• eski rus orijinli slr, yeni baslayanlar icin ideal hem de ekonomik lakin belli bir sure sonra canona gecmek daha yerinde olacaktır..gerci ara guler'in de dedigi gibi eğer iyi fotoğraf makinesi iyi fotoğraf çekseydi,en gelişmiş daktilo makinesine sahip bir kişi de, en iyi romanı yazardı."
  • rus malı olması, eski ve basit olması ve kullanmasını bilen birinin elinde bir canavara dönüşebilmesi gibi özellikleriyle "fotograf makinelerinin kalaşnikov'u" benzetmesi yapılabilecek bir alettir.
  • bir zenit'in yapim yili govdede yazili seri numarasinin ilk iki rakamidir.
  • "aldım da nasıl kullanılıyor lan bu alet?" diyenler için;
    http://www.commiecameras.com/…ras/zenit/manuals.htm 'dan bilgi edinebilirsiniz fazlası ile..

    "tamam da ingilizceyi nasıl anlayayım?" diyenler için;
    sen ekşisözlük yazarısın nasıl ingilizce bilmezsin lan.
  • bozulduğunda doğrudan bu işten anlayan bir tamirciye götürülmesi gereken mekanik makine.

    bundan yirmi sene evvel bir kadına vurgundum, o bilmeden. yaşça benden büyük. evlenmesine az bir vakit var hemde. birlikte ankara'yı geziyoruz bol bol. kaleyi, anadolu medeniyetleri müzesini, bit pazarını. o zamanlar kızılay meydanı ankara metrosu için trafiğe kapatılmış. koca meydanda, aklımda yanlış kalmadıysa eski vagonlardan yapılmış "vagon kafe" var. üzerilerinde bol kestane ağaçları. gezip dolaşıp ya vagon kafe'de dinleniliyor ya da o zamanlar birahane olan (şimdilerde kızılay mado olmuş adı) güzel binada bira içiliyor. kendisi edebiyat öğretmeni ya, o yazmayı öğretiyor ben dinlemeyi anlatıyorum.

    onu evlendikten sonra bir daha görmemem gerektiğini hissediyorum.

    son buluşmamıza yakın zenit marka bir fotoğraf makinesi olduğunu ve arızalandığını anlatıyor. getir diyorum, ben bir bakayım. getiriyor bir hafta sonu. alıyorum eve getiriyorum. açıyorum ve ilk sürpriz bildiğimin aksine bez perde var ve takılmış kalmış objektifin önünde. tabi orasına burasına bakarken dur bir sökeyim diyerek mekanizmayı çıkartmamla zemberek fırıl fırıl boşalıyor, elimde hatırı sayılır perde kalıyor. içimden diyorum daha bir hafta var nasıl olsa toparlarım ben bunu. bunu haftanın son gecesi de söylüyorum ama nâfile.

    sabaha karşı perdeyi eskisinden beter bir hâlde anca tıkıştırıp makineyi kapatabilecek duruma getiriyorum. en son alt kapak kapatılacak.

    kapağın içine bir not* yazıyorum kapatıyorum.
  • cccp malı cihaz. üzerinden amerikan tankı geçse, paletleri atar.
  • gökkubbenin başın üzerine düşen en yüksek noktasına denir.
  • 122 modelini, 1992’den beri kullandigim, emektar makinem. diyaframdi, enstantaneydi en iyi ondan ogrenilir. parcalarini bulmak zordur ama ilerde iyi bir slr makineye gecme umidiniz varsa, zenit’e yatirim yapmadan da guzel fotograflar cekebilirsiniz. bozuldugunda ya da icindeki pillerin degismesi gerektiginde sirkeci’deki buyuk postane caddesi uzerinde bulunan vlora han’in, merdiven sahanliginda konuslanmis foto ibrahim her turlu zenit bakim-onarim hizmetini verir. yedek parca konusunda da yardimci olur.
  • birkac ozlu soz:

    "zenit, built like a tank."
    "zenit: made in russia like anna kournikova."
  • bir rus ayısı tarafından rencide edilmiş makinem,
    gecen sene pamukkale'de avuc ici kadar bir dijital makina ile dolaşan rus'a fotografımı cekmesi icin uzattım, sonradan gorme yan gozle ve aşagılarcasına baktı zenıtıme, fakir bir akrabayla karşılaşmış züppeler gibi soguk ve memnuniyetsiz bir ifade ile cekti fotografımı.
hesabın var mı? giriş yap