55117 entry daha
  • gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşan
    sicim yağmur taklidi
    bıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktan
    bardağa birkaç çiçek ıslamaktan.
    parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulut
    onu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damla
    parmağıma düşen bir damla kandı aşk.

    seni sevince pazara çıktım sevinçten
    enginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdan
    oturup ağladım sonra, şaşırdın.
    bu “süper” oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı.
    canımın acısıydın.
    ben bir tek o canı unutmamak için her şeyi hatırlamıştım.
    sevişmiştik.
    evde binlerce tespih böceğinin ayak izleri
    sevişmiştik.
    biri başımdan aşağı pırıltılarla dolu bir sözlüğü
    boşaltmış gibi
    seni sevince kıpırdayan her şiiri
    kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum.

    sonra gittin.
    birlikte kışlıkları naftalinleyecektik.
    söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini
    bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim.
    herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine.
    sonra gittin.
    çocuk oldum bir daha, ağladım.
    kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı.
    kitaplar, aşk, her şey.
    her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım.
    keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım
    sonra gittin.
    beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi.
    keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı.
    çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı.
    söz dedim, söz verdim.
    ruhumu gömdüğüm yer hala belli.
    güneşi özledim, sonra seni
    keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım

    sonra gittin
    gözlerin bir yeşil fanila unutulmuş balkonda
    sicim yağmur taklidiydi
    artık iyice inceldi.

    didem madakgrapon kağıtları
    (bkz: gecenin gündüzün bir olması)
  • şarkılar söylüyorum
    şiirler yazıyorum, ayten üstüne
    saatim her zaman ya ayten’e beş var
    ya ayten’i beş geçiyor.

    ne yana baksam gördüğüm o
    gözümü yumsam aklımdan ayten geçiyor
    bana sorarsanız mevsimlerden ayten’deyiz
    günlerden aytenertesidir
    odur gün gün beni yaşatan
    onun kokusu sarmıştır sokakları
    onun gözleridir şafakta gördüğüm
    akşam kızıllığında onun dudakları.
  • nasıl etmeli de ağlayabilmeli
    farkına bile varmadan
    nasıl etmeli de ağlayabilmeli
    ayıpsız
    aşikare
    yağmur misali

    neylersin alışkanlık
    için kan ağlarken yüzün güler
    dikilitaş gibi dinelirsin yine
    yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer
    anneler gibi ağlamanın yiğitliğine

    nazım hikmet.
  • kuşların dili

    kanatlarım gece kesti, dünya yine suskun
    kargalar bozgun, martılar aylak
    güvercinler küskün, kumrular aşık
    bense bir başımayım, çakıllı gök altında
    masallarım tükendi artık anlatmaya
    yazacaklarım da birikmiş, eski saksılarda
    kellelerde güller bitivermiş, ölümden habersiz
    ölüyorum yıldırımlı bir aşka çarpılarak

    ölüm dediysem, uyku sanmayın
    karıştırmayın sonsuz karanlıkla,
    bitmeye mahkum geceyi
    gerçi hangi kuşun cenazesi
    kaldı toprak üstünde?
    karıncalara ziyafet olmadık mı birlikte?
    ağıtlar halinde yakıldı türkülerim
    sevdanın ülkesinden, kulaçlarca uzakta
    bir ses aradım kendime
    unuttuğum ötüşümü,
    rabbim geri verir mi bana?
    nicelerine rehberdim oysa ben,
    gümüş bir aynaydım simurg'un sarayı'nda
    parlardım, su bulurdum, yurt tutardım millete...
    bana hasret bir kırık ayna kaldı şimdi
    parçalarından sümbüller kanıyor, öyle güzel
    çağlıyor baharlar, leylekler halinde
    dilden dile konuşuyorum, savaşıyorum
    bazen dedikodu oluyorum, bazense destan
    ama özünde bir hakikat, çok yalan

    kanatlarım tan ağardı, dünya şimdi aydın,
    kargalar çirkef, martılar şakrak,
    güvercinler eşref, kumrular korkak
    bense çok başımayım, beton zemin üstünde
    takatim kalmadı, gökkubbece uçmaya
    çakıldı bedenim, yazıldı kaderim parke taşlarına
    başsız gövdeler uyanmış, günaydın onlara
    öldüm şimdi burada, kainata yetersiz...

    muftumuffin
  • dışarıya yağmur,
    yüreğime hasret,
    fikrime sen...
    nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
    bir bilsen...

    (bkz: cemal süreya)
  • ses / behçet necatigil

    kopan çığlar altında kalanlar olduğu
    oysa görülüyordu.

    bir kadının ileride
    bir şeyler hıçkırdığı;
    bir erkeğin, birine,
    görünmeyen birine bir şeyler seslendiği
    oysa görülüyordu.

    ama duyulmuyordu. -ses!
    sanki ses olmayınca hiçbiri olmuyordu.
  • çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm
    bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
    sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
    nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
    zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
    dursam ölürüm paramparça olur dünya
    çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm
    uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
    bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
    tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
    gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak
    (gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
    unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
    bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
    kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
    bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
    üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
    ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
    bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte
    çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan
    bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
    okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
    batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
    upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
    gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
    ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
    çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
    gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
    (soluğunun elma kokması bundandı belki)
    bir elma kokusuna tutundum düşerken
    sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
    nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
    çocuksun sen, çocuğumsun
    (bkz: ahmet telli)

    bir şiir olsun için söylemiyorum, ama ellerin fesleğen kokardı.
  • ne yak mektubun ucunu
    ne sevgini sayfalar
    dolusu dile gelir
    zarfı kapatırken yalnız
    kuytu dudaklarını
    çokça değdir

    sunay akın
  • ****
    yolunu beklerken daha dün gece
    kaçıyorum bugün senden gizlice
    kalbime baktım da işte iyice
    anladım ki sen de herkes gibisin
    ****
  • seni seviyorum
    bilmem nedendir
    seni özlüyorum
    bilmiyorum nedendir

    sen ne amcik bir seysin ya
    cunku amin var ya
    benimse bir duble yaragim ya
    biliyorum bundandir yo yo ya

    (bkz: eminem)
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap