• dvd'sini almak için bir mağazaya girdiğinizde,

    - vodka lemon var mı?
    * biz içki satmıyoruz.

    diyalogunun sert bakışlar eşliğinde yaşanmasına sebep veren, müzikleri şükela film.
  • bir hayli iyi bir film. özellikle başarılı bir şekilde sorduğu "sovyetler kötü de kapitalizm çok mu iyi..." sorusu için bile olsa dikkate almak gerekmektedir.
  • --- spoiler ---
    karisinin mezarina surekli giderek dertlerini paylasan, hayati hala onunla yasamaya devam eden yasli adamin, bu ziyaretleri sayesinde tanistigi yeni aski icin de mezarlikta bir gul birakirken, mezar tasindaki resminde karisinin kendisine ofkeyle baktigi sanrisina kapildigi sahne filmin bana gore en guzel sahnesiydi.

    --- spoiler ---
  • tombe la neige soyleyen otobus soforuyle, ayni sarkiyla dans edilen koy dugunuyle, kardan baska bir seyi olmayan ve ozgurlukle sefalet arasinda tercih yapmak zorunda kalan insanlariyla, dag basinda bir koye piyano goturebilen bir sistemin ardindan, parasini odemedikce ve hatta bazen odeyince bile hic bir sey elde edilemeyen bir sisteme mahkum olan savrulmus ve caresiz ve beklentisiz hayatlariyla, zaman zaman gulumseyerek, zaman zaman da farkina varmadan akiveren gozyaslariyla hüzünlenerek izlenen film, renklerden, ilk önce kirlenme birinciliğini elinde tutan beyazin filmi.
    film boyunca bir çok tanıdık kelime kulağa geliyordu, aynı iklimde, aynı coğrafyada yaşayıp bu kadar uzak olabilmek de ayrıca dikkat çekici ve üzücüydü doğrusu.
  • bkm film tarafından türkiye'ye getirilmiş olan, son zamanlarda izlediğim en samimi ve içten filmlerden biri. ermenistan'ın küçük köylerinden birinde yaşayan bir grup insanın hayatına keyifli, yer yer neşeli yer yer hüzünlü bir bakış. zaman zaman gerçeküstü öğeler de içermektedir. uzaktan uzağa emir kusturica'nın ilk dönem filmlerini hatırlattığı söylenebilir.

    filmin bkm film tarafından getirildiği dikkate alınırsa, yılmaz erdoğan'ın da görüp beğenenler arasında yer aldığı düşünülebilir. zaten genel olarak bakıldığında filmin, erdoğan'ın vizontele filmlerinde kurmaya çalıştığı mizah/hüzün dengesini çok daha iyi bir şekilde kurduğu söylenebilir.
  • sovyet sonrası ermenistan'da yaşanan sefaleti gözler önüne seren bir film. müziklerinden etkilenmemek mümkün değil, bir de geçmişini yaşamaya devam eden yaşlılarla, bugününde hiçbirseyi olmayan gençlerden tabii...
    isınmak için votkanın yetmediği zamanlar, oradaki insanlar için...ama izlerken müzikler ve küçük yaşam kıpırtıları içinizi ısıtmaya yetecek...
  • hiner saleem'in venedik film festivali'nde 2003 yılı en iyi film ödülünü kazanan filmi

    düzeltme: venedik film festivali'nde en iyi film ödülünü değil san marco ödülünü kazanmış. arap saatine teşekkürler
  • karlar altinda gecen ama sicacik bir sona sahip film. kizilirmak sinemasinin büyük salonunda, tek basima ve 1-2 sahne haricinde gülümseyerek izledim filmi. çok güzel gözleri olan bir kadin gördüm, kadinina çok güzel bakan bir adam gördüm, vodka lemon içen insanlar, sürekli bir yerden bir yere koşan bir atli, iyi insanlar, soguk, sicak, açlık, zenginlik ve daha birsürü sey gördüm..
  • "yokluğu anlatabilmek" ve bunu estetize ederken "yoksun kalmamak" temalı bir sinema filmidir benim nazarımda..her yokluk peyda oldugunda beraberinde getirdiği umutların boş çıkması sonrasında duvara çarpan hayatların oturup yokluklarına bir ağıt yakarak bunu duyurmalarının filmidir ayrıca..yokluk durumunda eşyasını satmak, bedenini satmak, kızını satmak zorunda kalmalarına ragmen onurlarını kaybetmemeye de çalışan karakterleri ile henuz hiç içmemiş oldugum votkayı bana limon katarak içiren bu yapıtı kimseye tavsiye etmek gibi bir niyetim yok..hatta izlemeyin ve esen kalın..
  • --- spoiler ---
    "bir karede silah görünüyorsa o silah sonunda mutlaka patlar" klişesini de barındıran, alakalı alakasız her sahnede görünmeleriyle sandalye ve taburelerin başrollerini paylaştığı, seyre değer bir çalışma..bir de belirtmem gerekir karlı ortamlarda çekilen her filme kafadan sempatiyle bakar beğenmek için çırpınır dururum film boyunca..hemen aklıma gelenleri sıralayayım bil vesile: fargo, doctor zhivago, the shining

    derken tombe la neige çok yakışmıştır bu filme..zaten köylülerin alayı da bu şarkıyı ezbere bilmekteydi..
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap