• akira kurosawa nin hakkinda 'hic satyajit ray filmi izlememis olmak, varligini dunyada surdurup hic gunesi ya da ayi gormemis olmakla ayni seydir' dedigi efsanevi yonetmen.
  • "never having seen a satyajit ray film is like never having seen the sun or the moon."
    ~ akira kurosawa

    asya'nın en büyük yönetmenlerinden biri.

    sadece fransız yeni dalgası'nın (paris'in) kadınları değil; asya'nın; hindistan'ın, bengal'in, kalküta'nın kadınları da kitaba düşkündür. onun filmlerinde de tıpkı godard ve truffaut'nun erken dönem filmlerindeki gibi mutlaka kitap okuyan genç bir kadın vardır:

    görsel
    görsel

    bu kadınlar tabiatı gereği esmer, hafif balık etli, iri boncuk gözlü kadınlardır:

    görsel
    görsel

    satyajit ray, göz hizasından yaptığı çekimlerle doğrudan seyirciyle ilişki kurar:

    görsel
    görsel

    amerikan sinemasında özellikle howard hawks, fransız sinemasında ise godard bu tarz çekimlerle uzun süre meşgul olmuştur. zaten cahiers du cinema yazılarında genç godard, hawks'ı auteur ilan ederek övmüştür de.

    satyajit ray'a dönersek yeniden: ev içi uzamdaki bu melankolik kadınlar pencere kenarlarında, loş ışık altında masada, yarı gölgeli bahçelerde, ağaç altlarında vakur bir pozda kitaplara gömülerek adeta bir başka dünyaya, alternatif bir gerçekliğe geçiş kapısı arar gibidirler.

    ve ekseriyetle utangaç ve içe dönüktürler:

    görsel

    bu nedenle batı eleştiri geleneğinde onun filmleri feministik açılımlarla zenginleştirilerek incelenegelmiştir. bizde abbas kiyarüstemi kadar bilinmemesi ise üzücüdür.

    bu akşam eski bir filmini yeniden izleyeceğiz. bak şimdiden heyecanlandım.
  • minimum 120 kilo ağırlığında, maksimum 160 cm boyundaki bıyıklı kara abilerin ilginç dans kareografileriyle bezeli kliplerini/görüntülerini izleyerek başladığım bollywood sineması yolculuğumun sonunda, yüksele yüksele ulaştığım tepe noktalardan biri.
  • 1950'lerde pather panchali adli filmiyle (sanirim turkceye amansiz yol olarak cevrilmisti: edit: yol turkusu imis.) une kavusmus, hint yonetmen. hindistan disinda taninan ilk hint yonetmen muhtemelen. hint sosyal gercekci akimin en onde gelen yonetmeni, kendisi. filmleri, bollywood ticari sinemasinin oldukca disinda.
    fakir bir ailenin kitlik donemi yasamini ve kucuk cocuk apu'nun buyumesini eksenine alir pather panchali ve cannes da dahil olmak pek cok uluslararasi festivalde odul almistir. sonradan apu uclemesini 1957'de cektigi aparajito ve 1960 yapimi apur sansar ile tamamladi. bu filmlerde de apu'nun buyuyup kalkuta'ya gitmesini ve olaylarin gelismesini gormek mumkun. sonraki filmlerinde de benzer kucuk insan yasamlarini, toplumsal degisimin kucuk insanlar uzerindeki etkilerini isledi ray.
    1992'de oldu ama hala en buyuk hint sinemaci olarak taninmakta.
  • ırmak filminde jean renoir'a asistanlık yapmıştır ayrıca. filmlerinde de renoir'dan izler görülebilir, derin bir doğa sevgisi gibi.
  • devi isimli filmi de pek güzeldir.
  • 1991'de oscar onur ödülü almıştır.
  • bugün doğum günü olan hint yönetmen. babası yazar sukumar ray'dir. çok fazla filmi vardır ama daha önce de yazıldığı gibi en bilinenleri apu üçlemesidir. jean renoir ile tanışması, ladri di biciclette* filmini izlemesi, kendisi için dönüm noktası olmuştur. bunların neticesinde film çekmeye karar vermiştir.
    pather panchali filmi için françois truffaut;
    "elleriyle yemek yiyen köylülerin filmini izlemek istemiyorum." demiş. *
  • 1982 yılında akira kurosava ile birlikte:

    görsel1
    görsel2
    görsel3

    edit:imla
  • çok az bilinen bir üçlemesi vardır, mutlaka izlenmelidir. (bkz: teen kanya)
hesabın var mı? giriş yap