• bende hep, sanki alt komşumuz hulusi bey amca, fantastik bir biçimde, bütün olasılıkların üstünde yükselerek, dünya satranç şampiyonu olmuş gibi bir hissiyat yaratır. onun hakkında diğer satranç üstatlarının söylediği bir çok şey var, ama en hoşuma gideni, "eğer rakibiniz bir feda yaptıysa düşünmeye devam edin, belki pozisyonu kurtarabilirsiniz; ama petrosyan yaptıysa, hemen terk edin." olmuştur. kendi oyunu ve fedaları hakkında, "doğru fedalar vardır, yanlış fedalar vardır, bir de benimkiler. önce feda et sonra düşünürsün." türünden tanımları olan mikhail tal'in tam anlamıyla karşıt maddesidir. petrosyan belki modern bir makine değildir, ama bu eski model, el yapımı, buharlı pistonlar ve çarklar sisteminin, tahtanın üzerindeki yavaş ve sakin ilerleyişi gerçekten de mükemmeldir. beş yüz yaşında, bilge bir kaplumbağa, hiçbir hırsa kapılmadan satranç oynuyordur. petrosyan satrancın yoda'sıdır. rakibin ufacık bir konumsal zaafının etrafında şekillenmeye başlayan plan, nihayetinde oradaki gediğin savunulamaz hale gelmesi ile kılı kırk yararak hesaplanmış hedefine ulaşır. lakin petrosyan için her şeyden önceliklisi savunma olduğundan oyunlarının beraberlik oranı çok yüksektir. ayrıca tipi de çok sevimlidir. satranç oyuncusu denince akla gelen o keskin karizma petrosyan'da yoktur; her halinden uysal ve güleç bir yaradılış yansımaktadır. oysa o, zamanının gösterişli ustalarının korkulu rüyası, nam-ı diğer demir tigran'dır.
    not: anish giri, tavariş tigran dayının, digital üst sürümüdür.
  • hakkında, mihail tal* ile arasındaki stil farkını ifade eden şöyle bir söz vardır: eğer fedayı yapan tal ise, kabul edip sakince devam edin. fedayı yapan petorsian ise hemen oyunu terk edin.
  • 1963 yılında şampiyonluk maçına çok iyi hazırlanan petrosyan, mikhail botvinnik'i alt ederek dünya satranç şampiyonu olduktan sonra 1963-1966 aralığında "shakhmatskaya moskva" (şahmat moskova) adlı satranç dergisinin editörlüğüne getirilmiştir. 1966 yılında boris spassky ile karşılaşır. spassky onca başarılı hamleye ve mükemmel taktik becerisine rağmen petrosyan'ın savunmasını alt edemez ve spassky'nin dahice saldırılarına rağmen maç beraberlikle biter. sonuçta 4 galibiyet, 17 beraberlik ve 3 yenilgiye petrosyan dünya şampiyonluğu ünvanını korur. ancak daha sonra, 1969 yılında spassky ile yaptığı başka bir maçta 4 galibiyet, 16 beraberlik ve 6 yenilgiyle ünvanını kaybeder. petrosyan'ın dünya şampiyonluğu maçları toplamda 13 galibiyet, 45 beraberlik ve 11 yenilgi ile sonuçlanmıştır.

    boris spassky'nin dahice saldırı taktikleri ve petrosyan'ın savunma taktiklerinin akla zarar bütünlüğüne ilişkin ilginç bir örnek olan 1966 dünya satranç şampiyonası petrosyan-spassky karşılaşmasının 5'inci oyunu bu bağlamda incelenmeye değer...
  • petrosyan tal'i değil botvinnik'i yenerek dünya şampiyonu olmuştur. taktik ve konumsal oyunun yaygın, kaba tanımlarına bağlı kalırsak dünya şampiyonları arasında "taktisyen" olarak görülecek belki de son insandı. beraberliğe yatkın, katı bir konumsal stile sahipti.
  • delinemez ve güvenliği her şeyden üstün tutan bir savunma anlayışına sahip olduğu için "demir tigran" lakabını alan 1963-1969 yılları arası dünya şampiyonu.

    lev polugaevsky, petrosian savunmasını şu sözlerle övmüş zamanında: "o yıllarda sovyet şampiyonu olmak demir tigran'a karşı kazanmaktan daha kolaydı."

