striptiz
-
"biz erkekler kadınların striptiz yapmalarına bayılırız. kadınlar en çok nerelerini göstermiyorlarsa oralarını görmek için ölürüz. eğer günlük hayatta tüm kadınlar şapkayla dolaşıyor olsaydı biz erkekler playboy yerine playhead dergisi okurduk. 'en iyi on kafa bu sayfalarda'. bazı afrika ülkelerinde erkekler hayat nasıl işliyor merak ediyorum. bu ülkelerde herkes çırılçıplak dolaşıyor. erkekler kadınların nerelerini merak ediyor acaba? bu ülkelerin striptiz klüplerini düşünebiliyor musunuz? bir kadın çıkıyor, kolye ve küpelerini çıkarıyor ve gösteri bitiyor.
-hey, dudağının üstündeki küçük çukuru gördün mü? sana çok seksi olduğunu söylemiştim." -
roland barthes, konuyla ilgili bir yazısında, günlük hayatta insanın kendiliğinden icra ettiği soyunma eyleminin esasen estetik bir haz sağlayacak bir niteliği olmadığını iddia ediyordu. cümle uzamasın diye kısa kestim, uzun cümle okuyamayanlar çoğunluktaymış.) buna göre, insan başka bir insanın soyunduğunu gördüğünde durup izlemek yerine başını çevirir ya da dikizlemekten özel olarak zevk almıyorsa, hafiften şiddetliye uzanan bir oranda, gördüklerinden rahatsız olur.
hayatını soyunarak, yani striptiz yaparak kazanan biri işin içine girdiğindeyse herşey değişir. öncelikle izleyici için ortada ticari bir alışveriş vardır. falan filan ama barthes başka bir noktaya yoğunlaşıyordu. striptiz yapan bir kadın ya da erkek, bunu o kadar gösteri amaçlı yapar ki soyundukça giyinir, gerçeklikten uzaklaşır, gerçekdışı bir hal alır ve böylece izleyiciyi rahatsız etmeden tatmin duygusu yaşatır. cinsellik merkezli pronografi için de benzer sözler söylenebilir (bunu ben diyorum). -
ilkokul 5. sınıfa gidiyordum. halide edip adıvar'ın akile hanım sokağı kitabı'nı okuyordum. "strip- tease" kelimesini gördüm ve ingilizcesi benden iyi olan abimin yanına gidip "abi strip-tease ne demek?" dedim. suratıma nerden duydu ki diye bakan abime romanı gösterdim. "iyi bir şey değil" dedi. (bkz: ne desin mahmut mu desin)
roman bittiğinde striptiz'i öğrenmiştim. -
"gençliği dejenere eden ve milli bünye miz için büyük tehlike teşkil eden soyunma dansı."
kaynak : milli tarih . -
bir cemal süreya şiri;
" kaç nota var
do re mi fa sol la si
onun da üstünde
o kadar giysi
etekliği fa
sütyeni sol
papuçları la
şapkası si
sevmektedir onları
kendi bedeni gibi
usul usul giyinir
sabahları evinde
işte do, sonra sonra sırasıyla
re
mi
fa
sol
la
sonunda da şapkası si
püsküren bir çiçek gibi
çıkar kapıdan
gel ki geceleri sahnede
müzik başlamayagörsün
her şey hızlanır birden
açılıp kapanmaya başlar
burun delikleri
hiç de uzakta olmayan
bir piyano eşliğinde
müthiş bir hışımla
atı atıverir
üstündekileri:
alın size si
işte la
sol
fa
mi
re
dooo!" -
(bkz: gövde gösterisi)
-
gözlerdeki ifadenin de anlam ve önem sahibi olduğu san'at: http://www.striphaber.com/…ge/eyesofthestripper.jpg
-
-
hatunun esnekliğini, çekiciliğini bir kenara bırakalım, tam anlamıyla sanat. müzik, hatun kişi ve hareketlerin mükemmel uyumu.
ayrıca bir boru bulup, kafa gözü yarmadan denemek lazım.
favorim : `http://www.youtube.com/…v=4__eyveb0fk&feature=share` -
1950'li yıllarda türkiye'ye geldiğinde büyük sükse yaratan, dönemin dansözlerine meslek değiştirten tek kişilik dans türü. gerçi dans olarak sayılıyor mu emin değilim.
türkiye'ye striptizi tanıtan kişi ise ankara, istanbul ve izmir'deki çeşitli mekanlarda sahne alan colette jerry. kendisi zambella topluluğunun bir üyesi. ayrıca türkiye'ye ilk kez gelen bu striptizciyi dönemin siyasilerinden adnan menderes, celal bayar da izlemiş. hatta colette bundan övgüyle bahsetmiş.
bazı iddialara göre colette'in de içinde bulunduğu bu zambella dans topluluğu, istanbul'a vardığında demokrat parti milletvekili şevket mocan'ın boğazdaki yalısında konaklamış.
colette'in türkiye'de açtığı bu yoldan hangi ülke vatandaşı olduğu tam olarak bilinmeyen pamela devam etmiş ve çok daha uzun süreler konuşulmuş. dönemin ünlü dansözleri de striptiz başlamış.
kaynak ve ileri okuma
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap