• isviçreli bilim adamlarına göre olayın mütesebbibi testosteron fazlalılığı. yoksa nşa'da olacak iş değil. hep hormonal dalgalanmalar. durulmadan. durulanmadan.
    ulan duvarı yıktınız bari pirketleri kırmasaydınız:/
  • o çevrede defalarca sergilere, söyleşilere gittim, aynı camiadan envai çeşit tipte, giyinişte, görünüşte insanla ara sokaklardaki kahvehanelerde oturduk, mahalleleri gezdik hiç bir halt olmadı, ama bir galeri önünde 2-3 kişi sokakta içki içiyor diye insanlara saldırıldıysa önceden planlanmış organize bir olay olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. yani o çevredeki insanlarla galeridekiler arasında çıkan bir tartışma sonrası bir kaç kişinin gaza gelmesi değil olay, daha önce türkiye'de bir çok kez gördüğümüz gibi belli bir grubun kendileri gibi olmayan insanlara karşı duyulan kin ve nefretinin organize edilip pratiğe dökülmesidir. kimse gentrification sonucu vs.. demesin, bilmem kaç yüz yıllık sosyal dokuya sahip , bilmem kaç kilometrekarelik alana iki tane galeri açıldı diye soylulaştırma olmaz, olsa bile yapılan hayvanlığı haklı çıkaramaz. kaldı ki saldırganların zihniyeti zaten bu değil, yaptıkları şey türkiye'de hemen her alanda görülen, ve görülmeye de devam edecek olan kendisinin dini, ahlakı vs.. 'den olmayan, uymayan insanları kaba kuvvet ve zorbalıkla yola getirmeye çalışmak. daha önce alevi,ateist diye yakarlar, bugün tophane'de içiyor diye saldırırlar, el ele tutuşuyorsun diye uyarırlar, oruç tutmadığın için döverler vb.. bahanelerin sonu yok, hele bir onlar gibi olma.
  • bu olay gentrification'a komunite bazinda bir direncin uzantisi falan degil, abuk subuk gotunuzden tahlil uydurmayin. ote yandan, akp de bu olaylarin sebebi degil, tophane'de yasanan bu rezaletle tekrar gozumuze batan bir toplumsal gercegin semptomudur akp. referandumla cikan evet sonucunun ardisigi da degil bu olay. referandumda hayir ciksaydi da bu olacakti.

    bu olay, vandalizmdir. bu ulkede estetige ve haz veren hicbir degere tahammul yoktur, olmayacaktir da. bu toplumu guden tek guc siddettir, ve siddetin tezahuru her defasinda ilerleyen/ilerleyeme yuz tutmus olan/ estetik ve haz verici degerler tasiyan her seye ve herkese saldirmak: yani bir tur vandalizmdir.

    ben liseyi, adi cikmis bir pembe turk olarak, tophane'ye cok yakin bir yerde okudum ve gayriihtiyari olarak cihangir, tophane cevresini doksanlardan beri cok iyi tanirim.

    hic unutmam, ki, yazdigim entrylerin birinde belki sozunu etmisimdir bu olayin: tophanede eski binalarin aralarinda sigara tutturuyoruz lise sonda ogle tatilinde. zaten etegimiz miniminnacik oldugundan, sevilmiyoruz o civarda, biliyoruz. goze cok batmadan, erkek arkadaslarimizla fazla sesli gulusmeden takiliyoruz kendi aramizda. oralarda bir yerde, esnafla sohbet ediyor bir taksinin soforu. taksi belli durak taksisi falan degil. gencecik bir kadin iniyor cihangirden uzanan yokuslarin birinden alelacele, pek sik pek hos. bos musunuz diyor, sofor agir agir kadini suzuyor yanit vermeden. kadin duraksiyor, zira dogru kisiye mi konusuyor emin olamiyor-herhangi bir yanit da gelmediginden olsa gerek. sofor, sigarasini, kiraathane delikanlisi edasiyla yere firlatip, direksiyona geciyor agir agir. arabayi calistiriyor, ilerliyorlar yirmi otuz metre. sonra zank diye duruyor araba. kadin apar topar inmeye yelteniyor, bir yandan da sapik herif allah belani versin diye bagiriyor. adam da iniyor, kadini alenen orada dovuyor. evet, dovuyor kadini sokagin ortasinda. bu arada tabi kadinin sesini bastiracak kuvvette ona orospu oldugunu da hatirlatiyor. esnaf goruyor bunu. hicbir sey yapmiyor. biz goruyoruz, gitsek de yardim etsek mi karar veremyoruz. 16-17 yasindayiz. boyle durumlarda beni zaptetmek cok kolay olmuyor, bizim cocuklar engelliyorlar beni, bicagi vardir sudur budur diye. polisi arayip kaciyoruz okul yoluna cocuklarin birinin cep telefonuyla. yolda ve ogleden sonraki tum derslerde agliyorum. eve yolluyor muavin beni, istiklal caddesinde sanki herkes ustume ustume geliyor eve giderken. sonrasini bilmiyorum. o gun ve sonraki gunler, bu toplumdan tiksinmekle geciriyorum hayatimi. kac gece, evde yatakta o adami ve tum oradaki esnafi taradigimi hayal ederek avunmaya calisiyorum.

