zülüf dökülmüş yüze
-
neset ertas'in soyledigi, galiba muharrem ertas'a ait olan cok meshur ve uzunclu bir turku. kalan muzik'in cikardigi neset ertas arsiv serisi'nde de bir albumun adi olmustur bu, tas plaktan temizlemisler galiba.
-
buldum, "zuluf'un havasi babamdan gelir. ben biraz duzelttim sozlerini." demis neset ertas. sagda solda soz-muzik neset ertas yaziyor ama.
-
neşet beyin babasından devraldığı, yemeğin suyuna kan doğrayıp, göz bandıran bir kırşehir türküsü.. astarı şöyle oluyor:
"zülüf dökülmüş yüze
kaşlar yakışmış göze (aman aman)
usandım bu canımdan (aman aman)
derd ilen geze geze.
bu ellerde gez gayrı
katip ol da yaz gayrı (aman aman)
bir kazma al bir kürek (aman aman)
mezerimi kaz gayrı.
gün doğdu aştı böyle
gonüldü düştü böyle (aman aman)
sen orada ben burda (aman aman)
ömrümüz geçti böyle." -
yaratan: neset ertas
zülüf dökülmüş yüze aman
kaşlar yakışmış göze aman
usandım bu canmıdan aman
derd ile geze geze
bu ellerde gez gayrı aman
katip ol* da yaz gayrı aman
bir kazma al bir kürek aman
mezarımı kaz gayrı
.... -
yedi karanfil'deki enstrumantal versiyonu da guzeldir, insani alir goturur...
-
laço tayfanın son albümünde kibariye söyler ve olaya son noktayı koyar.
-
tüyleri diken diken edebilecek bir türküdür.
laço tayfa'nın hicaz dolap albümünde kibariye söyler ama önce ilk dörtlüğün ilk iki dizesini, sonra son dörtlüğün son iki dizesini. sonuç şöyle oluyor:
"zülüf dökülmüş yüze
kaşlar yakışmış göze
bir kazma al bir kürek
mezarımı kaz gayrı"
her defasında şarkının aynı bölümünde uyumuyorsam veya kaset bozuk değilse bu kötü bir şaka olmalı. -
çok sevdiği için, bana hep babaanemi hatırlatan güzel türkü. yıldız tilbe güzel söyler yanık yanık.
-
orta anadolu abdalları ne güzel söylemiş, zülüf dökülmüş yüze, kaşlar yakışmış göze... yakar , harab eder bu türkü. bazen amaçsız kalabalıkların ortasında abdal damar tutar galebe çalar bu aciz mantığı. bağır ha bağır... içinden kurtulsa o avaz ne olur sanki... bırak deli desinler.
birden avaz ile kristalize olsun mu tabiat. mnı yurdunu isktiğimin tabiatı. donsun mu adımlar. araçların, arabaların harala gürele çalışan bankaların, dükkanların kül olduğunu görsem mi.
zülüf kalmadı ki yüze dökülsün. kaşlara jilet atmış kızlar çük gibi belermiş altından gözleri. hay ben bu maneviyatsızlığın... candan usandık, cefadan usandık... mezar olsa girmeye iğrenir insan bu suretlerin çirkefliğine daldıkça. -
laço tayfa'nın döktürdüğü, kibariye'nin hakikaten iyi bir yorumladığı, insanı gecenin bir vakti ağlatan, zamanı büken türkü.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap