• sarkinin asli yunancadir ve adi gecen yedikule istanbul'daki degil, selanik'te günümüzde ortadan kalkmis cezaevidir. sarkinin orijinali vangelis papasoglou bestesi olup en eski hali 1930 senesinde stellakis perpiniadis tarafindan plaga alinmistir. eskiler derlermis ki, sözlerini de yazinca tam olurmus:

    (pesrev kisminda iki eski dost karsilasir, söylesirler)
    -selam arkadasim stellaki!
    -sana da vangelis!
    -o elinde tuttugun sey de ne?
    -nargile.
    -nargile mi?
    -ne sandin ya, elimde transatlantik mi tutacaktim?
    -ama dostum stellaki, ne zaman seni ziyarete gelsem elinde nargile görüyorum.
    -ah dostum vango, haklisin. ama benim dertlerimi ve cektiklerimi bilseydin, o zaman beni azarlamazdin.
    -eh anlatmak istemezmisin, ki ben de bileyim.
    -iyi dinle dostum vango, ki beni teselli edesin.

    (bundan sonra bildik yedikule ezgisi baslar)
    bes yil yattim yedikule'de.
    dertlerimden dolayi basladim nargileye .
    üfle, em, cek, doldur, yak bunu.
    kolacan etmeyi de unutma aynasizlari.

    (arada eski dostlar muhabbete devam ederler)
    -vangeli, kendine de yak bir tane!
    -haydi sagligimiza!

    (buradan tekrar bildik ezgiye gecilir)
    ve senin dahi unuttugun bes yil daha güzelim.
    beni avutmak icin dayilar nargile doldurdular.
    üfle, em, cek, doldur, yak bunu.
    kolacan etmeyi de unutma aynasizlari.

    -ne de haklisin be arkadasim stellaki!

    ve simdi yedikule'den ciktim,
    doldur nargileleri de cekelim güzelim.
    üfle, em, cek, doldur, yak bunu.
    kolacan etmeyi de unutma, hop iki arkadas daha geliyor:

    (sarkinin sonunda is geyige biner)
    -selam sana dervisim stellaki, ne de güzel anlatiyorsun.
    -sana da selam, kemanci yamaki sevdikiali.
    -ben de bugün devrilene kadar kafa yapacagim.
    -sana da selam, margaroni!

    dipnot 1: bu sarkiyi anlayabilmek icin o zamanlar nargilenin icine ot dolduruldugunu bilmek gerekir.

    dipnot 2: bu ceviri, hic bir zaman bu yazdiklarimi okuyamiyacak olan ve ömrünün uzunca bir kismini sirf ot icme sevdasi yüzünden cezaevlerinde gecirmis tanidigim tek türk "mangas"i edirneli dedeye adanmistir.
  • yedikule’nin oluşumu i. theodosius’un yaptırdığı zafer takı ile başlar. zafer takının etrafına theodosius ii ve ioannes vi kantakuzenos kuleler ekletmiştir. ioannes vı kantakuzenos takın orta geçidinin yüksekliğini 8 m’den 4 m’ye indirtmiş daha sonra bu geçiti kapattırmıştır. yan geçitler de kapatılınca bunların yerine küçük bir kapı açılmıştır. istanbul'un fethinden sonra yaldızlıkapı adını alan bu kapının etrafına fatih sultan mehmet'in hisar amaçlamasıyla yaptırdığı kulelerle yedikule vücud bulmuştur...
    1 nolu koruma kurulu 21 nisan 2004 tarihli kararında ‘özgün dokusuna zarar vermemesi koşuluyla’ ve ‘kısa süreliğine’ yedikule hisarın’ın kiralanmasına izin vermişti. ama sonuçta hisar 30 seneliğine kiralandı ve ilk organizasyon da eurovision yarışmasının ardından yapılan ‘after show party’ oldu.
    hisarı kiralayan sti(swees turkısh ınternatıonal) uluslararası iç ve dış ticaret limited şirketince hisarın içindeki asırlık sedir ve akasya ağacları kesilmiş, zemindeki orjinal taşlar buldozerlerle sökülüp mıcır dökülmüştür. (bkz: fecaat)
  • taksim'den 80t numaralı otobüslerle, sirkeci'den ise banliyö treniyle gidilebilecek güzel semt.
  • büyük bir üçkağıtla tarihi kapısının üzerindeki bizans kartalı çalınmış kapıdır. önce kartalı kapatan büyükçe bir pankart asılmış, aylar kalan pankart kaldırıldığında kartalın uçtuğu görülmüş, fatih belediyesi, istanbul büyükşehir belediyesi ve medyanın 3 maymunları oynadığı bir haber olarak kalmış ibret vesikasıdır.

    http://www.fatihhaber.com/yedikule-bizankartal.htm
  • yedikule tren istasyonundan bahsetmeden eksik kalacak güzelim semt. şimdilerde, sanki bir hayalet şehri filminin dekoruymuş gibi duran ve yavaş yavaş erimekte olan istasyon binaları aynen studios manastırını (#22643613, #23317825) andırır. yedikulenin tümüyle yokolmasını bekleyenler neyi bekliyorlar sahi. istabulun zamanının üç yoksul semtinden kocamustafapaşa'nın (öbürleri beşiktaş ve üsküdar) o kadar imar ve hizmet görmesinin yanında yedikulenin bu kadar ihmal edilmesi istanbulluyu en azından üzmüyor mu.
  • sözlerini de yazalım bari de tam olsun:*

    haber uçtu devlete de
    beş yıl yattım hapiste
    yedidüvel zindanından
    beterdir yedikule

    nargillem duman duman
    bayıldım aman aman
    istanbul güzel ama ah
    sahipleri pek yaman

    beş yıl bana yaraştı da
    nargilem buna şaştı
    hergün çizdim usturamla
    bağlamam doldu taştı

    sarma cigaram yanar ah
    çekerim ağar ağar
    tekkemiz güzel ama
    haber uçuranlar var

    nargilemin marpucu da
    gümüştendir gümüşten
    beş değil onbeş yıl olsa
    ben vazgeçmem bu işten

    nargilem duman duman ah
    bayıldım aman aman
    istanbul güzel ama ah
    sahipleri pek yaman
  • bir zamanlar bostanlarında yetişen maruluyla ünlü, suriçi istanbul semti; o kadar ki yedikule lisesinin pilav, talaşböreği günü olmayıp marul günü var imiş. marulun iyi olduğunu belirtmek için eskiden yedikule marulu olduğu belirtilirdi.
    (bkz: yedikule marulu)
  • bizans zamanında bes kulesi olan fatih zamanında iki tane daha eklenerek adı yedikule olan, ilk önce hazine için kullanılmıs, daha sonra zindan olarak birçok sultana, saha ev hizmeti görmüs, genc osman'ın haince bogulmasıyla adını tarih sayfalarına kazımıs, su anda izbe bir halde her tren gecisinde sallanmasıyla yıkımını beklemektedir.. ayrıca cüneyt abimiz yine bir filmde kuleden kuleye atlarken arkadan tren sesinin geldiği yerde burasıdır..
  • kendi halinde, hala kendi renginde bir istanbul semti. entel garo adlı (gerçek ya da hayali) bir figürü olan semt. duvarlarda spreyle yazılmış entel garo ibareleri var. ha bir duvarda da "buraya eşya atan beyin felci olsun inşallah" yazısı var. amca artık nasıl illallah dediyse... gençağa sokağı trafiğe kapatılmış, güzel olmuş.
  • 20 yıl öncelerine kadar daha çok rumların oturduğu yerin zamanla yerlilerinin vefat etmesi üstüne gelen göçlerle dokusu bozulmuştur. merkezi olmasına rağmen yenilenmediği için hem hala bir nebze eski havayı yaşatmakta hemde harabeleşmektedir. aydın boysan'ın da dediği gibi hiç değişmeyen okulunuzu parkınızı yıllar sonra aynı şekilde bulabileceğiniz, içerisinde bakkaldan çok meyhane,birahane ve tekel barındıran şirin bir semttir.son yıllarda konserler sebebiyle biraz canlanmış olmasına rağmen bu daha çok , eskiden surların yanındaki ali bakkal olarak bilinen şimdi ise süper lüks içki ve tobacco shop'a dönüşen semt bakkalına yaramıştır.
hesabın var mı? giriş yap