yaratan

• demirhan baylan'ın bu gece spotify'da yayımlanan yeni single'ının adı. yarın her yerde olacağını hayranlarına kendi twitter sayfasından duyurmuştur.
  teknik olarak mükemmel bir parça olmuş. bas tonları çok başarılı. parçanın girişindeki gitarın güzelliği ilk saniyelerden bunu kanıtlar nitelikte. amanın! o soundların güzelliği de ne??? demek istiyorsanız buyurun sizi piste alalım ;
  
  yaratan
  
  öve öve bitiremeyeceğim, şu an loop'a aldım.
  bu arada parçanın adı, sözü ve kapak tasarımı der susarım.
  gelecekteki rock'n roll böyle oluyormuş. kendi imzanı atabileceğin müzik stilini inşa ettin abi, rahatça ölebilirsin. :') (daha çok yaşamanı isteyen bir garip yaşayan.)
  
  iyi ki yaratmış seni yaradan.
  
  parçanın acı, hüzün, göz vs dediği kısmı prodigy parçaları gibi olmuş, üretilen müzikteki soundun güzelliği bas gibi çok güzel.
  sözsüz olsa daha mı iyi olurdu diye düşünenler olacaktır aranızda. onun için de sizi şöyle alalım ;
  
  anarko romans
  belki ileriki zamanlarda bir tane daha sinyal ve yaratan biçiminde enstrümantal bi albüm çıkarı verir. severek üretmeye devam ediyor
  olması bile yeterli.
  
  12 mayıs itibari ile klibi de yayımlanmış bulunmakta. sinematografik bir çalışma olmuş. tam da demirhan baylan'ın yapacağı tarzda, enfes bir çalışma olmuş.
  ''yaratmakla, yaratılmakla ilgili bir kâbus bu şarkı. gördüklerimizin, duyduklarımızın, anlamlandırdıklarımızın birbirine girmesi ve sonuçta altından kalkılması imkânsız bir ağırlığın verdiği bir işkence."
• sabah güneşe bakarken gözlerimizi kapatırsak güneşi yaratan alınır mı
  veya
  insanları hiç düşünmeden veya incitirsek ..
• seyh hulud ya da kum solucanı olarak bilinen şey.
  alakalı olarak (bkz: yaratan kancası)
• (bkz: dune)
  (bkz: allah)
  (bkz: yaratmak allaha mahsustur)
• türkçede daha çok yaradan denir.
  (bkz: yaradana kurban)
• (bkz: el hacedor)
• bir jorge luis borges kitabı.
  
  “ötekinin, borges'in başından geçiyor olaylar. ben buenos aires'te yürürken bir bina girişine, camlı bir kapıya bakmak için, belki de farkında olmadan duraklıyorum; borges'in haberlerini postadan alıyorum, adını profesörler üçlüsünde ya da yaşamöyküsü sözlüklerinde görüyorum. kum saatlerini, haritaları, 18. yüzyılın tipografyasını, kökenbilimi, kahvenin tadını ve stevenson'un metinlerini severim; öteki borges de bunları yeğler, ama bir tür kendini beğenmişlikle bütün bunları bir oyuncunun nitelikleri olarak görür. ilişkimizin düşmanca olduğunu söylemek abartılı olur; ben yaşıyorum, kendimi yaşamın akışına bırakıyorum ki öteki borges edebiyatını örebilsin; bu edebiyat benim yaşam nedenim. birkaç geçerli sayfa yazmayı başardığını itiraf etrnemde bir sakınca yok, ama bu sayfalar beni kurtaramaz, böyle oluşu belki de iyi olanın artık kimsenin, öteki borges'in bile malı olmamasından, anlatım diline ve geleneklere ait olmasından dolayıdır. bunun dışında, benim yazgım kesin olarak kaybolmak, ancak bazı anlarım öteki borges'te yaşamını sürdürebilir. her ne kadar o sapkının bozmak ve büyütmek alışkanlığı olduğunu bilsem de yavaş yavaş her şeyi ona bırakıyorum. spinoza bütün varlıkların kendi varlığında direndiğini biliyordu, taş sonsuza dek taş, kaplan sonsuza dek kaplan olarak kalmak ister. ben borges olarak kalmak istiyorum, kendim (tabii ki eğer birisiysem) olarak değil; her ne kadar kendimi onun kitaplarında öteki kitaplarda ya da bir gitarın tıngırtısında bulduğum kadar bulamasam da. yıllar önce ondan kurtulmayı denedim ve kenar mahalle mitolojisinden zaman ve sonsuzluk gibi konulara geçtim, ama bunlar şimdi artık borges'in oldu; yeni bir şeyler düşünmeliyim. işte böyle, yaşamım bir kaçış, her şeyi yitiriyorum, her şey unutulan geçmişe ya da ötekine ait.
  
  bu satırları hangimizin yazdığını bilmiyorum.”
  
  çevirenler:
  peral bayaz charum,
  ayşe nihal akbulut
• demirhan baylan'ın 7 mayıs 2021 tarihinde çıkan sözleri aşağıdaki gibi olan teklisi.
  
  nasıl da çıktı aradan yaratan
  sanki orada biri var
  karanlık soğuk buz gibi bir tipi var
  bazen renkler sesler sözler karışır
  offff yaratan
  
  acı tuz hüzün göz ateş sabır yalan kahır
  keder bedel zaman tamam
  
  şimdi düş
  düş
  
  şimdi uç
  
  bazen renkler sesler sözler karışır
  offf yaratan
• "- şöyle: poiesis (yaratma) dediğimiz şey çok geniştir biliyorsun, var olmayan bir şeyi var etmenin her türlüsüne poiesis (yaratma) deriz; böylece her sanatın yaptığı bir poiesis'tir, her yaratan da poietes'tir." eflatun - symposion (sokrates'in diotima üstünden düşüncesi olarak)
  
  ["onun evidir acının evi^*."
  "onun elidir yaratan el."
  "onun elidir yaralayan el."
  "onun elidir sağaltan el."] h. g. wells - the island of dr. moreau
  
  (bkz: yaradan/@ibisile), yaratıcı/@ibisile
  (bkz: üreten)
  (bkz: iyi dilek/@ibisile)
  (bkz: the courage to create)
• git gide bilincini hissediyorum, git gide bağlantıyı görebiliyorum. sabah çok gariptim hala üstümden atamadım, bu seferki farklıydı, çok farklıydı.
  
  tek bir şey kaldı senin olduğuna inanmama eğer o da gerçekleşirse ve eğer doğru anlamışsam, varlığını kabul edeceğim, etsem dahi sana olan görüşlerim değişir mi? bilmiyorum. o son bir şey gerçekleşecek mi bunu çok merak ediyorum. nesin sen? en çok merak ettiğim şey bu. varsan ve oralardaysan amacın ne, ne istiyorsun, nasıl bir varlıksın, neye benziyorsun? eğer senin bilinçli olduğuna inanırsam ki gerçekten artık buna gün geçtikçe inanıyorum, kimsin sen?
  
  yarın çok önemli bir yere gideceğim, bakalım beklediğim olacak mı? uyuyamıyorum.