    kasparov, petrosian ve petrosian'ı doğuran süreç için benim ustalarım kitabında şöyle der:

    botvinnik'in yerine gelen zamanının ideal çocuğu. bu "erken brejnev" dönemiydi, yani metotlu sıkıştırma zamanı. brodsky mahkemesi, siniavsky ve daniel davası, çekoslovakya'ya tecavüz, düşünce özgürlüğünün tamamen boğulması... komünist ideallere inanç azaldı, onun yerini konformizm, suskunluk, tedbirlilik gibi kavramlar aldı. çetin çocukluğu, sağduyululuğu ve muazzam doğal yeteneği tamamen petrosian'a özgü özelliklerdi.

    tigran petrosian'dan beğendiğim bir sözle bitirelim:
    "satranç; şekli itibariyle bir oyun, içeriği itibariyle bir sanat ve ustalık kazanmaktaki zorluğu nedeniyle bir bilimdir. iyi bir kitabın veya iyi bir müzik parçasının verdiği zevk kadar zevk verebilir satranç; ancak yalnızca iyi oynamayı öğrendikten sonra gelir gerçek haz."
  • kalite fedalarıyla ünlü eski dünya şampiyonu. hatta bir keresinde kendisine sorulduğunda, en sevdiği taşın kale olduğunu söylemiştir.
  • eski büyükusta ile aynı isme sahip bir başka ermeni büyükusta tigran levoni petrosyan, amerikalı büyükusta wesley so'ya ağza alınmayacak hakaretler etmiş. sebebi wesley so'nun onu online turnuvada hile yapmakla itham etmesi.
    sonuç: wesley so haklıydı tabi ki de. tigran süresiz bir şekilde chess.com'dan banlandı.
  • eminim, "petrosian's immortal" seklinde anilan birkac ayri gozkamastiran maci vardir bu muteveffa buyuk ustanin. fakat ben en hayranlik uyandirici performansinin spassky ile yaptigi bir macta, ufak ufak hamlelerle kanevice gibi cizdigi strateji saheserinde sakli oldugunu dusunurum oteden bu yana.

    sozkonusu macin asagida paylasacagim videosunu en az bes defa izlemisimdir ve her defasinda da tarifi zor bir tat almisimdir, nami diger chessnetwork jerry'nin nev'i sahsina munhasir yorumuyla daha bir guzellestirdigi bu macin;

    https://www.youtube.com/watch?v=mc9omy3tiso

    ilgili mac incelenecek oldugunda, endgame'deki keskinlige hayran olmamak elde degildir elbette. ancak petrosian'in bu mac ozelindeki asil buyuklugu 17 ve 18. hamlelerin sessiz ve fakat kusursuz gucunde yatar. zaten o goruntude ehemmiyetsiz ama hakikatte son derece dominant hamleler sayesinde imkan bulur oyun sonunda eyleme doktugu sairane bitiris icin.

    satranca ilgi duyan herkesin en azindan bir defa izlemesi gereken bir oyundur kisacasi, petrosian'in bir diger satranc devi olan spassky'ye yasattigi bu kabus. dikkatli bakan gozlere cok sey anlatir zira...
  • im jeremy silman'dan bir iki cümle:

    "after alekhine and tal, my next bout of hero worship (in 1975) was aimed at tigran petrosian. this guy's games astounded me, and my copy of the excellent 'tigran petrosian, his life and games' by vasiliev virtually fell apart from overuse! these games had a profound effect on my style, though trying to play like petrosian and actually playing like him are two very different animals."
  • demir tigran. ikinci dünya savaşı'ndan sonra yetim kalır, hayatta kalmak için sokakları süpürür. hayatının bu döneminde geçirdiği ciddi bir hastalık sonrası az çok sağır kalır. bunun ilginç sonuçları olur, mesela bir maçta zayıf rakibine beraberlik teklif eder, rakibi önce şaşırıp reddeder, fakat sonra kabul ettiğini söyler. o sırada önüne bakan tigran bunu duymaz, oynamaya devam edip rakibini yener.

    değişme fedalarıyla ünlüdür (exchange sacrifice), kilitleyebildiği orta oyunlarda fil ya da ata karşı kale vermeyi sever. satrancın öğretilen sayı sisteminde kalenin değeri 5, at/filin 3 olsa da gerçekte bu taşların oyunun başka bölümlerinde değerleri farklıdır. kalenin asıl değeri oyun sonunda vezirler tahtadan kalktıktan sonra ortaya çıkar. materyal kaybetse de atı ya da fili tehlikeli noktalara yerleştirerek o taşın değerini pozisyonel olarak hayli hayli alır. bu sebeple mikhail botvinnik'in ünlü sözündeki ikinci isim petrosyan'dır:

    "eğer tal* bir taşını feda ederse önce kabul et, sonra düşün. eğer ben bir taşımı feda edersem önce düşün, sonra kabul et. eğer petrosyan taşını feda ederse maçı terk et."
hesabın var mı? giriş yap