warranty

• hindistan'da kaderci yaklasim ile ekarte edilebilen bir durummus bu. orada global bir beyaz esya ureticisi icin calisan bir arkadasimizin bildirmesi ile ogrendik ki garanti belgelerinde tanrinin eli'de goz onunde bulundurulabiliyormus. soyleki:
  
  warranty terms and conditions
  
  bik bik bik bli bili bli.....
  
  ...
  
  the following are not covered under this warranty:
  
  * damage resulting from accidents, misuse, abuse, alteration, act of god, tempering or failure of the purchaser to follow normal operating procedures outlined in user manual...
  
  ----------
  
  yani aciklamasi su: diyelim mikrodalga firininiz adam akilli calisiyor, ve sonra da bozuluyor. siz bunu servise gotururseniz alinmiyor cunku aletin yazgisi bu imis. olenle olunmez deyip, eve gonderiliyorsunuz.
  
  ve hindistan'da bu hemen her urunde gecerliymis. firininiza yildirim duser, depremde cokerse falan hic ama hic getirmeyin buralara. oturun dusunun, vardir bi gunahi o firinin.
  
  hey gidi gelenekci toplum anlayisi...
• warranty'nin garanti'den^* farkı, ilkinin sadece ürünü üreten ile onu doğrudan üreticiden satın alan alıcı arasındaki iki taraflı sözleşmedir.. mesela doğrudan sony'den televizyonu alısanız elinizdeki belge warrany'dir ama biz tüketiciler genelde bu tip ürünleri bir dealerdan aldığımız için devreye garanti girer.. işte üçüncü bir kişiden aldığımız mallar için bu aracı konumundaki üçüncü parti biz müşteriye, malı üreten firmanın garantörlüğünü yapmış olur ve onun warranty'sini üstlenir pozisyona girer.. biz de bu garanti süresi dahilinde vuku bulan herhangi bir defect halinde doğrudan üretici firmaya değil de dealer'a başvurma hakkımız olur..
• (bkz: warrant)
• (bkz: koruyum belgesi)