rağmen bir yerlerde jack bauer olsa tam 24 havasında oluşturulmuş bir kitap nerdeyse 24 saat süren öyküsü dan brownnın en iyi öykülerinden olmasa da tam bir yaz romanı olarak okunması gerekenlerden.
  • ing. "aldatma noktası"

    dan brown'un ikinci kitabı. yazarın üçüncü kitabı angels and demons ve dördüncü kitabı the da vinci code'daki yerleşik gizem, sırlar ve kelimelerin/işaretlerin altında yatan ikinci anlam konseptinden farklı bir yapısı vardır. her ne kadar hafif fantastik ögeler içerse de kanımca daha çok politik macera/gerilim olarak nitelendirilebilir.
  • bahsi gecen teknolojiler gercekten varsa -nitekim kitap varoldugunu iddia etmekte- "lan? laan??" dedirten kitap. (bkz: big brother is watching you)
hesabın var mı? giriş yap