• çok net hatırlarım itü bile tatil olmuştu.
    o derece yani...
  • ytü yönetiminin rambo öğrenciler konsepti sebebiyle okulları tatil etmediği yağıştı.
  • hafızam beni yamultmuyorsa, taksim meydanında sırtında kar kıyafeti, ayağında kayaklar kayak yapan adamlar türediğini hatırladığım kar yağışı. tamamen saçmalıyor da olabilirim.
  • eğer sözlük o dönemde bugünkü kadar yazara sahip olsaydı binlerce entari görürdük.

    sabah 07:15 gibi çağlayanda yerler kup kuru iken saat 07:45'te mecidiyeköyde bileğe kadar kar vardı. kar yüzünden görüş mesafesi yarım metreye kadar inmişti. o zamanlar hala robocoptum ordan biliyorum görüş mesafesini.
  • öyle ulvi yağdıydı ki üniversiteler 2 gün tatil edilmişti.
  • yıldız mimarlığın önüne çok afedersiniz 2 adam boyunda penis heykelinin yapılmasına imkan sunan materyeli veren yağıştı.

    *

    yok ben yapmadım.
  • abdi ipekçi erkek öğrenci yurdu'nda büyük bir şenliğe neden olmuştu okullar tatil olunca.

    (bkz: #16439476)
  • akşamında merterden şirinevlere duran trafiğin arasından e5'ten yürüme fırsatını sunan bir yağıştı.
  • üniversitede tanıştığım ve istanbul'a gezmeye gelen arkadaşlarımı dönüş yolunda avrupa yakasından haydarpaşa tren garına bırakmak üzereyken trafik edirnekapı'da tamamen kilitlenince trene geç kalmamak için gayet ciddi bir şekilde "yürüyerek gidemezmiyiz, tren kaçıcak yoksa" demelerine sebep olandır.
  • 1981-1986 arası doğan efsanevi nesilin şahit olduğu en güzel kar yağışlarından biriydi sanırım. her ne kadar o dönemin bir klasiği olarak bir önceki geceyi ntv'ye kitlenmiş olarak geçirsek de valilikten hiçbir açıklama yapılmayınca cuma sabahı tıpış tıpış okula gitmiştik. aslında sabah 8'de ders başladığında belliydi karın tutacağı ama valilikten hala bir haber gelmemişti. ilk ders "ha tatil oldu ha tatil olacak" beklentisi ile geçtikten sonra sanırım saat 9 civarında okullar tatil oldu haberi gelmişti. bu sırada artık kar yağışı iyice kuvvetlenmiş, tipi halinde devam etmekteydi. bembeyaz bahçede* kar topu oynayıp, fotoğraf çekmekle meşgul olurken çok geçmeden aslında okulda mahsur kaldığımızı anladık çünkü yollar tamamen kar altında kalmıştı ve tipi o kadar kuvetliydi ki insan yürürken bile önünü göremiyordu. sanırım o gün servislerin hiçbiri çalışmadı ve herkes okuldan bir yerlere saatlerce yürümek suretiyle bir şekilde evine ulaşmaya çalıştı. biz büyük çabalar sonucunda karaköy' den cihangir'e yürüyerek ulaşmayı başarmıştık. lise son olması nedeniyle karşıya geçip, haftasonu dershaneye nasıl gideceğim diye kara kara düşünürken dershaneler birliği açıklama yapmıştı haftasonu dershaneler tatil diye. velhasıl, bütün o öss stresi ve karmaşası arasında tüm endişelerden uzak, cihangir'de sokak aralarında, parklarda yapılan kar topu savaşlarıyla, gecenin bir vakti gitar'a gidebilmek için gösterdiğimiz azimle ve sabaha karşı karlarda yuvarlanmak suretiyle yapmış olduğumuz yürüyüşlerle belki de o senenin en güzel haftasonunu geçirmemizi sağlayan yağış olmuştur. bir daha da öylesi bu diyarlarda görülmemiştir.
hesabın var mı? giriş yap