• eger bu mac gectigimiz hafta oynansaydi buyuk ihtimalle puan kaybederdik. aslinda gecen hafta hakemin hemen macin basinda vermedigi penalti ve kirmizi kart bizim cok isimize yaradi, hakem farkinda olmadan bize yardim etmis oldu. gecen haftaya kadar maclari bir sekilde kazandik, aslinda bir cok maci kalitemizle kazandik ve kosmayi unuttuk. ozellikle besiktas ve panathinaikos maclari bizim icin pek de hayirli olmadi. futbolcular macta gereginden fazla rahatlardi ve bence yeteri kadar kosmuyorlardi ve o halleri bile tabelaya rahat bir macin skorunu yazdirmaya yetmisti. bu 2 mac sonunda futbolcularda kosmadan kazanma aliskanligi olusmak uzereydi ki imdadimiza kasimpasa yetisti. eger hakem kirmizi karti cikartip golu verse mac orada bitecek bizim futbolcular 90 dakika daha yuruyecekti, belki de caner'in kotu futbolu hic goze batmayacak bu hafta onu sahada gorecektik. kasimpasa macinin ilk yarisi icin genelde hakem hatalari konusuldu ama hakemde onemli olan sey galatasarayin ilk yari boyunca yurumesiydi. ne bir hirs ne bir yirticilik birazdan goller gelir havasi. eger kasimpasa o golu atmasa belki de ikinci yari bile ayni futbolu izleyebilirdik ! (aslinda cok da emin degilim). kasimpasa macinin ikinci yarisinda keita girdi nonda girdi ve keita'ya ayak uyduran takim kosmalari gerektigini hatirladi. daha onemlisi oyuna girdikten sonra surekli 30 40 metrelik topla kosular yapti keita. televizyonda bile goze carpan bir durum vardi, sabri topu alir almaz keitayi goruyor ve keita depar atarken onun birlikte 5-6 kasimpasali depar atiyordu. kasimpasa'nin ikinci yarida yorulmasinin en buyuk sebebi bence keita'nin bindirmelerina ayak uydurmak zorunda kalmalariydi. eger hatirladiysaniz keita'nin durgunlastigi dakikalarda ancak kasimpasa bizim sahamiza gelebildi (gol pozisyonu olarak degil topu bizim tarafa atmayi basardilar).

    bu mactaki en buyuk korkum futbolcularin hala kasimpasa macindaki ilk yariyi hakeme havale etmis olma ihtimalleri. eger bu hataya dusmussek eskisehiri kasimpasayi ezdigimiz gibi ezmemiz zor olacagindan puan kaybetmemiz olasi. ama eger futbolcular rakip kim olursa olsun kosmadan mac kazanamayacagimiz dersini cikarmislarsa bu macta guzel futbol ve 3 puan hayal olmaz. eger olur da kosmadan maca baslar ve gecen haftaki gibi bir kivilcim bulamazsak gecen yil ki bulent kokmaz ile 10 kisi kalmis eskisehir'e 1 - 0 kaybettigimiz macin benzerini izleriz.

    acikcasi youla ve umit karan galatasaray defansi icin iyi bir sinav olacak. ligde su ana kadar oynadigimiz takimlar arasinda sanirim en iyi hucum hatti olarak bu ikiliyi ornek gosterebiliriz, besiktas macinda tek basinda serdar ozkan defansi baya zorlamisti, umarim bu macta youla ve umit karan birlikte oynarlar ve defansin halini goruruz.

    bu macta ufak bir ayrinti dahi olsa bizim acimizdan cok onemli olabilecek bir durum var. eger macta skor avantajini ele gecirirsek linderoth'u sahada gorebilecegiz. ligin basinda beri dile getirilen defanstan top cikaramamak, hucum ve defans arasi kopukluk, iki yonlu orta saha oyuncusu eksikligi gibi bir cok sorunumuzun ilaci bu adamdir. biliyorum cok mac eksigi var ama galatasaray'a gelen oyuncular arasinda nerede durmasi gerektigini en iyi bilen, rakibi en iyi karsilayip topu en guzel sekilde oyuna sokma yetenegi linderoth'da. daha da onemlisi yanindaki oyuncuyu cok rahatlatiyor ve takim arkadasinin performansini arttiriyor. besiktasli cisse de aynisini yapardi ama ne yazik ki gonderildi ( gecen seneki erntst'in peformansinda buyuk etkisi vardir cisse'nin) bu son ozellik cok onemli cunku eger mehmet topal'dan bir gerard cikmasini yetenegini gelistirmesini bekliyorsak bu adamla bol bol oynamaya ihtiyaci var. her ne kadar ayhan, mehmet, mustafa cok iyi de olsa linderoth bu 3 futbolcuyla da beraber oynayip performanslarini arttiracaktir. linderoth icin daha uzun seyler yazmak isterim ama nazar degmesinden korkuyorum ve inaniyorum ki takima eski performansi ile donerse avrupada iyi bir derece uzak bir ihtimal degil.

    fenerbahce kazandigi icin mutlaka kazanmaliyiz artik bu puan savasindan cok psikolojik mucadeleye donustu. eger fenerbahce'nin gerisine dusersek oradaki maca dezavantajla cikabiliriz ki zaten kafadan geride basladigimiz bir deplasmana bir de puan dezavantaji ile gitmek olabilecek en kotu sey olur.

    bir ufak cumlede eskisehir icin. oynadiklari futbol lige ciktiklari gunden ber zevk veriyor. bu sene olmasa bile seneye ilk 3'e oynayan bir takim olmalari hic zor degil yeterki istikrar korunsun. ligin sehir takimlarina ihtiyaci var. keske samsunpor, izmirden bir takim daha da ligde olsaydi. artik taraftari, koklu gecmisi olmayan takimlarin tutunmasi cok zor. belediye takimlarinin durum ortada, bugun istanbul buyuksehir belediyespor'un formasini kac kisi aliyor ki. eger baslarinda abdullah avci gibi bir adam olmasa cokta duserlerdi. yenilsek bile eskisehir'e yenildigimiz icin biraz daha az uzulurum bu ligin boyle takimlara ihtiyaci var.
  • dikkatli bakıldığında aslında bir ülker - eti maçıdır. bundan dolayı çok zevkli bir maç olmakta.
  • bir eskişehirsporlu olarak annelerimize neden küfür edildiğini anlamadığım karşılaşmadır. oysa biz forumlarımızda alpaslan dikmen için bir şeyler yapmayı konuşmuştuk. üstelik ligde karşı karşıya geldiğimiz arda, servet, mehmet topal gibi oyuncular avrupa takımlarına karşı oynadıklarında kalbimiz onlar için atıyordu bizim. e siz bizim annelerimize küfrederken biz hala sizi desteklemeye nasıl devam edeceğiz?

    edit: bir de otobüslerin camlarını neden kırıyorsunuz kardeşim? şurda deplasman yapan hepitopu kaç takım var? onu da sindiriverin bizahmet!
  • maçla ilgili içimde kalan tek ukte, ayhan ya da elano'nun oynamaması oldu. yaratıcılığa ihtiyacımız olan son 20 dakikada bir değişiklik olabilirdi. 70 ten sonra yorulup çok top kaybeden keita'nın yerine elano veya topal'ın yerine ayhan girebilirdi. maalesef pek pozisyon vermeden şanssız bir gol yiyerek puan kaybettik. ikinci yarıda bir 5-10 dakika daha gol yemeseydik eşkişehir'in direnci düşerdi ve gollerimiz gelirdi.

    hıncal uluç ve türevlerinin maç yazısını da yazıvereyim zahmete girmesinler:

    soru: 6'da 6 yapan galatasaray ligdeki 7. maçında puan kaybetti. maçı nasıl değerlendiriyorsunuz?

    cevap: galatasaray, bundan önceki bütün maçlarında puan kaybedebilirdi. şansı sayesinde buraya kadar kayıpsız geldi. ama en iyi oynadığı maçta puan kaybı yaşadı. şimdi skor yorumcuları bu maçtan sonra galatasaray'ı eleştirecek. şimdiye kadar neredeydiniz? galatasaray, eskişehir karşısında şimdiye kadarki en etkili oyununu ortaya koydu. ilk yarı rakibe nefes aldırmadı. ikinci yarı yenilen golden sonra inanılmaz bir baskı kurdu. ama bu dakikalarda kulübeden gerekli müdahele gelmeyince maçı kazanma şansını bulamadı.

    rijkaard korktu

    dakika 65. nonda çıkıyor, baros giriyor. galatasaray'ın gole ihtiyacı var. sen böyle bir maçta, hem de ali sami yen'de çift forvete dönmeye cesaret edemiyorsan galatasaray koltuğu sana büyük geliyor demektir. rijkaard, sahada dökülen kewell'a çok uzun süre tahammül etti. skoru değiştirebilecek elano'yu oyuna almadı. zor maçı kenardan iyi yönetemedi. bu sefer şans da yanında olmayınca dört ayak üstüne düşemedi. rijkaard'ın aklını başına alması lazım.
  • maç sonunda milliyet internet sitesi ne kadar süre ile orada kalacağını merak ettiğim bir başlık atmıştır.
    http://img27.imageshack.us/img27/4088/14106921.png
  • her zaman bir takim olur. sezon basinda fikstur'ü eline aldiginda "ulen bu takim ariza cikartir" dersiniz.. kocaelispor ligten düştügünden beri bu görevi ele alacak bir takim var o da eskisehirspor.. galatasaray 6 da 6 gitgigi bir sezonda, fenerbahce dün 7de 7 yapmis, besiktas öglen vakti seyircisiz ve futbolcusuz macta ankaraspordan 3 puan almisken, ali sami yen'de nonda'nın attigi ve franco'nun yedigi golle, eskişehir ile 1-1 berabere kaliyordu..

    maçtan evvel istanbuldaki eskisehirliler gomleklerinin dügmelerini acip altindan formalarini cikartiyor, sehre eskisehirden gelen eskisehirler ise "vay vay vay" diyerek sehri nevizade bira içerek övüyorlardi. mac saati yaklasirken eskisehir taraftar otobusu taslanmis, hatta eskisehir takim otobusu bile degil galatasaray taraftari olmaya, galatasaray kulubunde sandalye bile olmaya layik olmayan insanlar tarafindan taslaniyordu..

    ümit karan aylar sonra ali sami yen'e cikiyor, koray'i kistirarak "abi burdan gidiyorum, kenardan firladi bu. böö falan yapiyo korktum anasini satiim "napion olm sabri" dedim" seklinde anilarini anlatiyordu. galatasaray taraftarlari ısınmaya çıkan ümit orada yokmuş gibi davraniyor, geçen sene vefat eden amigolari alpaslan dikmen i baris manco'nun tipik "sevgilim öldü" (diger aynı konsepteki bir kac sarkisi icin bkz: bugun bayram, nerede) konseptli sarkisi "unutamadim" ile aniyorlardi.. bir amigo'nun resmi olarak kulup tarafindan böylesine anilmasi acaip hoşuma gidiyor benim açıkçası. bu takımın futbolcuların değil, taraftarların olduğunu göstermekte bence..

    her neyse saatler 20:00'ı gösterirken ali sami yen'i dolduran taraftarlar ekiplerinin hareketli,konuşur, koşar halde, fotograflarının canlı hallerini görmek için sabirsizlaniyordu. ayhan takim arkadaslarini "abi konusun birbirinizle, bagirin icabinda "arkadaşım lütfen bana pas atabilir misin?" diye uyarin" diye gazlarken hakem cüneyt çakır maçı başlatıyordu..

    galatasarayda elano ve baroş yedekken arda ve nonda keita ve kewell ileri dortluyu, ortayi mustafa ve topal, arka beki de sol bekta ugur sagda sabri ortada hakan balta ve servet olusturuyordu. eskisehirspor 3 lü bir forvet hattini mehmet yilmaz, youla, burak ve ümit karan ile oluşturuyor, ümit'in tüm "hocam 4 forvet işte" itirazlarina karşı riza hoca "seni sayma!" diyerek olayi örtbas ediyordu.. daha maçın başında servetin bir hatasi ile ümit karan kale ile çaprazdan karşı karşıya kaliyordu ama bir şey olmuyordu.. 17. dakika civarinda mustafa sarp birden iveşa ile karşı karşıya kaliyor, eski açık'ın çatısına elini kaldirsa degebilcekmiş gibi duran iveşa topu çıkartıyordu..

    maç ortada gitse de galatasaray takımı savunmanın gerisine attigi toplari degerlendiremiyordu. eskişehir'in bir kaç atagi da saga sola bakan taraftarin gözlerinden kaçıyor oyun 38. dakikaya girerken 0-0 gidiyordu.. tam bu dakikada mustafa'nin "kime pas aticam ben" cemkirmeleri icerisinde keita topu sahanin tam ortasinin saginda aliyor, "of o ne dönüş be" dedirten bir dönüşle topu önüne aliyor, tam taç çizgisinin üstünde sürdügü topu ceza alanina actiginda eskisehir defansi topu atinca keita fransizca "recevoir, jettent aussi" diye bagirmasina kalmadan nonda golu atiyordu.. ali sami yen'e florya plajindan getirilen kumlarin arasinda top aglara giriyor galatasaray ilk yariyi 1-0 önde kapatiyordu.

    devre arasinda eskisehirli taraftarlar ile galatasarayli taraftarlar arasinda tezahurat çalma üzerinde bir entelektüel tartisma yasanirken, 15 dakika ersun yanal'in vikviklamalari arasinda geçip gidiyordu.. ikinci yari baslarken arda içinden "2 kişiyi calimlamadan pas vermeyecegim, 2 kisiyi calimlamadan asla" diye tekrarlarken eskisehirsporlu sanırım youla'nın şutu hakan balta'ya çarpiyor, francoyu kontrada birakan ve boşa çıkan topu mehmet yilmaz aglara gönderiyor, akabinde çocuklar gibi seviniyordu.. tribunlerde tipik "şampiyon oldular! sanki sampiyon oldular bu kadar seviniyorlar!" cemkirmeleri gelirken galatasaray bu dakikadan sonra duruyordu... eskisehir spor burak ve ümit'i oyundan cikartip tek forvete dönüyor galatasaray nedense doldur boşalt gibi bir şeyler oynamaya basliyordu. mor formalilarinin mor suveterli teknik direktoru rijkaard oyuna aydin ve baroş'u aliyor tercüman mert çetin'in halt yemesi oldugunu düsündügüm bir sekilde, ugur sol kanatta, balta ortada, keita sagda arda ortada, servet forvette, sabri de hakem olarak oynuyordu..

    son dakikalarda keita karate kid'den ögrendigi bir şut ile topu aglara göndermeye calissa da top aglara gitmiyor, galatasaray antalya spor'un 3 puan kaybettigi bir haftada berabere kaliyordu..

    hülasa enfes bir musabakada istanbulun mor aslanlari 2 puani sahaya cikan onbirin garipligi, arda ve kewell'in form düşüklüğü, aydin gibi sonradan oyuna giren bir oyuncunun kiytiri oynamasi ile birakiyordu.. bunun yaninda riza çalimbay gerek ilk dakikalarda enerji varken ilerde yaptigi presle (galatasaray'i bu sene şansı olmadan durdurabilecek tek takim cigerli bir takimdir) gerek ikinci yaridaki basarili kapanmasi ve el sakasi ile muhtesem bir gece sunuyorlardi bize.. çok temiz çok güzel bu maçta ümit karan'in kulubede sari kart yemesini de es gecmek istemiyorum.. o mutualist yasadigi topsakal gorunumdeki canlidan vazgecmedikce gol atamayacak gibi gözüküyor (bu arada muhtesem tatli,kendi degisiyle kocaman olmus bir evladi var kendisinin.. allah anali babali büyütsün)

    sozluk disi yorumlar ve macin fotoromani icin : http://cekirdekcitayfa.blogspot.com/…sehirspor.html (fotoromani konseptini de ne cok seviorum )
  • galatasaray taraftarının maç öncesi es es otobüslerini taşlayıp maçın son 5 dakikasında eskişehir halkına küfrettiği maçtır.

    tabii ki bir grup insanın yaptığından tüm klüp sorumlu tutulamaz ama aklım da geçen sene inönü'deki beşiktaş es es maçına gitmedi değil. hatırlıyorsanız beşiktaş taraftarı 600 km yol yapıp sevdalarını yanlız bırakmayan es es taraftarı için son beş dakika susmuş onların

    sen şampiyon
    olmasan da
    beşiktaş'a koymasan da
    seviyoruz seni...

    tezahuratlarını kesmemişti. ne beşiktaş'ı övüyorum ne cimbom'a sövüyorum, söylemek istediğim şu ki,
    yapmayın be kardeşim... bakıyoruz galatasaray'ın misafir tribününü kaç anadolu takımı dolduruyor şu ligde, 2 hadi bilemedin 3.
    insanları şu oyundan soğutmayın, zaten her daim dertli ülkemizde insanların şu sevgisi de sindirmeyin...
  • bu maç hakkındaki erman toroğlu yorumu ise şu şekildedir.
    erman: "cimbomlular sevindi saracoğlu´na temiz gitmiyoruz diye. anlatamıyorum tabii."
    şansal: "yeter bu kadarından anlaşılıyor."

    ben fenerbahçeliyim. ama erman'ın iyiden iyiye çığırından çıktığına inanıyorum...
  • beş buçuk yaşındaki oğlumun ilk kez tribünlerde yerini alması bakımında ailemiz için tarihi öneme sahip maç.

    sempatizanı olduğu arda turan için kumbarasında 15 milyon avro biriktirmeye ve kimselere yar etmeyip bizzat kendisi almaya çalışan oğlumun, bu müthiş transfer için ön görüşme de yapacağını tahmin ediyor heyecanla bekliyoruz.

    - anneee maçı seyrediyor musun?
    - evet oğlum seyrediyorum ve kaydediyorum aynı zamanda.
    - kaydetmene gerek yok anne ben zaten canlı izliyorum maçı ehehehe, görebiliyo musun beni bak parmağımı kaldırıyorum.
    - görebiliyorum oğlum görebiliyorum :)

    bir an önce eve gelse de maçı bir de ondan dinlesem...

    edit: çocuk yapmaktan özenle kaçınan değerli sözlük yazarları ve okurları, sözüm size: nasıl bir macerayı kaçırdığınızın farkında mısınız?
  • sene 1987de olsa, 2009'da olsa bir şey değişmemiştir. eskişehirspor bize ömür billah ters gelecektir.

    nedir bu çektiğimiz kardeşim?
hesabın var mı? giriş yap