• olay örgüsü hikayenin ortasından başlayıp daha sonra parçalarını ustalıkla birleştiren son zamanlarda izlediğim en dramatik filmlerden biri. fahişelik yapan alkolik bir annenin büyüdüğünde biri uyuşturucu bağımlısı diğeri alkolik olan iki çocuğunun hikayesini anlatıyor. hiç olmak istemedikleri bir yaşam içine sıkışan iki iyi ruh belki de... sonunda sizi ağlatacak kadar da etkili bir acı ile noktalanıyor. kesin çok sıkılıcam diye izlemeye başlayıp ön yargıların bir kez daha ne kadar kötü olduğunu bana anlatmıştır. filmin sonunda başa alıp bir daha izleyesi geliyor insanın...
  • kayıplarımızdan sonra "artık buna dayananamam" diyebilenlerin çok seveceği bir film
    --- spoiler ---

    öyle bir film ki,iki kardeşin dışarda buluştuklarında değil hapishanede karşılaştıklarında gülümsemesi filmin nasıl dramatik olduğunu gösteriyor.küçük çocuk martin in otobüs camına çizdiği gülen yüz ifadesi bile bu sert hikayeyi yumuşatamıyor çünkü o küçük çocuk tüm masumiyetiyle babasına "babanneme tabut çizdim" diyecek kadar hikayenin içinde ve babasından duyacağı bir aferin peşinde. küçük kardeşin hapishandeyken abisine gülümseyerek söylediği "bu sefer bizim hatamız değildi" lafı küçüklüklerinden beri omuzlarında taşıdıkları ağır yükü sert bir biçimde bize hissettiriyor..

    --- spoiler ---
  • bir işkence çeşidi, sanırım en çok latin amerika ülkelerinde yaygın: bir kaba-küvete kan, idrar, tükrük v.s. doldurulur ve ilgili kişinin kafası bu solüsyona sokulup nefessiz kalması sağlanır... bir süre sonra nefes alma ihtiyacının had safhaya ulaşmasıyla ağız açılır, sıvılar yutulur v.s... muhtemelen istenilen (hatta istenmeyen) şeylerin söylenmesiyle işkence biter ama etkileri ömür boyu devam eder...
  • hüzün ya da dram diye nitelendirmek az kalır bu film için, inanılmaz ağır, sert bir film.

    oyunculuklar neredeyse kusursuz, filmin kurgusu da oldukça başarılı. fakat bu kadar sert bir filme maruz kalmak iyi mi kötü mü tam olarak emin değilim
  • son zamanlarda izlediğim beni en çok etkileyen filmdir. kuzey ülkelerine hayranlığımdan mıdır bilinmez inanılmaz içine çekti bu film beni. 105 dakikalık saf, katıksız hüzün.filmde kullanılan müzikler de şahane. gereğinden fazla güzel . mutluysanız izlemeyin ,sarmaz.
  • danimarka sinemasının "bu sinema olayında ben de varım, beni yok sayamazsınız, ben saksı değilim" dediği filmlerden biri.
    mads mikkelsen ve nikolaj lie kaas sayesinde hep absürt komedi filmleri ile tanıdığım danimarka, dram işinin de hakkını veriyormuş, helal olsun.
    kahrolsun hollywood !
  • her karesinde kalitesini hissettiren, yüksek doz bi film. bir tatil gecesi, ikiye bölünmüş halde değil de sinema salonunda izlemiş olsaydım kafamı birkaç aylığına bozabileceğini düşündüm ben. oyuncuların tamamı bomba ve akılda kalıcı, mekanlar birbirinden güzel, çekimler şahane...
    son zamanlarda izlediğim en güzel, en sağlam film ve evet; bir filmin sağlam olması için olağanüstü bi senaryonun şart olmadığını bir kez daha gördüm.
  • filmde yer alan muhteşem kilisenin ismi grundtvig kilisesi.

    dışarıdan:

    http://media-cdn.tripadvisor.com/…ch-grundtvigs.jpg

    içeriden:

    http://www.murraymitchell.com/…hurch_in_denmark.jpg

    ayrıca hollow talk bron dizisinden önce ilk olarak burada kullanılmış gördüğüm kadarıyla.
  • sadece hikayesiyle değil, oyunculuklarıyla da iz bırakan 2010 yapımı thomas vinterberg filmi.
    iskandinav aktörlerde izlemeye alışık olmadığımız hüzün dolu ifadeler finale kadar yormadan, derinden derinden seyircinin ruhuna yerleşiveriyor.
  • thomas vinterberg'i jagten filmiyle tanımış ve sevmiştim.
    bu filmiyle aile içi dramın dibine dibine vurup ciğer dalak bırakmamıştır.
hesabın var mı? giriş yap