yaşamak istemem

• sana öğretilen her şey
  bana önerilen her şey
  bana dayatilan yaşanti
  işe yaramaz bir çöplük
  
  yarattiğiniz sistemler
  kullandiğimiz yöntemler
  yaşamak istemem aranizda
  
  belki de terslik bende
  yapamadim bu düzende
  kaçacak delik arar oldum
  sürüngenler şehrinde
  
  eğitilmiş köpekler
  doymak bilmez maymunlar
  yaşamak istemem artik aranizda
  
  benden bir ruhsuz yaratmayi
  nasil başardiniz
  benden bir hissiz yaratmayi
  nasil başardiniz
  benden bir uyumsuz yaratmayi
  nasil başardiniz
  benden sizden biri yaratmayi
  nasil başardiniz
  
  yaşamak istemem artik aranizda
  
  siyah beyaz bir klibi donuyor bu sarkının..
• böyle bir parça besteleyip intihar eden kişinin ruh halini çevresindekiler hiç mi göremiyordu dedirten parça.
• benden bir ruhsuz yaratmayi
  nasil başardiniz
  benden bir hissiz yaratmayi
  nasil başardiniz
  benden bir uyumsuz yaratmayi
  nasil başardiniz
  benden sizden biri yaratmayi
  nasil başardiniz
  
  yaşamak istemem artik aranizda
  
  kısmıyla sistemin bir parçası olmaya başladığını bu yüzden de artık gitmek istediğini anlatmış ve bizi üzen sonun sinyallerini yakmış yavuz çetin.
• yavuz çetin'in satılık adlı albümünde yer alan altıncı parça... aramızdan üzücü bir şekilde ayrılışının habercisi adeta...
• yavuz çetin'in
  
  "eğitilmiş köpekler
  doymak bilmez maymunlar
  yaşamak istemem artik aranizda"
  
  diye haykırarak günümüz insanına feci bir şekilde giydirdiği ve giydirmekte de haklı olduğu parçası...
• hayata dair umudumun kesildigi,sozlukte girilen saçma ama oy alan entrylere bakıp bakıp anlayamazken,insanların yapılanlara karşı gösterdiği yanlış,saçma tavırlar sonucu söyleyip durdugum yavuz abi'nin harika sözü.
  
  insanların zeka düzeylerinin giderek azaldığını düşündüğüm bu dünyada birgün onlar gibi birer moron olmaktan korkan insanların parçasıdır bu.
• deniz demiröz versiyonunu dinlemeyin, net. merak ettin, dinledin, o arabik solosuna katlandın. kafanı soğuk suya sok.
  gözünü seveyim yavuz çetin. nefis şarkı.
• intihar notu.
  
  asıl üzücü olan şey ise bunu besteleyen insanın çevresindekilerin bu durumun nasıl farkına varmadığını düşünmek.
  
  çevremizde yavuz hilmi çetin gibi binlerce insan yaşıyor. belki onların müzik yapabilmek gibi bir yeteneği yok böyle birşeyi anlatabilmek için.
  
  hanginiz bunun farkındasınız he? bir arkadaşınız bir anda durgunlaşsa hanginiz "birkaç bira içelim mi hem konuşur dertleşiriz? " dersiniz?
  
  hanginiz yavuz abinin içinde bulunduğu durumu anlamak için uğraşır ki?
  
  hanginiz çevresinde yitip giden, kendini tüketen güzel insanları farkedebilir?
  
  hanginiz bu insanlara yardım etmek için zamanını ayırır?
  
  o yüzden bu şarkının hala dinlenmesi, hakkında "ya adamı kimse farketmemiş" denmesi içimi acıtır. bu şarkı bir intihar notudur.
  
  bu şarkı yavuz abinin insanlığa verdiği bir ayardır. bunu gerçekten anlayan bir insan bu şarkıyı bir daha dinlediğinde utanır, yüzü kızararır. bir daha dinlemek istemez.
  
  bu şarkı gerçekten anlayanlar için tek atımlıktır...
• yaşadığımız düzenin/kafesin her adımında; nefes alıp verdiğimiz çarkların arasındayken bıktığımız her anda, gitmeyi "gerçekten" istediğimiz zamanlarda, yıkılmamızı beklediklerini anladığımız her saniyede gelip dile takılan yavuz çetin şarkısıdır. dinledikçe iç acıtır, acı acı gülümsetir. ruhu vardır, isyanı her daim tazedir. müzikal altyapısının sağlamlığı kadar, anlamak istemeyen kafalara da sözleriyle çakmaktadır... "sizden biri olmak"... daha kötüsü ne olabilirdi ki? yalnız kalmak mı, dışlanmak mı? yok canım... hem çok güzel etiketlerimiz var buyrun; "ruhsuz", "uyumsuz", "doyumsuz"...
  
  "benden bir ruhsuz yaratmayı nasıl başardınız
  benden bir hissiz yaratmayı nasıl başardınız
  benden bir uyumsuz yaratmayı nasıl başardınız
  benden 'sizden biri' yaratmayı nasıl başardınız"
  
  sahi, bizi aranıza neden aldınız? almaz olaydınız...
• akla olmadık fikirler sokan şarkıdır gece gece.. hiçbir zaman bulaşmak istemediğiniz pisliğe ne kadar da yakın durduğunuzu hatta içinde olduğunuzu yüzünüze yüzünüze vuran şarkıdır.. "sizden biri" olmaya ne kadar da yakın durduğunuzu görünce korkarsınız.. "yaşamak istemem artık aranızda" diye bağırıp çağırsanız da buna son verecek cesarette olmadığınızı bilirsiniz içten içe... "keşke onda da olmasaydı bu cesaret" diye hayıflanmaktan başka da bir şey gelmez elden..