st augustinus

• "deliriyordum, ama aklımı başıma getirecek şekilde; ölüyordum ama yeniden doğacak şekilde."
  
  diyen adam.
• “deliriyordum, ama aklımı başıma getirecek şekilde; ölüyordum, ama yeniden doğacak şekilde.”
• kendisi kötülük felsefesi ile ilgilenmiştir. tanrı'nın neden dünyada kötülüğün var olmasına izin verdiği sorusu üzerine düşünmüştür. bunu insanın özgür iradesi olduğuna bağlayarak çözüme kavuşurmuştur. eğer insan iradesi gereği seçim yapmazsa, yani hep iyilik seçtirilirse, tanrı'nın kuklası haline geleceğini düşünmüştür.
• “hakikatten yayılan ışığı seviyorlar ama o ışık kendi yanılgılarını ortaya çıkardı mı ondan nefret ediyorlar. çünkü aldatılmak istemiyorlar, aldatmak istiyorlar.”
  
  -itiraflar
• tanrıbilimci. annesi koyu bir hıristiyan imiş. babası pagan. doğduğunda katolik kilisesine kayıt edilmiş lâkin hiç vaftiz olmamış. iş için gittiği yerde hıristiyan oluyor. platon'un idealar dünyasını, nesne- form ilişkisini iki adet savı ile bağdaştırmıştır. “tanrı devleti” ve “yeryüzü devleti”. yeryüzü devleti tanrının temsilcisidir. yani idea tanrı devleti form; yeryüzü tanrının kendini temsil için yarattığı nesne dünyası olmaktadır.
• aziz augustinus itiraflar'ında itiraf eder dürüstçe:
  
  "günahım affedilmeyecek kadar büyüktü, çünkü günahkar olduğumu düşünmüyordum."
• “iğrenç zevkinden yoksun kaldığı ya da acınası mutluluğunu kaybettiği için kendisini çetin sınavlardan geçiyormuş sanan insanlar..”
• "multi sancti multum nesciunt, quidam etiam sciunt et sancti non sunt."
  
  gibi muhteşem sözleri olan tanrıbilimci.
  
  “pek çok muhterem kişi çok şey bilmez, çok şey bilenler de pek muhterem değildirler."
• (bkz: aziz augustinus)
• “çekin ellerinizi üzerinizden,” demişti augustinus. “kendinizi oluşturmaya çalıştığınızda, bir enkaz yarattığınızı göreceksiniz”
  
  (talal asad sekülerliğin biçimleri, sf.187)