• deü sinema tv bölümünde 3. ve 4. sınıfta oğuz adanır tarafından verilen ders.
  • insanların, başkalarının aklından geçenleri anlamak için başkalarının düşüncelerine, duygularına ve davranışlarına öykünmesi.
  • batı insanının içinde yaşadığı dünyada meydana gelen vahşeti televizyonda gösterilen bir film gibi algılaması ve kanıksaması simulasyon kuramının çıkış noktasıdır. yani herşey televizyondaki gibi görüntüden ibaret ve cansızdır. tıpkı simülasyon kuramının kendisi gibi herşeyin içi boşaltılmıştır, derinlikten yoksundur.

    (bkz: aptal amerikalı)
  • baudrillard'da simulasyon "-mış gibi yapmak" değildir. "gerçekmiş gibi yapmak" durumunda -mış gibi'nin gönderdiği bir gerçek kabulü vardır. baudrillard'a göre bu gerçek kaybolmuştur. simulakr gerçeğin (artık hiper-gerçeğin) ta kendisidir.
  • her zaman görsellikten bahsedilir yorumlanırken en önemlisi simülasyonda dilin işlevidir.

    medya, kullandığı dilin biçimiyle kendi kendini gerçekleştirmektedir. tıpkı diğer simülasyon biçimleri gibi.
  • fake, taklit olanla simülasyonu ayırma ile alakalı littre şöyle bir örnek verir:

    ''her kim hastalığı taklit ederse, yataktan çıkmayarak başkalarını hasta olduğuna inandırabilir. her kim hastalığın simülasyonunu yapıyorsa, kendi içinde hastalığın semptomlarını oluşturur.''
  • simülasyon bir köken ya da gerçeklikten yoksun gerçeğin modeller aracılığı ile türetilmesine denir. günümüzde gerçek artık minyatürleşmiş hücreler, matrisler, bellekler ve komut modelleri tarafından üretilmektedir. bu sayede gerçeğin sonsuz sayıda yeniden üretimi mümkün olmaktadır. bundan böyle rasyonel bir gerçeğe ihtiyacımız olmayacaktır, zira gerçek ideal ya da negatif süreçlerle başa çıkabilecek bir durumda değildir. artık işlemsel bir gerçeklik vardır. aslında gerçek bu değildir çünkü onu sarıp sarmalayan bir düşsellikten yoksundur. gerçek ya da hakikate özgü perspektifle bir ilişkimizin kalmadığını gösteren bu farklı bir uzama geçiş olayıyla birlikte tüm gönderen sistemlerinin tasfiye edildiği bir simülasyon çağına girilmiştir.

    yeniden canlandırma ile simülasyon arasında derin farklar olduğunu belirten baudrillard, ontolojik anlamda gerçekliğin simülasyonla bir bağının olmadığını savunur; yeniden canlandırma; gösterge ve gerçeklik arasında bir eşdeğerlik ilkesi (bu eşdeğerlik ütopik bir şey bile olsa temel bir aksiyomdur) bulunduğunu kabul etmektedir. oysa simülasyon eşitlik ilkesi ütopyasına tamamen ters bir kavram olup göstergeyi kesinlikle bir değer olarak yadsımakta ve her türlü gönderenin ters yüz edilmesi ve öldürülmesi olarak görmektedir. simülasyonu sahte yeniden canlandırmaya karşılık; simülasyon bir simülakra dönüştürdüğü yeniden canlandırma düzenin tamamını sarıp sarmalamaktadır.
  • önemli hatırlatma
    aşağıda bahsedeceğim, jean baudrillard tarafından ortaya atılan kuramın, evrenin simülasyon olması (bkz: simülasyon argümanı), bilgisayar simülasyonları ve sanal gerçeklikler, elon musk ya da matrix ve şu entry'de adı geçen film ve dizilerin neredeyse hiçbiri ile alakası yoktur. jean baudrillard'ın kendisi bile matrix filminin kendi kuramı ile ilgisi olmadığını belirtmiş (doğrudan öğrencisi olan oğuz adanır'dan duydum).

    simülasyon kuramı genel bir dünya görüşüdür. örnek olarak günümüz muhalefet partilerinin muhalif gibi görünüp muhalefet yapmaması hatta iktidara yardım etmesi, sosyal medya'nın aslında insanları asosyalleştirmesi verilebilir. yani aslında "nerede o eski bayramlar" tadında, herşeyin içinin boşaltılıp anlamsızlaştırıldığı bir dünya görmektir.
    önemli hatırlatma

    ------------------------------------------------------------------------------------------

    okumadan önce genel tanımlar:

    simülakr: bir gerçeklik olarak algılanmak isteyen görünüm.

    simüle etmek: gerçek olmayan bir şeyi gerçekmiş gibi sunmak, göstermek.

    simülasyon: bir araç, bir makine, bir sistem, bir olguya özgü işleyiş biçiminin incelenme, gösterilme ya da açıklanma amacıyla
    bir maket ya da bilgisayar programı aracılığıyla yapay bir şekilde yeniden üretilmesi.

    ------------------------------------------------------------------------------------------

    baudrillard'ın düşünce sistemini ve dünyaya bakış açısını anlattığı ve tüm fikirlerini çerçeveleyen, toplumsal, politik, kültürel, ekonomik yapısını örnekler üzerinden açıkladığı bir metindir.

    baudrillard'a göre yaşadığımız dünyanın kültürü ve toplumu gerçekle bağlantısını yitirmiştir. gerçeklik bile kendini taklit etmeye başlamıştır ve her gerçeğin yerine sadece göstergelerini içeren kopyaları dayatılmaktadır. baudrillard toplumsal'ın 20. yüzyıldaki yaşamı ve sistem içindeki anlamını sorgulamaktadır ve günlük yaşantıdan verdiği örnekler ve çözümlemeler ile gerçeğin taklit edilerek yeniden üretilmesinin ve bunun sonucunda anlam kaybı yaşayıp içinin boşaldığını göstermektedir. bu durumu ve kavram farklarının en iyi anlatıldığı cümle ''hastaymış gibi yapan kişi yayağa uzanıp bizi hasta olduğuna inandırmaya çalışır. bir hastalığı simüle eden kişi ise kendinde bu hastalığa ait semptomlar görülen kişidir.'' (jean baudrillard - simülakrlar ve simülasyon - s.14-15) cümlesidir. bu durumda gerçek ile simülasyonu arasındaki ayırt edici farklar bulunamamaktadır. baudrillard, “gerçeğin tüm göstergelerine sahip, gerçeğin tüm aşamalarına kısa devre yaptıran kusursuz, programlanabilen, göstergeleri kanserli hücreler gibi çoğaltarak dört bir yana savuran bir makine”(jean baudrillard - simülakrlar ve simülasyon - s.14) olduğunu söyler. bir gerçekliği aslından hiçbir fark olmayacak şekilde simüle etmek demek, o gerçeğin yerine geçmek ve hatta daha gerçek bir hale gelmektir. gerçeğin daha gerçeği ise “hipergerçeklik” denilen bir aşamadır. bu aşamada gerçeklik bir simülakr haline gelir asıl gerçeği gizler.

    baudrillard gerçeğin yeniden üretilmesini sistemde yer alan bir hata ve sıkıntı olarak yorumlamaktadır, toplumun ve hayatın her aşamasına işlediğinden bahseder. politika ve iktidar gerçekliğini yitirmiştir ve asıl görevini yapmamakta; sadece yapıyor gibi görünmektedir. bununla birlikte yönetimin yaşadığı sorunlar, ülkeler arası ilişkiler de sadece birer görünümden ibarettir. sanayi devriminden sonra ortaya çıkan üretim gücü ve farklı iş alanları yerini tamamen içi boşaltılmış ve sadece boş vakit dolduran eylemler bütünü haline getirilmiş bir çalışma düzenine dönüşmüştür.

    gerçeği en iyi saklayan şeylerden biri de kitle iletişim araçları ve özellikle televizyondur. televizyonda gösterilen programların neredeyse çoğu sahte bir gerçeklik üretir ve anlamsızlıklarla doludur. anlamlı olan herşeyin de içini boşaltan televizyon, 2000'li yıllarda tek yönlü iletişim sorununu aşıp toplum ve televizyon arasında etkileşimli bir hale geçmiş olsa da bu durum aynı şekilde devam etmektedir. terörizmin yaşamasını sağlayan da yine televizyondur; onu sürekli gündemde tutarak bir risk oluşturma ihtimalini gösterir ve toplum genelinde kaygı uyandırmayı başarır. çünkü haberlerde gerçeğin yerini göstergeler almıştır, herşey bir gösteri ve eğlence aracı gibi sunulur. bunun sonucuna örnek olarak, bültenlerde şehit haberleri gösterip hemen ardından kediyle köpeğin dostluğunu gösteren medya ve bu duruma alışıp kanıksayan toplum gösterilebilir.