    o kadinin gordugu siddet, bir tur vandalizmdi. nasil dusunmek isterseniz oyle dusunebilirsiniz: dilerseniz, carpik bir modernlesme devriminin carpik sonuclari deyin. her sey gibi bu da bir sinif sorunudur deyin ve kentsoylu halka olan nefreti entelektuelize etme yoluyla bir kez daha mesrulastrin.

    o zaman soruyorum, hirsizin hic mi sucu yok?
  • merak ediyorum saldırganlar acaba alkol almıyor mu hiç kendi aralarında? ünlü yüksekkaldırımlarda yürümediler mi zamanında 'belli amaç için'? ya da akşamları o sokaklarda fink atan elinde tiner dolu torbayla gezenlere saldırmıyorlar mı? hatta acaba kendileri de uyuşmuyorlar mı zaman zaman?
    bilmiyorum.

    ama şunu biliyorum:
    günün birinde galataport projesinin hayata geçmesiyle birlikte başlayacak olan gentrifikasyon sonucu zaten kendilerini şehir dışında bambaşka biryerlerde bulacaklar bu insanlar ve yine gentrifikasyon sonucu orada bulunan küçük sanat galerinin yerini, pahalı oteller alacak.

    yani ne kendilerine ne de rahatsız oldukları insanlara yar olmayacak tophane. orada şöförünün kullandığı jeepten inen luis vuitton çantalı kadınlar, uzak mesafe yolculuklarını helikopterle yapan adamlar olacak.

    değer mi?
  • cnntürk'te yeni şafak yazarı yasin aktay tarafından şu şekilde yorumlanmıştır: "sizin mahallenizde sizin mahrem alanınıza tecavüz edecek şekilde birileri oralarda cirit atıyorsa bir aile insanı olarak orada rahatsız olursunuz... bölgedeki bir takım mahalle aralarına açılan meyhaneler orada bölge halkını epeyce bir rahatsız ediyor ve orada bölgenin gençlerini de motive ediyor bu tür şeyler... tahrik edici bir taraf vardır."
  • muhafazakarlık borsada yükselişte diyorum.
    gericiliğin hisseleri arttı diyorum.
    sen evet diyosun.
    bu saldırı da evet dediğin şeylerden biridir.

    bilim düşmanlığına, sanat düşmanlığına, özgürlük düşmanlığına evet dedin. şarap içme üzüm ye, sergiye gitme evde çöpten adam çiz. hukuğa-hakime-savcıya da gerek kalmayacak yakında, verecekler sopayı sigara içenin kafasına.

    hayır, gay misin anlamıyorum ki.. evet evet gay olsan bir nebze anlıycam icabında zeki paşa icabında elhamdülillah muhafazakar bir modacı olmanı 20 yıl arayla dönmeni, ama istediğin kadar dua et götünde patlar muhafazakarlık. mesela dolaşsın bakalım erzurum'da tek başına, bak bakalım nasıl kurban oluyor ablan.
  • yazamiyorum hakkinda. basbaya dilim tutuldu, ellerim gitmiyor.

    ilk tepkim tophane'de yapilacak, ama mutlaka orada, o sokakta yapilacak bangir bangir bir eylem istegi oldu, sonra caresizligime uzuldum resmen. birileri sirf cinsel yonelimleri nedeniyle olduruluyor, pek az yer buluyor haberi basinda (eger bulursa), pride yuruyu$unde $arki soyluyoruz. birileri interneti kesip bicip sansurluyor, "al bu kadarini oku" diye onumuze atiyor; yine yuruyoruz.

    birileri sadece ve sadece sergi acili$ina gitmi$ olan insanlara saldiriyor. eylem? yurumek? oturmak? soyunmak? olmek? oldurmek? yok etmek? parcalamak? aglamak?

    neresinden duzelteceksin bunu, neye kar$i duracaksin, nereye yuruyeceksin, hangi afi$i asacaksin, hangi gorseli cizeceksin sokaklara? hangi birine yeti$ecek bir avuc insan? evet, bir avuc insana kar$i bir ulke dolusu var, bir ki$iye kac ki$i du$ecek, cogunlugun baskisini genelgecer hak belleyen adamla nasil ba$a cikacaksin, "oteki"ni oldurenle nasil empati kuracaksin?

    en iyi ihtimalle kinanacak, gecip gidecek. nedenler tarti$iliyor halen, gentrification deniyor, extramucadele deniyor, alkol deniyor, ocak deniyor, esnaf deniyor; ne fark ediyor? sebebi bunlarin hangisi olursa biraz daha me$ru olacak ki bu saldiri? tahrik unsuru diye sayilan genclik hostellerine birileri "ayni odada yirmi ki$i kaliyor, camlara ciplak cikiyorlar, fuhu$ yapiyorlar" yaziyorlar da agzimizi bile acamiyoruz. cunku o zaman en ozgurlukcu adam bile hafiften "yani evet ama.." demeye ba$liyor.

    evet yok! ama yok!!!! hostellerde sevi$iyorlar diye sanat galerisine sopalarla, gazla saldirilan bir $ehirdeyiz, onun zeminine basiyoruz $u an. bu $ehir bu senenin kultur ba$kenti, zaten butun ulkenin en "medeni" alani, du$un bak gor ironiyi de zavalliligi da.

    bu ulkenin polisine gidip "$urdaki adam beni itip kakti, $ikayetciyim!!" dediginde "alkollu musun? boyle icip icip geliyosunuz" diye soze ba$liyor. hakkini arayabilecegin bir merci yok, haksizsin cunku icki icen/sevi$en/kisa etek giyebilen/e$cinsel bir insansan bu ulkede zaten en ba$indan bir takim haklarindan vazgecerek sokaga cikmak zo-run-da-sin, olebilirsin de, me$rudur cunku oyunu dogru oynamiyorsun.

    tiksintim, nefretim sonsuz. umutsuzlugum sonsuzdan da geni$, giderek de buyuyor.
    bari$cil, iyimser, anla$maya dayali bir ihtimal yok artik benim icin. hrant dink cinayeti'nde "yani tabii kotu bir olay ama.." diye ba$layan cumlelerin; ya$ama hakki, yolda yurume hakki, sanat yapma hakki elinden alinanlar icin "tabii kotu ama......" diye tanimlar yapmanin bu kadar dogal, bu kadar olagan geli$tigi bir ulkede "anla$ilmak" istiyor degilim ben.

    biktim sadece ya$ayabilmek icin surekli bir $eylere direnmek, laf anlatmak, anla$mak icin bu kadar caba gostermekten! bireyin once "bazi" haklari olur ki digerlerini de alabilmek icin yurur, surunur, bagirir. var olma hakki olmayan birey ne skime, ne icin direnecek? bir ulkenin vatanda$lari nasil olur da en temel haklari icin olesiye sava$ vermek zorunda birakilir? nereye kadar?

    vazgeciyorum lan. kendinden "gucsuz" gordugusanatciyi doven, kendinden "guclu", "parali" imf'ye yav$aklik yapan sizin de o gokdelenler, o rezidanslar gotunuze girsin, hic cikmasin. umurumda degilsiniz, "ama sosyo-ekonomik durum" filan zerre skimde degil. orta yol, anlayi$, demokrasi filan da skimde degil. ben yolda yururken can guvenligim tehlikedeyse ve bu aslinda mazur goruluyorsa sizinki de olmasin. geberin hepiniz. o kadar.
  • hala eli çükünde "antin kuntinlik yapmayın lan" diyerek internette mahalle raconu sallayıp eli sopalı adamları savunan, elin hollandalısının mahallenin muhafazakar hanımına sarktığını sanan dingil provakatörler de varmış. eli sopalı olmayan herkese sabır diliyorum
  • saldırıyı, vahşeti ve insanca yaşama tecavüzü destekleyen tüm bireylere yaptıklarının ve desteklediklerinin misli başlarına gelsin diyorum başka da söz bulamıyorum. seviyenin yerlere düştüğü, insanlıktan çıkmış bir memleket olduğumuzun da resmidir bu sözlükte okuduklarım aynı zamanda. saldırıyı ve insanlara zarar vermeyi destekleyip haklı çıkartmanın nasıl bir ruh hali gerektirdiğine aklım ermiyor desem yeridir.
hesabın var mı? giriş yap