aynı isimde "zuhal (film)" başlığı da var
  • bir kadin ismidir. ama benim icin sadece bir kadin ismi degildir. hatta bir kadin bile degildir ya, anlatmak uzun surer...

    gordugum en acimasiz, gordugum en sefkatli insan zuhal... ve dahi en korkunc ve en sirin insan...

    batakliginda boguldugum, bir turlu icinden cikamadigim; zorlugunda degil, bilgisizliginde bocaladigim en kritik, en caresiz animda elimden tutan insandir... bogulmak uzereyken, bogazima kadar gomuldugum o bataktan beni cikaran kisidir...

    annedir zuhal... hatta abla, kardes, sevgili...

    isi neymis gibi, bir asik gibi her sabah arayan, her sabah hatrimi soran, tum gun benimle ilgilenen, gece yatmadan once iyi geceler dileyen bir melek ismidir zuhal...

    nedenini nicinin bilmedigim, bende ne buldugunu anlamadigim, ama beni ben yapandir...

    acimasizca uzerime gelen, icimi parcalayacak fikirleri bana sunan, bunun inadina yaptiran, inadina ve inanilmaz bir sefkatle elimi kolumu baglayan bir kadindir...

    zuhal donum noktasi belki de benim icin... yanildigi anda hic vakit kaybetmeden yeni secenekleri onume sunan bir melek... yanildigi cok da vaki degil ya, ozur dilerim kendisinden...

    takip eden o... bazen arayip; icmen lazimmis, yazmissin sozlukte deyip beni raki sofrasina cagiran, ertesi gun raki ictigim icin agzimdan girip burnumdan cikan bir psikopattir o...

    valhasil beni ben yapan, beni iyi eden, yillarca duzelmez sandigim sorunlarimi birkac ayda yok eden bir akil timsalidir...

    saclarimi oksatmaktan cekinmedigim, kucaginda uyuyukalmak istedigim, sevdigim bir candir... annem diye bagrima bastigim insanlik abidesidir...

    cok sey borclu oldugum, cok sey odemem gereken, bir doktor degil, bir akadas, bir anne gibi yaklasan olaganustu insandir...

    psikiyatristimdir... sagol zuhal, her sey icin sagol...
  • her ne kadar arapça'da geri çekilme, uzaklaşma anlamına gelse de, bu kötü bir anlamda anlaşılmamalı. insanın kendisine dönmesidir zuhal. içindeki, o olmaz denilen, kişinin kendisinin bile farkında olmadığı güzellikleri, geriye çekilerek içinde bulmasıdır. her ne kadar dışarıdan uzaklaşmış izlenimi uyandırıyor olsa da, içteki bir ile bütünleşmenin adıdır.
    insanlar zuhal'i hep yanlış anlamıştır oysaki, en hızlı rüzgarların estiği gezegen deyip, güzelliklerini sorgulamadan, bırakmışlardır, eşsiz güzelliğini? rüzgarıyla, söndürdüğü ateşleri düşünmemişlerdir hiç. tıpkı, güzelliğinin içimizde yaktığı ateşi de düşünmedikleri gibi... 22 halkayı baştan çıkararak, gezegende en fazla halkası olan, çekiciliği üst sınırda olmasına rağmen, yoğunluğu suyunkinden bile düşük olacak kadar alçakgönüllüğünü görememişler, bu hazinenin farkına varamışlardır.
    her ne kadar izlemesi en güzel gezegen olduğu iddia edilse de, bu benim içimdekileri tam olarak ifade etmemekte.
    benim için o, en değil tektir, birdir,güzeldir. o'nunla karşılaştırılacak ikinci bir güzellik yoktur.
  • bir kadına yakışabilecek en güzel isim. hele bu kadın muhacir ise. bembeyaz tenleri olur bunların ve kumral saçları. çakır gözleriyle size bakarken o kirpiklere dalar gidersiniz. bu uzunlukta kirpik olabilir mi diye düşüncelere dalarsınız. ondakiler kirpik ise bendeki nedir?, bendeki kirpik ise ondakiler nedir? diye düşünür durursunuz. zühaller güzel olur, ah hele o kirpikler..
  • zühal, aynı zamanda "geride, uzakta duran" demektir. eski kozmolojide satürn en uzak gezegen sanıldığı için bu şekilde adlandırılır olmuştur.
  • arapça'da geri çekilme, uzaklaşma anlamına gelir.
  • arapçadan dilimize yerleşmiş bir kadın ismidir. güneşe uzaklık bakımından altıncı durumda olan gezegen, satürn de diyebiliriz.
  • cemal süreya nın onüç günün mektuplarını yazdığı karısının ismidir.
  • (bkz: #5535847)
  • iran havacılık ve uzay endüstrisi tarafından geliştirilen, gözetleme ve keşif faaliyetlerinde kullanılacak uçan daireye verilen isim.
  • satürn'ün * arapça karşılığı olup oğlak burcunun (capricorn/capricornus) gezegenidir, yani göksel yıldızı. eski yunan daki kronos oluyormuş. zamanında en uzak gezegen olduğundan ona zühal/zuhal demişler. geri durdu, uzaklaştı anlamına gelen arapça zahala sözcüğünden geliyormuş.

    yıldızbilimci (söyler, mephistopheles kulağına fısıldar):

    "som altındır güneş,
    merkür'dür ulağı, paralı parasız,
    bayan zühre'dir herkesi büyüleyen
    kimi erken, kimi geç tatlı bakışıyla;
    pırıl pırıl ay gülümser ışıl ışıl, tutkulu.
    mars korku salar gücüyle bulamayınca sizi,
    en güzel ışıktır müşteri, değişmez;
    büyüktür zuhal, küçük görünür uzaktan göze.
    önemsemeyiz onu çok, bir maden olarak,
    azdır değeri, çoktur ağırlığı da.
    biraraya gelince güneşle ay,
    gümüşle altın, pırıl pırıl olur dünya;
    ondan sonrası hep kendiliğinden gelir;
    saraylar, bahçeler, ufacık memeler, al yanaklar,
    yüksek bilgili birisi sağlar hepsini,
    gücümüzün yetmediği tüm bu işleri." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)

    "rahiplerin prensinin adı kater'di ve bu ad etkilerin efendisi anlamına geliyordu. ondan sonra gelen her rahibin, faruis (zühal), ve ruhauis (müşteri) gibi hizmet etmesi gereken bir yıldız vardı." gerard de nerval - voyage en orient

    (bkz: burçlar/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap