yaratıcı
-
yaratıcı
yaratıcık
yaratıcıcık
yaratıcacık
tanrıaltı parçacık
benim kır taraflarım ağardı. yaşlanmak da delirmek. bir şey kalmadı geride durumu. delirmek yaratıcı-yok oluş.
boz-gri doğuştan eski bir renk. bozulmuş, sindirilmiş, ölüp doğmaya başlamış. peki grideki rengi gören, ortaya çıkaran gerçekçi mi, yaratıcı mı?
insan sonrası çağın girişi: en iyi durumdaki insan sınıfı, sanattan zevk alan hatta kısmen yaratıcı olan köleler, insanrobotlar.. yapay zekanın gözetimi altında.
ilişkileri, evliliği hayatta bir şey yapmama, kendisi olmama kamuflajı gibi yaşayanlar tabii ki birbirine bunu önerir, evlilik baskısı yapar. birlikte yaşama, tam siper yatma ve tutuculuğa veya devrimci yaratıcı birlikteliğe dönüşebilir.
şeytan iknada (ve tuzakta) gizlidir. tanrının zorlaması daha beklendik. şeytan bireysel çalışır, hiçbir dileği geri çevirmez. en yaratıcı ve umutlu yanımızla pazarlığa oturur. toplu yapılan, toplumsal olan yolculuk ve histeri.
analiz etmek, işleyen veya işlemeyen bir bütünlüğü anlamak üzere, işe yarar veya tutarlı birimsel yapılar ve yasalar kurma çabasıdır. birimine dek indirgeyerek yapıyı anlaşılır kılma. parçalayıçı görünürleştirme. adı üstünde çözümleme. analiz minimali, birimi, birimin bile alt düzeyini kurma etkinliğiyle yaratıcıdır, başarılı başarısız yaratma ayrı bir konu. (bkz: analiz/@ibisile)
sohbet-söyleşi ortadoğunun uzmanlık alanı. ağız tadı, yemekler ve kahvaltıda olduğu gibi. sohbet bazen yaratıcı ve üretici olabiliyor, bazen de gevşetici, neredeyse öldürücü. belki her iki türüne de gereksinim vardır. ben bazı arkadaşlarımın karşısında daha coşkun ve yaratıcı eşikte hissediyorum. genel olarak tutuyor. o tipler benim özellerim, değerlilerim. bazen de yalnızlıkta kendi kendime bulduğum, içimden çakan veya yuvarlanıp gelen düşünce veya sesler çok özel oluyor. (bkz: sohbet/@ibisile)
türkçede cümlecikler fazlaca oturmuş kalıplar olarak biliniyor. onları herkes aynı şekilde aynı anlamda kullanıyor, bu da düşünmeden konuşma oranını artırıyor. kalıplar bakımdan geçmiyor, şüpheden, başka kullanımlardan uzak kalıyor, oturup duruyor. o yüzden, o fazla ortak fazla sabit kalıpları kıpırdatmak gerek. ben cümleleri, kalıpları eğip büküyorum, anlam hatta anlamsızlık olanaklarını zorlamak için. yaratıcı olunacağında, yeni şeyler söylemenin ötesinde, bir de hazır kalıpları sorgudan ve stresten geçirmek çok şey kazandırıyor. aynaya bakmak ve kendi suratını yeniden okumak gibi.
"önce uluslardı yaratıcılar, ancak son zamanlarda bireyler yaratıcı oldu; gerçek, bireyin kendisi en son yaratmadır daha." friedrich nietzsche - also sprach zarathustra
"ey yaratıcılar, sizde kirli çok şey var. işte onun için ana olmak zorundasınız." friedrich nietzsche - also sprach zarathustra
"ey yaratıcılar, ey yüksek insanlar! her kim doğuracaksa sayrıdır, ama her kim doğurmamışsa kirlidir." friedrich nietzsche - also sprach zarathustra
"nedir canın ürünleri? düşünce ve daha ne varsa. işte bütün yaratıcı şairler* ve sanatlarına yenilik getiren işçiler bu canı bereketli insanlardır." eflatun - symposion (sokrates'in diotima üstünden düşüncesi olarak)
şu mephistopheles'in bilgeliğine bakın:
"bitti! sarsakça bir söz!
peki neden bitti?
bitti ve salt yokluk, özdeştir.
ne yararı olur bize sonsuz yaratıcının
yaratılanı bastırıp elimizden aldıktan sonra!
ne anlamı var "işte bitti artık" demenin?
en iyisi "var olmamıştı" demektir, burda.
oysa hep varmış gibi dönüp duruyor ortada
tüm nesneler, sonsuz boşluğu yeğlerdim, ben." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
[hatırlatayım, goethe hem olduğu gibi düşünüp tartmamız için hem tecahül-i arif yaparak bu dizeleri düzmüş. tersinlemeyle anlatmış.]
