43 entry daha
  • her zaman bir takim olur. sezon basinda fikstur'ü eline aldiginda "ulen bu takim ariza cikartir" dersiniz.. kocaelispor ligten düştügünden beri bu görevi ele alacak bir takim var o da eskisehirspor.. galatasaray 6 da 6 gitgigi bir sezonda, fenerbahce dün 7de 7 yapmis, besiktas öglen vakti seyircisiz ve futbolcusuz macta ankaraspordan 3 puan almisken, ali sami yen'de nonda'nın attigi ve franco'nun yedigi golle, eskişehir ile 1-1 berabere kaliyordu..

    maçtan evvel istanbuldaki eskisehirliler gomleklerinin dügmelerini acip altindan formalarini cikartiyor, sehre eskisehirden gelen eskisehirler ise "vay vay vay" diyerek sehri nevizade bira içerek övüyorlardi. mac saati yaklasirken eskisehir taraftar otobusu taslanmis, hatta eskisehir takim otobusu bile degil galatasaray taraftari olmaya, galatasaray kulubunde sandalye bile olmaya layik olmayan insanlar tarafindan taslaniyordu..

    ümit karan aylar sonra ali sami yen'e cikiyor, koray'i kistirarak "abi burdan gidiyorum, kenardan firladi bu. böö falan yapiyo korktum anasini satiim "napion olm sabri" dedim" seklinde anilarini anlatiyordu. galatasaray taraftarlari ısınmaya çıkan ümit orada yokmuş gibi davraniyor, geçen sene vefat eden amigolari alpaslan dikmen i baris manco'nun tipik "sevgilim öldü" (diger aynı konsepteki bir kac sarkisi icin bkz: bugun bayram, nerede) konseptli sarkisi "unutamadim" ile aniyorlardi.. bir amigo'nun resmi olarak kulup tarafindan böylesine anilmasi acaip hoşuma gidiyor benim açıkçası. bu takımın futbolcuların değil, taraftarların olduğunu göstermekte bence..

    her neyse saatler 20:00'ı gösterirken ali sami yen'i dolduran taraftarlar ekiplerinin hareketli,konuşur, koşar halde, fotograflarının canlı hallerini görmek için sabirsizlaniyordu. ayhan takim arkadaslarini "abi konusun birbirinizle, bagirin icabinda "arkadaşım lütfen bana pas atabilir misin?" diye uyarin" diye gazlarken hakem cüneyt çakır maçı başlatıyordu..

    galatasarayda elano ve baroş yedekken arda ve nonda keita ve kewell ileri dortluyu, ortayi mustafa ve topal, arka beki de sol bekta ugur sagda sabri ortada hakan balta ve servet olusturuyordu. eskisehirspor 3 lü bir forvet hattini mehmet yilmaz, youla, burak ve ümit karan ile oluşturuyor, ümit'in tüm "hocam 4 forvet işte" itirazlarina karşı riza hoca "seni sayma!" diyerek olayi örtbas ediyordu.. daha maçın başında servetin bir hatasi ile ümit karan kale ile çaprazdan karşı karşıya kaliyordu ama bir şey olmuyordu.. 17. dakika civarinda mustafa sarp birden iveşa ile karşı karşıya kaliyor, eski açık'ın çatısına elini kaldirsa degebilcekmiş gibi duran iveşa topu çıkartıyordu..

    maç ortada gitse de galatasaray takımı savunmanın gerisine attigi toplari degerlendiremiyordu. eskişehir'in bir kaç atagi da saga sola bakan taraftarin gözlerinden kaçıyor oyun 38. dakikaya girerken 0-0 gidiyordu.. tam bu dakikada mustafa'nin "kime pas aticam ben" cemkirmeleri icerisinde keita topu sahanin tam ortasinin saginda aliyor, "of o ne dönüş be" dedirten bir dönüşle topu önüne aliyor, tam taç çizgisinin üstünde sürdügü topu ceza alanina actiginda eskisehir defansi topu atinca keita fransizca "recevoir, jettent aussi" diye bagirmasina kalmadan nonda golu atiyordu.. ali sami yen'e florya plajindan getirilen kumlarin arasinda top aglara giriyor galatasaray ilk yariyi 1-0 önde kapatiyordu.

    devre arasinda eskisehirli taraftarlar ile galatasarayli taraftarlar arasinda tezahurat çalma üzerinde bir entelektüel tartisma yasanirken, 15 dakika ersun yanal'in vikviklamalari arasinda geçip gidiyordu.. ikinci yari baslarken arda içinden "2 kişiyi calimlamadan pas vermeyecegim, 2 kisiyi calimlamadan asla" diye tekrarlarken eskisehirsporlu sanırım youla'nın şutu hakan balta'ya çarpiyor, francoyu kontrada birakan ve boşa çıkan topu mehmet yilmaz aglara gönderiyor, akabinde çocuklar gibi seviniyordu.. tribunlerde tipik "şampiyon oldular! sanki sampiyon oldular bu kadar seviniyorlar!" cemkirmeleri gelirken galatasaray bu dakikadan sonra duruyordu... eskisehir spor burak ve ümit'i oyundan cikartip tek forvete dönüyor galatasaray nedense doldur boşalt gibi bir şeyler oynamaya basliyordu. mor formalilarinin mor suveterli teknik direktoru rijkaard oyuna aydin ve baroş'u aliyor tercüman mert çetin'in halt yemesi oldugunu düsündügüm bir sekilde, ugur sol kanatta, balta ortada, keita sagda arda ortada, servet forvette, sabri de hakem olarak oynuyordu..

    son dakikalarda keita karate kid'den ögrendigi bir şut ile topu aglara göndermeye calissa da top aglara gitmiyor, galatasaray antalya spor'un 3 puan kaybettigi bir haftada berabere kaliyordu..

    hülasa enfes bir musabakada istanbulun mor aslanlari 2 puani sahaya cikan onbirin garipligi, arda ve kewell'in form düşüklüğü, aydin gibi sonradan oyuna giren bir oyuncunun kiytiri oynamasi ile birakiyordu.. bunun yaninda riza çalimbay gerek ilk dakikalarda enerji varken ilerde yaptigi presle (galatasaray'i bu sene şansı olmadan durdurabilecek tek takim cigerli bir takimdir) gerek ikinci yaridaki basarili kapanmasi ve el sakasi ile muhtesem bir gece sunuyorlardi bize.. çok temiz çok güzel bu maçta ümit karan'in kulubede sari kart yemesini de es gecmek istemiyorum.. o mutualist yasadigi topsakal gorunumdeki canlidan vazgecmedikce gol atamayacak gibi gözüküyor (bu arada muhtesem tatli,kendi degisiyle kocaman olmus bir evladi var kendisinin.. allah anali babali büyütsün)

    sozluk disi yorumlar ve macin fotoromani icin : http://cekirdekcitayfa.blogspot.com/…sehirspor.html (fotoromani konseptini de ne cok seviorum )
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap