• sigorta hukuku dersinde hocamız sigortacılığın ülkemizde aşırı kadercilikten dolayı pek gelişemediğini söylemişti. olacaklardan kaçılmaz, kötüye bi şey olmaz, mevlam neylerse güzel eyler ve başa gelen çekilir hesabı. bende tam tersi. ne zaman sigorta yaptırsam öleceğimi düşünüyorum. poliçeyi görünce başlıyorum: yolu yok çekeceksin keyfe, isyan etmenin faydası yok, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi... o an evi sel mi basmıyor, başıma zeplin mi düşmüyor, gülerken mi boğulmuyorum türlü türlü işler işte. dün bizimkilere son ferdi kaza sigortamdan bahsediyordum: 50 tl karşılığında bir yıllık yirmibeş bine kadar teminat. neden yaptırdın ki şimdi sen bunu, dediler. ne bileyim, birden çok yaşamam gibi geldi dedim. 25.000 iyi para. bugüne kadar sizin için bir şey yapamadım. ben kazara ölürsem çatır çatır yersiniz bu parayı. saçma saçma konuşma dedi babam, hepsini harcamayız. durdu sonra, şey dedi. bu sigorta işinde... beni böyle böyle çok kandırdılar keyfekeder... nasıl? sen ölünce ailene şu kadar vericez dediler. ee? ee'si vermediler. sizin hiç babanız öldü mü? bildiğim benimki de ölmedi ama... bi dk. dedim ya, sen ölmediğin için kendini kandırılmış mı hissediyorsun baba? biz aksini düşünüyoruz mesela. sen ölmediğin için çok mutluyuz. yanımızda olduğun için. yalan dolan bu sigorta işleri, keşke yaptırmasaydın dedi bıraktı. 50 lirana yazık. hatta ara iptal et, git geri al, çaldır kapat. bizim sigorta anlayışımız biraz çarpık. zaten ben bu dersi de bi türlü verememiştim. genetikmiş demek. hmm.
  • ihtiyaç duyduğunuzda satın alamayacağınız tek şeydir.
  • insanoğlunun çoğunluğunun aptal olduğuna nasıl kanaat getirdim vol i:

    sigorta yaptırmanın -aynı piyango bileti almak gibi-gerçekleştirildiği takdirde kişiyi otomatik olarak (maddi anlamda) zarara geçiren, vaad ettiği konforun daha ziyade manevi olduğunu anlattığım takdirde aldığım cevap çoğu zaman şöyle:

    - eeee ama bir kaza oluyor mesela, çok yüksek meblada hasar çıkıyor, onu da ödüyorlar?"
  • amerikan ekonomisi bu sigorta uzerine kurulu desem abartmis olur muyum acaba? ne bileyim, aig sicinca ekonominin batisina bakinca cok yanlis degil gibi geliyor ama asil boyle dusunme sebebim amerika'da siradan bir hayat yasayan bir insan icin sigortanin kacinilmazligi. aciklayayim.

    diyelim ki siradan bir vatandassiniz, kit kanaat bir seyler kazaniyor ayaginizi da yorganiniza gore uzatmaya calisiyorsunuz. simdi, ekonomi derslerinden falan bilirsiniz, bir insanin harcanabilir geliri vardir (disposable income). temel olarak kazandiginiz paradan vermek zorunda oldugunuz vergiyi cikarinca elinizde kalan, istediginiz gibi harcayacaginiz, saklayacaginiz, isterseniz kuvetinizde biriktirip icinde yuzmeye calisaceginiz*, isterseniz kicinizi sileceginiz paraciklariniz. bunun bir kismini harcamak zorundasiniz tabii, yemekti barinakti giysiydi temel ihtiyaclarimizi karsilamak zorundayiz. ama geri kalan serbest diye dusunuruz degil mi? hayir degil iste! amerika'da siradan bir hayat surebilmek icin ota boka sigorta yaptirmak zorundasiniz, ve butcenizde bu sigortalara para ayirmak zorundasiniz. yani harcanabilir geliriniz aslinda kazanilan para-vergi degil, kazanilan para- (vergi+sigortalar).

    "hadi canim olur mu niye mecbur olasin sigorta almaya? riski almak istiyorsan sigortasiz da yasayabilirsin!" denebilir. teoride evet ama pratikte i ih. diyelim ev kiraliyorsunuz, adam diyor ki "kiraci sigortasi (renter's insurance) yaptir, yoksa kiralamam. araba edineceksiniz, dmv diyor ki "en azindan verdigin zarari karsilayacak bir sigorta yaptirmak zorundasin, yoksa kayit/registration yapmam, ehliyetin de tehlikeye girer kayitsiz kullanirsan". ev alacaksin diyelim, ilk sene icin warranty ve ev sahibi sigortasi(homeowner's insurance) yoksa i ih. ozel saglik sigortalarini saymiyorum bile (bir ise girince bunlardan birini secmek zorundasin, bir kismini isveren oduyor ama diger kismi yine senin cebinden cikiyor). yani secenekleri degerlendirip kicini basini sigortalatmaktan bahsetmiyorum, normal/siradan bir hayat surdurebilmek icin yaptirmak zorunda oldugun sigortalardan bahsediyorum.

    diyelim cimri biriyim, gercekten ihtiyacim olmayan hicbir sey almiyorum, koltuk takimim bile yok yerde minderde oturuyorum. keyif benim keyfim, koltuk takiminin rahatligi yerine yatirima konmus paramin getirisini tercih ediyorum. ben minderde oturmayi tercih ederken parami elimden zorla alip sigortaya yatirtiyorlar. ha sigortanin ucuzu pahalisi var, gidip ucuzunu alabilirim ama en ucuzu da az buz degil be! hadi vergilere laf etmiyoruz, sosyal sigorta/emeklilik sigortasi gibi devlete giden paralara laf etmiyoruz ama bu diger "ozel" sigortalar secenek(optional) olmasi gerekirken aslinda mecburi ya ona fitil oluyorum.

    simdi diyebilirsiniz ki "ya ama o kadar risk alinir mi, hic mi risk averse degilsin? ya basina bir sey gelirse? kaza yaparsan? evini su basarsa? ::insert envai cesit felaket senaryosu::". eveeeet, aynisi kaynimda var (hala orada takili kaldim ben). sigortanin mantigi o evet, insan basina kotu bir is gelince gidecek kapilari olsun, o kotu isin yolacacagi kol gibi faturalari odemek icin helak olmasinlar diye sigorta yaptiriyorlar. eger gercekten baslarina kotu bir is geldiginde bu sigorta sirketleri bunlara ilgi ve sevgiyle kol kanat geriyor olsa bu entryi yaziyor olmazdim. asil gicik oldugum ne sigortayi yaptirmak zorunda olmak, ne paraciklarimi sigortaya yatiriyor olmak. gicik oldugum sigorta sirketlerinin piclikleri, hayvanliklari. sen yillar yili primleri ode ode ode, aman basima bir is gelirse bir dayanagim var diye hic aksatma sigortani, sonra bir gun isin dusunce "aaa ama sigortaniz bunu kapsamiyorrrr!".

    saglik sigortasi konusunda bayagi buyuk sorunlar var, hatta obama'nin secim vaadlerinden biri de saglik sigortalari konusundaydi. buradaki sorun 2 turlu: 1. halkin bir kismi hic sigortali degil (sigorta alamiyorlar cesitli sebeplerden), 2. sigortali olanlarin bir kismi da under-insured, yani olabilecek sorunlarinin bir kismi sigorta kapsaminda degil. mesela dogustan bir saglik sorununuz var diyelim, ve bunun tedavisini gormek zorundasiniz. sigorta "preexisting condition" der, bunu ya kapsamaz ya da kapsamaya kalkarsa oyle bir prim ister ki odeyemezsiniz. ya da daha sik gorulen bir sey: yillarca prim odediniz, bir gun malesef kanser oldunuz (ya da onun gibi tedavisi masrafli diger bir sey). sigorta sirketleri birden yan cizmeye baslayiveriyor, o policenin incik cincik bir yerinde 6font harflerle yazilmis bir seyi onunuze surup "aa, odeyemeyizzz" deyip isin icinden cikiveriyorlar (under-insured'sin ama farkinda bile degilsin yani!). senede 1-2 kere yok grip oldum yok kabiz oldum gibi dertlerle doktor gormeniz gerekiyorsa iyi de, daha ciddi ve yogun mudahale gerektiren bir derdiniz varsa siginacak bir allahiniz var (ona da inanmiyorsaniz sictiniz!). http://www.npr.org/…ory/story.php?storyid=101693943 -> ilginc bir ornek ve daha fazla bilgi icin.

    ha bu yan cizmeler, bu dimdizlak ortada birakmalar saglik sigortalarina mi ozgu? degil tabii ki. araba/ev/kiraci sigortalari da para odememek icin binbir turlu is ceviriyorlar. yok o police kapsaminda degil, yok ihmalkarlik yapmissiniz, yok zamaninda haber vermemissiniz, zirt pirt neler neler neler. police satarken etrafinizda pervane olan "agent"lar, bir claim ile gittiginizde ortadan yokoluveriyor, telefona cikmiyor, geri donmuyor vs. (sattigi police basina ucret aliyor agentlar bunu biliyorum da, musterilere yaptiklari odemeler de ceplerinden mi cikiyor nedir? en az odemeyle ayi bitiren "employee of the month" mu oluyor? bir claimle karsilarina ciktiginizda birden cirkeflesmelerini baska turlu aciklayamiyorum.) kisaca paranizi alirken catir catir alan sigorta sirketleri, gun gelip de ihtiyaciniz oldugunda birden "yok" oluyor. e ben o kadar primi niye verdim o zaman? o parayi prim diye verecegime bankaya yatirsam belki basima ters is geldiginde sorunumu cozecek kadar birikmis param olurdu? oyle bir secenek olmadigi icin deneyemiyoruz bunu amerika'da, turkiye'dekilerin verecek cevabi vardir.

    ozel sigorta sirketlerinin de para kazanma amacli (for profit) sirketler olduklarinin farkindayim. risk minimize etmek icin ellerinden geleni yapmalarini da dogal karsiliyorum. bazi police sahiplerinin denyoca isler yaptiklarinin da farkindayim. ama ortada bir kontrat varken, ve police sahibi odemelerini yaparak, durust davranarak, kendini riske atmayarak uzerine duseni yapmisken, ihtiyac duyuldugunda sigorta sirketinin bir punduna getirip yan cizmesi, sorumlulugunu yerine getirmemesi (bkz: renege) konrati ihlal etmek oluyor. ama malesef sirketin kontrati ihlal edecegini basiniza bir is gelmeden anlayamiyor, bilemiyorsunuz. ve "guven"le yuruyen bu sistemde, guvendiginiz daglara kar yagmasiyla dimdizlak ortada kaliyorsunuz. policesini dikkatli okusaydi falan denebilir, evet, ama sirketler harbiden claim deny etmek/reddetmek icin oyle pislikler yapiyor ki, police okumakla da kendinizi koruyamazsiniz. bir gun ihtiyac duydugumda elimden tutulacagindan emin olsam helal-i hos olsun verdigim primler neyler diyecegim ama su durumda, "guven" yerine "suphe" duydugum icin batiyor o mecburen verdigim primler. boyleyken boyle.

    bitireyazarken not: en yakin arkadaslarimdan biri de aktuerhehehe, ona da burdan selam edeyim, nerde su cancis butonu ya?
  • bir bakima basiniza gelebilecek kotu olaylar icin kendi paranizla kumar oynamaktir veya iddiaya girmektir. eger basiniza bir seyler gelirse kumari veya iddianizi kazanmis olursunuz. su durumda basiniza bir sey gelmemesi halinde ise kumari veya iddiayi kaybetmis oluyorsunuz...

    hangisi daha iyi? veya hangisi daha kotu? kazanmak mi, kaybetmek mi? kazanan kim? kaybeden kim? kisaca tam bir paradoks. ancak sonuc ne olursa olsun kazananin ve kaybedenin asla degismedigi bir kumar, iddia*...
  • eskiden sigorta attiginda fellik fellik bakir tel aranilirdi, sonra otomatikleri cikti allahtan tek bir hareketle atilan sigortalar sagligina kavusturuluyo
  • tam anlamiyla, riski transfer etmek demektir. siz sigortalaninca, kendi riskinizi sigorta kurulusuna tasirsiniz ve bunun icin prim odersiniz.
  • yanlis kaninin aksine sigorta riski transfer etmek degildir. risk hicbir zaman transfer edilemez. transfer edilen sizin o riskin olmasi sonucunda karsilasabileceginiz tahmini maddi hasardir. bir bakima da havuz olusturmaktir sigorta; ayni risk ile karsi karsiya olduklarini dusunen insanlar biraraya gelip hepsi ortaya bir miktar para koyar. kimin basina birsey gelirse bu havuzdan istifade eder.
  • ismail abimiz için bir işe girerken olmazsa olmazlardandır.
    diğerleri için;
    (bkz: yol)
    (bkz: yemek)
  • evdeki en atarlı varlık olma ünvanını elden bırakmayan oluşum. özellikle bir pazartesi sabahı şöyle erken kalkılıp duş alınıp çamaşır makinesi çalıştırılıp bilgisayardan güzel şarkılar açılıp bi de saç kurutmaya gidilip "ah ne güzel, bugün pazartesi ama ben güne ve haliyle haftaya da çok süper başladım." denen anda yaptığı o atar yok mu...
hesabın var mı? giriş yap