"bana göre entelektüel yaratıcı bir biçimde yeni bilgi üreten kişidir." umberto eco
"ama unutulmasın ki sanatçı her zaman kendine sonradan çiğneyeceği ilkeler koyar. sanırım, yaratıcıların benimsediği estetik doktrinlere uygun eser sayısı çok azdır." andrey tarkovski - die versiegelte zeit
"sanat yapıtı bir erek gütmez; bu konuda kant'la aynı kanıdayız. ama bu, sanat yapıtının kendisinin bir erek oluşundan ileri gelmektedir. kant'ın sözü her resmin, her yontunun, her kitabın içinde çınlayan çağrıyı hiç hesaba katmamaktadır. kant yapıtın önce bir olgu gibi, ancak daha sonra bir görü gibi var olduğunu sanıyor. oysa yapıt ancak kendisine bakıldığı zaman vardır ve öncelikle de katkısız bir var olma gerektirimidir. (...) şu kitabı masaya bırakıvermek bütünüyle elinizdedir. ama açtığınız an, sorumluluğunu yüklenmişsiniz demektir. çünkü özgürlük, öznelliğin özgür işleyişinden alınan tatda değil, bir buyruğun gerektirdiği yaratıcı edimde ortaya çıkar." jean-paul sartre - qu'est-ce que la litterature
"demek ki yaratıcı edim, yarattığı ya da yeniden canlandırdığı birkaç nesne aracılığıyla, dünyayı yeniden ele geçirme ereğini güder. her resim, her kitap varlığın bütünlüğünün yeniden ele geçirilişidir; her sanat yapıtı bu bütünlüğü seyircinin özgürlüğü önüne getirir. çünkü sanatın son ereği de budur: dünyayı olduğu gibi, ama sanki kaynağını insani özgürlükten alıyormuş gibi göstererek yeniden ele geçirmek, yakalamak." jean-paul sartre - edebiyat nedir
"mitolojide bu küçük, çıplak oğlan çocuğunun neredeyse tanrısal, yaratıcı bir karakteri vardır. ebedi çocuk (puer aeternus) halinde mucizevi bir şekilde ortaya çıkar ve yine aynı şekilde ortadan kaybolur. faust'ta üç şekilde karşımıza çıkar: çocuk arabacı, homunculus, euphorion. hepsi de ateşle yok olur; goethe'de bu, bütün ebedi çocukların (puer aeternus) tutkulu bir patlamayla ortadan kayboldukları anlamına gelir. yangın her şeye, hatta dünyaya bile son verir." carl gustav jung - aspects of the masculine
"* combray yakınlarındaki mountjuvain'de yaşayan silik bir piyano hocasıdır ama paris'te dahi bir besteci olarak kabul edilir. böylece yaşamdami toplumsal benliğin silikliği karşısında yaratıcı benliğin başarısı ortaya konmuş olur. (...) vinteuil'in müziğinin (özellikle de "müzik cümleciği"nin), proust'un açıklamalarına da dayanarak saint-sanes, wagner, cesar franck, beethoven, schubert, emmanuel chabrier, ve gabriel faure'den esinlendiği ileri sürülür." mehmet rifat - marcel proust ya da bir roman yaratmak
"einstein kendi fikirlerini traş olurken yakalamıştı; poincare kendisininkileri denizde yürürken, diğerleri de gece düşte yakalamıştır ama ara verme yetisi tüm yaratıcı üretime işlenmiştir." rollo may - özgürlük ve kader
[yaratıcı kişi alıcıdır. archibald macleish, bir çinli şairden söz ederken tamamen haklıdır: "biz şairler, oluş'a boyun eğmesi için olmayış'la mücadele ederiz. yanıtlayan bir müzik için sessizliğe vururuz." macleish bunu sürdürür: "şiirin içermek zorunda olduğu oluş, şairden değil olmayış'tan türer. ve şiirin sahip olduğu müzik, şiiri yazan bizden değil, sessizlikten gelir, vuruşumuza bir yanıt olarak."] rollo may - özgürlük ve kader
"yaratıcı eylem her zaman bir paradoks olmuştur ve muhtemelen her zaman da öyle kalacaktır. pratikte onu açıklamaya çalışan herkes, özellikle de yaratıcılığı "egonun hizmetinde bir regresyon" olarak sunan psikanalistler, pasiflikle reseptifliği, yani alıcılığı ayırt etme yeteneksizliğinin kayalarına çarptıklarını görürler. yaratıcı insanlar ikincilerdir, kesinlikle birinciler değildir." rollo may - özgürlük ve kader
"tanrıdan sonra en büyük yaratıcı shakespeare'dir." james joyce - ulysses
(ilk giri tarihi: 13.6.2018)
(bkz: yaratıcılar), yaratıcı insanlar
(bkz: yaratıcılık/@ibisile)
(bkz: asfas)
(bkz: daha yaratıcı şeyler bulmalıyız çocuklar)
(bkz: also sprach zarathustra/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap