• itü maçka kampüsünün hemen yanıbaşında erkek öğrencilerin barınması için oluşturulmuş yurt. yurtta kalmanın şartları arasında elektrik kesildiğinde gazete yakıp camdan sallayabilmek, yazın evlerin içine ayna tutmak, bilimum maçlarda içki içip, kavga etmek, şişeleri camdan karşı binaya yada eşşekbağırtan yokuşuna park etmiş arabalara fırlatabilmek becerilerine sahip olmak gelir.
  • istanbul'un en buyuk yurtlarindan birisi. macka'dadir. $ahsim adina 1 yillik guzel anilarin da mabedi. (bkz: hey gidi gunler)
    yurt demi$ken;
    (bkz: yurtkur)
    (bkz: etut)
    (bkz: teknik etut)
    (bkz: etut abisi)
  • bu yurtta kalan öğrenciler için kısa adı "apti"dir. daha kapısından girer girmez iğrenç bir seçim zorunluluğu yaşanır oda konusunda. çünkü yurt iki bloktan oluşmakta. a blok altında hamam olan bloktur, bu yüzden avantajlıdır. hamamdan çıkınca telefonların önündekilerce dikizlenmeden ve iki blok arasındaki boşluğu üşüye üşüye geçmeden odana gitme imkanı tanır. ayrıca son dönemde altında internet kafe açılmış olan blok da budur. b blok ise altında depo ve mescid bulunan ve bu yüzden çok da önemsemeyeceğiniz bir bloktur. seçim a bloktan yana. ama işin en çetrefilli tarafı kat seçmektir. a blok beşinci kattan itibaren deniz manzaralıdır. altı ve yedi ise bol küfür, bol içki ve pijama terlik eşliğinde boğaza karşı king ve batak oyananabilecek dünyadaki tek mekandır. fakat malum asansör olmadığı için kantine, hamama, su almaya ve kankanın ikinci kattaki odasına gitmek bir işkence olacağından tüm boğaz manzarasına rağmen dezavantajlıdır. yine de altıyı ve yediyi tercihin en başında gelen faktör idarenin de en az öğrenciler kadar üşengeç olması ve iki öğrenci içki içiyor diye yedinci kata kadar çıkmayı gözünün yememesidir. a blokta en iğrenç katlar hem yüksek hem deniz görmediği için dört ve beştir. tabii yurdun sadece bir cephesinin denize diğer cephesinin ise yurdun bahçesine itü konservatuarına baktığını da hatırlatalım. o tarafta görülecek her hangi güzel bir olay olmadığı için ve bahçeye bakan cephede odanız yedinci kattaysa, kantinde bardağınızı falan unuttuysanız pencereden bakarken minicik görünen kantin size dünyanın en uç noktası gibi gelecektir. sırf aşağı inmemek için dünya kupası finallerini dahi izlememiş arkadaşlara rastlanmıştır bu odalarda. kimi abartır yemek saatlerini inişine göre ayarlar. bir daha aşağı inmesine gerek yoksa akşam yemeğini üçte falan yer. b bloğun tek avantajı deniz manzarasının daha erken katlarda, dördüncü katta başlamasıdır. tabii ki yapının konumu itibariyle evlerin balkonuna ve penceresine yakın olan blok da budur.
    yurdun en önemli özelliklerinden biri ve en sunduğu en zor tercih seçeneklerinden biri de, etüd olan katta tuvalet, tuvalet olan katta etüd olmamasıdır. yani ya ders çalışacaksın, ya işeyeceksin. öğrenci yurt hayatı boyunca en çok hangisini yapacağına inanıyorsa seçimini o yönde yapmalıdır.
  • yaknındaki antik palace nedeniyle abdi palace dendiği olur. hemen her itülü erkeğin yolu geçer. ama bi şekilde uzaklaşılır.
  • gecenin bi vakti 7. kattan devasa ve icinde cam siselerin falan da oldugu cop torbalarini assagi atip beni uykumdan ziplatan insan suretlerinin yasadigi yer. allaha havale ettim ben hepsini.
  • eskiden ituye aitten sonradan devlete geçen 1500 yatak kapasiteli 7 katlı yurt
  • kantininde her turlu yasamsal alet-edevatin bulundugu yurt.
  • kapanana kadar 2 sene boyunca ikamet ettiğim yurt.daha kaydolurken kendi kafasında yaratmış olduğu dili anlamakta zorluk çektiğim kayıt görevlisi amca * ilk şoku yaratmıştır.7.katta kalacaksın denmiş ve başımdan kaynar sular dökülmüştür...
    genelde üst katta yabancılar kaldığı için bu durum ilk zamanlarda tırsmamla ve yatmadan yatmaya kullanmama neden olmuştur...
    bir de hamam mevzusu var ona da değinmeden geçemeyeceğim....kalabalık olmasını bırakın ya soğuk ya da sıcak akan duşlardan çıkan pancar gibi kızarmış insan gürühu çok komikti o zamanlar beşiktaşta kıpkırmızı gezen herkes için bak bu da abdide kalıyo gibi geyiklere konu olmuştur...
    bir de "baki" vardı çok meşhur üzerine sayısız geyikler türetilirdi.renkli bir kişilikti vesselam
    telefonlara bakan bir amca vardı sürekli keklerdi piçler "kırgizistanlı pikaçu telefonunuz var" gibi bir sürü şakayı bizzat kulaklarımla şahit olmuşumdur.
    24 saat çalışan internet cafesinde ekşi sözlüğü keşfetmeme neden olmuştur...
    boğaza bakan odaları yurdun müdavimi kişiler tarafından kapılmış vaziyetteydi...
    kaçak kalan bir dolu insan...renkli ve çilekeş 2 senem geçti
    hala tamiratı sürüyor....
  • tam dört yılımı geçirdiğim, her katında, kantininde, hamamında,etütünde sayısız hatıralarımı yaşatan yurt
  • bence bir yurdun olabileceği en güzel yerderdir daha iyisini beklemek hayal olur kanatindeyim. kaldığım süre içerisinde aklımda en çok yer eden ve yurt günlerini düşündükçe aklımda kalan tarafı internet kafe de sabahlamalar oldu. bazen öğrenim kredisi yatmadan bir gün öce cebimizde hiç para yokken gider ertesi gün banka açılana kadar oyun oynardık. banka açılınca birisi gider krediyi alır bütün hesapları öder kurtarırdı bizi . bazen risk alırdık hiç paramız yokken gidip oyuna başlardık kapıya yakın otururduk . sabah birisi okula giderken çevirip borç alırdık bazen kimse geçmezdi bazen de geçenin de parası olmazdı ama nedense hiç dert etmezdik sanki para havadan gelecek gibi oyuna devam ederdik ama mutlaka birisi gelirdi borç verirdi . düşünüyorum da bu aslında ordaki insanların birbirine güvenini gösteriyordu nasıl olsa bir arkadaşım yardım edecek gibi. daha sonra kafedekilerin 24 saat aralıksız oturursan bunu farketmediğini anladık o durumda 26. saatte gidip 2 saat parası odemeye başladı insanlar. tabii 24 saat aralıksız oturmuyorduk ama vardiya gibi nöbet tutuyorduk . bir de burda etüdlerin sesli sessiz versiyonları vardı . sınav zamanları sandalye çalınma vakası oluyordu insanlar ayağa kalkanın sandalyesini alıyorlardı çok doğal bir olaydı nedense pek kavga çıkmıyordu sandalyesi giden küfür edip yenisini arıyordu . 7. etüd ayrı bir olaydı orası oyun salonu gibiydi ders çalışanı da vardı kağıt oynayanı da "risk" oynayanı da . banyosu çok ilginçti kağıt üzerinde 30-40 tane duş vardı ama düzgün çalışan 6-7 taneydi . sıcak su soğuk su vardı arası yoktu bazen sadece sıcak su akıyordu soğuk su bir yere kadar ama sıcak suylada hiçbir şey yapamıyorduk . zaten her türlü hastalığa açık bir yerdi . bazen banyo için gidip banyo saati geçtiği için orda hamam misali terleyip geri dönebiliyordun ki en kötüsü de buydu. yurt kapanacağı gün herkes yurdu boşaltmıştı biz de internet kafe açık diye bir kaç gün daha yurtta kalmıştık son bilgisayar kapatılıp sökülene kadar oyun oynadık . kafe kapandıktan sonra da bir gece daha kalıp yurttan ayrıldık çünkü bizim için yurt internet kafeden ibaretti
hesabın var mı? giriş yap