    ikinci dünya savaşı'na kadar masal üretmekle meşgul olan sinema ise gerçeği gereğinden fazla detaylı canlandırarak hipergerçek bir konuma sürüklemiştir. gerçek masalsı bir şekilde anlatılmakta, gerçek figürler masal kahramanlarına ve oyuncular da tanrılara dönüşmektedir. tarihi olaylar yeniden canlandırarak gerçekliğini yitirmektedir. günümüzde bu durum iyice çığrından çıkmıştır ve sinemanın bağımsızlığı tamamen yok olmak üzeredir. sponsorlar, şirketler ve medya kanalları sinema filmlerinin içine bazen bir ürün, bazen de bir slogan olarak girer ve seyirci de bu duruma alışmış görünmektedir.

    reklamlar ile ilgili de fikirleri olan baudrillard tüm etkinliklerin reklamı andırdığını söylemektedir. reklam faklı anlamları olan göstergeleri aynı düzeye indirir ve çıkış amacı olan bilgi ve haber iletme aracı olmaktan uzaklaşmıştır.

    hayvanlarla ilgili bölümde ise üzerinde sürekli deneyler yapılan ve evlere hapsedilen hayvanlardan bahsedilmektedir. insanlarla hayvanları bir noktada benzeten baudrillard insanları da üzerinde deneyler yapılan ve bunlara karşın rasyonel davranışlar sergileyen hayvanlara benzetmektedir. gerçek hayvanlara ise bir nesne gibi davranılmaktadır, evcil hayvanlar birer canlı olarak değil birer eşya olarak kullanılmaktadır.

    yazarın üzerinde durduğu konulardan biri ise üniversiteler ve bilimdir. bilim insanlarının ve üniversitelerin görevini doğru yapmadığını belirtmektedir. diploma sahibi olmanın anlamı olmadığını, eğitim sistemlerinin içinin boşaltıldığını söylenmektedir. türkiye'de de sık sık tartışılan ara eleman yetiştirilmediğine dair söylemler gibi baudrillard da herkese üniversite diploması verilerek üniversitenin itibarsızlaştırdığını söylemektedir. üniversite ile birlikte iktidar ve muhalefet için de aynı bakış açısına sahip olan baudrillard sol'un iki yüzlü olduğunu ve iktidarı devirmek değil onun yerine geçmek istediğini söylemektedir. halk ile meydanlarda buluşması gereken iktidar ise sadece televizyonda görünen bir grup insandan ibarettir. muhalefet ise dünyanın değişeceğine inanmayıp iktidarı bilinçli olarak başkalarına bırakmaktadır. muhalefetin muhalifliği bir simülasyondan ibarettir. baudrillard çözümün toplu intihar olduğunu söyler ama bunun mümkün olmadığını bildiği için patafiziği (bkz: patafizik) (düşler bilimi) ve kuramsal şiddeti kullanmayı önerir.

    diğer baudrillard metinleri hakkındaki okumalar için:
    (bkz: #60902027) tüketim toplumu
    (bkz: #60901978) le systeme des objets (nesneler sistemi)
    (bkz: #61006466) sessiz yığınların gölgesinde
    (bkz: #70212528) gösterge ekonomi politiği hakkında bir eleştiri
  • gorunum(kopya veya taklit), gercek ve hakikatlerin birbiriyle nasil yer degistirdigini aciklayan kuram. 20 yuzyildaki onemli kuramlardan biri. jean baudrillar’ın simulasyon kuramidir. su an simulakr'lar dunyasinda yasiyorken bunu tam algilayamiyoruz. kuramin degeri ilerleyen yillarda cok daha iyi anlasilacaktir.
  • olmayan bir seyi var gibi gostermektir. gercekligin tum gostergelerine sahip olup gercek olmayandir. gercegin sahte sunumu. "dunyanin gercekligini bize sunulan haliyle kabul ederiz. suphelenmeyiz."

    a. gerceklik ve simulasyon ile ilgili filmler icin
    1. (bkz: the matrix)
    2. (bkz: inception)
    3. (bkz: the truman show)
    4. (bkz: tron)
    5. (bkz: the thirteenth floor)
    6. (bkz: welt am draht)
    7. (bkz: brainstorm)
    8. (bkz: total recall)
    9. (bkz: existenz)
    10. (bkz: the nines)
    11. (bkz: dark city)
    12. (bkz: welcome to blood city)
    13. (bkz: surrogates)
    14. (bkz: synecdoche, new york)
    15. (bkz: source code)
    16. (bkz: the matrix reloaded)
    17. (bkz: virtuosity)
    18. (bkz: extraction)
    19. (bkz: the island)
    20. (bkz: matrix revolutions)
    21. (bkz: hackers)
    22. (bkz: the cabin in the woods)
    23. (bkz: the butterfly effect)
    24. (bkz: strange days)
    25. (bkz: paperhouse)
    26. (bkz: mindwarp)
    27. (bkz: lost highway)
    28. (bkz: the lawnmower man)
    29. (bkz: jacob's ladder)
    30. (bkz: impostor)
    31. (bkz: good bye lenin)
    32. (bkz: darkdrive)
    33. (bkz: hypercube)
    34. (bkz: avalon)
    35. (bkz: brazil)
    36. (bkz: brainscan)
    37. (bkz: cargo)
    38. (bkz: johnny mnemonic)
    39. (bkz: the congress)
    40. (bkz: the cell)
    41. (bkz: disclosure)
    42. (bkz: being john malkovich)
    43. (bkz: groundhog day)
    44. (bkz: abre los ojos)
    45. (bkz: memento)
    46. (bkz: minority report)
    47. (bkz: equilibrium)
    48. (bkz: westworld)
    49. (bkz: tron legacy)
    50. (bkz: eternal sunshine of the spotless mind)
    51. (bkz: extracted)
    52. (bkz: moon)
    53. (bkz: the edge of tomorrow)
    54. (bkz: paprika)
    55. (bkz: 1408)
    56. (bkz: mr. nobody)
    57. (bkz: the game)
    58. (bkz: blade runner)
    59. (bkz: stranger than fiction)
    60. (bkz: cloud atlas)
    61. (bkz: otherlife)
    62. (bkz: divergent)
    63. (bkz: insurgent)
    64. (bkz: gamer)
    65. (bkz: ender's game)
    66. (bkz: spy kids 3d)
    67. (bkz: the fountain)
    68. (bkz: the call up)
    69. (bkz: creative control)
    70. (bkz: primer)
    71. (bkz: videodrome)
    72. (bkz: coherence)
    73. (bkz: black mirror bandersnatch)
    74. (bkz: i origins)
    75. (bkz: assassin's creed)
    76. (bkz: la science des reves)
    77. (bkz: waking life)
    78. (bkz: le tout nouveau testament)
    79. (bkz: ready player one)
    80. (bkz: cloverfield paradox)
    81. (bkz: durante la tormenta)
    82. (bkz: spider-man into the spider-verse)
    83. (bkz: onward)
    84. (bkz: tenet)
    85. (bkz: vanilla sky)
    86. (bkz: free guy)
    87. (bkz: doctor strange in the multiverse of madness)
    88. (bkz: her)
    89. (bkz: lucy)

    b. gerceklik ve simulasyon ile ilgili dizi ve bolumleri icin
    1. black mirror
    her biri birbirinden bagimsiz film gibi bolumler:
    -black mirror bandersnatch
    -striking vipers s5e1
    -hang the dj s4e4
    -uss callister s4e1
    -san junipero s3e4
    -playtest s3e2
    -white christmas (black mirror bölümü) s2e4

    not: s=sezon
    e=episode=bolum.

    2. westworld
    3. the good place
    4. 12 monkeys
    5. si no t'hagues conegut
    6. heroes s4e18*
    7. the oa
    8. the leftovers s2e8, s3e7, s3e8
    9. rick and morty s1e4
    10. atiye(dizi)
    11. counterpart
    12. the midnight gospel
    13. train
    14. the king: youngwonui gunjoo
    15. the man in the high castle
    16. severance (dizi)
    17. fringe
    18. 365 repeat the year
    19. life on mars
    20. 11/22/63
    21. 1899
    22. memories of the alhambra
    23. alice (dizi)
    24. senkron
    25. dark (dizi)
    26. 3 cisim problemi (dizi)

    c. gerceklik ve simulasyon ile ilgili muzik video klipleri icin
    1. el bano
    (bkz: #73466827)

    d. gerceklik ve simulasyon ile ilgili youtube videolari icin
    1. simulasyon playlist'i

    e. oyun
    1. bioshock infinite

    f. animasyon
    1. the egg the egg

    g. konusma
    1. ıs life a video game? | elon musk | code conference 2016
    2. why elon musk says we're living in a simulation
    3. elon musk's question to aı: what's outside the simulation?
    4. we live in a simulation. the evidence is everywhere. all you have to do is look.

    ayrica
    gercekligi sorgulayan platon'un eseri icin
    (bkz: mağara alegorisi)
    mağara alegorisi temasindan esinlenen filmler icin
    (bkz: #84429740)

    (bkz: paralel evrenler kuramı)
    (bkz: #68430594)
hesabın var mı? giriş yap