sur

• "sokağa çıkma yasağı ve yoğun çatışmaların yaşandığı diyarbakır'ın sur ilçesini mercek altına alan chp'nin incelemesinde ilçe nüfusunun 24 binden 2 bine düştüğü belirtildi."
  
  rapordan başlıklar
• çocukları, yaşlıları, kadınları her türlü insani değeri alçakça canlı kalkan olarak kullanan teröristlerin doluştuğu diyarbakır ilçesi.
  
  gitmesek, görmesek, görev yapmamış olsak inanacağız.
• orijinal adı "el sur" olan ve fernando solanas tarafından 1987'de çekilmiş olan nefis bir arjantin filmi. konusu arjantin'deki askeri diktatörlük zamanında 5 yıl cezaevinde kalmış bir adamın serbest kaldıktan sonra karısını ve oğlunu bulmaya giderken bilmediği bir şehirde geçirdiği zaman üzerinedir. bir hikaye bu kadar mı güzel anlatılır, sinema ve dans birlikte bu kadar mı güzel kullanılır diye düşünür kişi bu filmi gördükten sonra. ayrıca solanas filmi yilmaz guney'e adamıştır.
  
  astor piazzola tarafından yapılan müzikleri de en az film kadar müthiştir.
  
  (bkz: vuelvo al sur)
• bu akşam saat 22.00da cnbce'de gösterilecek mükemmel film. içinde tutku var, aşk var, inanç var. büyük fedakarlıklar, vatanseverlik, değer bilinci var. hayatımın en önemli filmi desem yeridir. 88de, sinemadan çıkınca sanki dünyam aydınlanmıştı. bilemediğim şeyleri bilir gibiydim artık. şu an neysem bu filmin bunda katkısı var... o kadar büyük işte...
• webiz'de avukat can atalay, sur'da devletin hukuksuz yıkımını anlatmış (haklıyız). programda bahsi geçen uluslararası af örgütü raporu için;
  
  - yerinden edilen ve mülksüzleştirilenler: sur sakinlerinin evlerine dönme hakkı (aralık 2016)
  http://amnesty.org.tr/…d_dispossessed_-_tur4463.pdf
  
  (bkz: cizre/@asc)
  (bkz: nusaybin/@asc)
  (bkz: lice/@asc)
• latin edebiyatındaki büyülü gerçeklik akımının sinemadaki örnegi gibi bir şey. nitekim filmde de askeri cunta dönemi gibi bir gerçekliği baş karakterin algısı ve anlatımından doğru giderek görüyor, (sonrasında farklı konumdaki insanları da görmüş olsak da) bu arjantinli insanların yaşamın içindeki varoluşlarının mantığını ve ruhaniyetini kavrıyor; kendine özgü bir varlık olmanın verdiği anlamı, en zorlayıcı koşullarda dahi insanların yapaylıktan, emrivakilerden uzak iç sesleriyle yaşayabildiğini görüyoruz, astor piazzola'nın yaptığı muhteşem müzikleri bu ifadelerin içine katmadan bir bütünlük yakalamak mümkün olmaz onu da belirtmeli.
• fransizcada "üstünde"
• cnbc-e de sık gösterilen ve ömrümde en beğendiğim müziklere sahip bir solanas filmi.bu filmi ilk izlediğimde arjantin'e gitme isteği doğmuştu içimde.ne var ; solanas'ın birkaç filmini daha izledikten sonra,bu isteği tatmin etmek için sokağa çıkmamın yeterli olacağını kederle anladım.aynı üçüncü dünya ülkesi saçmalıkları, benzer acılar vs.. film yapmak için güzel nedenler galiba. filmi izlemek için güzel nedenlerin başında ise, astor piazzola'nın müzikleriyle birlikte,sislerin arasından bir belirip bir kaybolan motor seslerini uykuyla uyanıklık arasında hayal etmek var.
  ayrıca bir röportajında okumuştum; ara güler'in en sevdiği filmlerdenmiş.
• son iyi albümlerinin üzerinden neredeyse 20 (yazı ile yirmi) yıl geçen gruptan hala sert, hala heavy bir tarz bekleyenleri hayal kırıklığına uğratsa da, alttaki riff'e bayıldığım rock parçasıdır.
  
  gerçek pentagram bu değil diyenler devamını okumasın.
  
  bırakın artık lions in the cage, ya da 1000 in the eastland veya no one wins the fight tadında şeyler beklemeyi. unutun.
  
  o albümleri yapan adamlar bunlar evet, ama artık o zamanda yaşamıyorlar. o yaşta değiller. o zamanki duyguları değişti, evrildi, başka bir şeye dönüştü.
  
  sen bile o zamanki sen değilsin. emin ol, aynı tarzda aynı sertlikte müzik yapsalar sen de aynı heyecanı hissetmeyeceksin dinlerken.
  
  o yüzden pentagram doğru olanı yapmaktadır. hissetmediği bir ruh halini veya öfkeyi sahte bir biçimde yansıtmamakta, olmadığı biri gibi davranmamaktadır.
  
  edit: imla, virgül falan
• iki gündür loop'a aldım dinliyorum. çok sevdim. hoşgeldin pentagram yine yeniden.