• 18.yy italyan kültürel atılımını tanımlamak amacıyla doğan kelime. rönesans anlamına da gelir. bu kelimeyi bilindik anlamından ve bağlamından ziyade, italya tarihinin 1815-1870 yılları arasındaki dönemini baz alarak kullanmak daha doğru olacaktır.

    (bkz: francesco de sanctis)
  • ittihat ve terakki cemiyeti’nin yapılanmasında model alınan carbonari örgütlenmesi bu harekette önemli bir rol oynamıştır.
  • dirilmek, yeniden doğmak fiilinden gelen bir kelimedir. italya'nın özellikle piyemonte'nin ülkenin kuzeyini işgal eden avusturya'ya karşı savaşlarıyla ulusal bağımsızlığına ve 20 eylül 1870' de roma'nın işgaliyle tanımlanan siyasal birliğine yol açan 19. yüzyıl italyan liberal ve ulusal devrimleri bütünlüğüdür. italya tarihinin 1815'ten 1870'e uzanan tüm dönemi de bu sözcükle adlandırılır. (piyemonte: italyanın 20 bölgesinden biridir. )
  • 19. yüzyılda, italya yarımadasında bulunan birçok devleti toplayıp, tek bir devlet olan italya krallığı'na dönüştürmeye çalışılan politik ve sosyal harekettir. bu dönemin başlangıcı ve sonu için kesin tarihler üzerinde bir uzlaşma olmamasına rağmen, birçok tarihçiye göre süreç, 1815'de viyana kongresi'yle ve napoleon'nun hükümdarlığının son bulmasıyla başladı ve 1871'de roma'nın italya krallığı'nın başkenti olmasıyla son buldu. bazı terre irredente'ler, sürecin italya krallığı'nın birinci dünya savaşı sonrası saint-germain antlaşması'nın imzalanmasıyla sona erdiğine inanır. bazı milliyetçiler ise, birleşmenin nihayete eriş olayının, 3 kasım 1918'deki villa giusti ateşkesi olduğunu söyler.

    batı roma imparatorluğu'nun çöküşünden sonra
    roma imparatorluğu'nun ili olan italya, ostrogotik krallığı altında birleşik olarak kaldı ve lombard krallığı'nda ve bizans imparatorluğu'nda iddialı bir duruş sergiledi. bizans imparatorluğu'nun kriz döneminde ve çöküşünde italya, kademeli olarak şehir-devlet sistemine geçti. bu sistem rönesans'a kadar sürdü ama sonra erken modern dönem'de modern ulus devlet sisteminin yükselmesiyle bu sistem bozulmaya başladı. italya, papalık devleti dahil, büyük devletler arasındaki, özellikle kutsal roma cermen imparatorluğu ve fransa tarafından ele geçirilmek istenen yer olmuştur. 1300'ler ile 1500'ler arasında italyan dante alighieri, francesco petrarca, boccaccio, niccolò machiavelli ve francesco guicciardini gibi yazarlar, yabancı devletlerin hakimiyetine karşı görüşlerini yazmışlardır. mesela, petrarca'nın italia mia eserinde "italyan kalplerinde antik kahramanlık henüz ölü değil" diye belirtilmiştir. italia mia'nın dört cümlesi niccolò machiavelli'nin italya'yı "barbarlardan kurtararak" birleştirmesini sağlayacak politik lider gösteren il principe adlı eserinde yer almıştır. bazı tarihçiler ve bilim adamları italya'da bulunan ülkelerin, yabancı hakimiyetine karşı italya birliği'nin kurulması veya cosimo de medici ve lorenzo de medici'nin dış politikalarının ulusal birliğinin müjdecisi olarak yorumlarlar.

    italyan ulusal kimlik duygusu gian rinaldo carli'nin 1764'te yazılan della patria degli italiani adlı eserinde yansıtılmıştır. aynı zamanda eserin en çok anlatılan bölümünde bir yabancı milano'da bir kafeye girer ve orada oturanlara yabancı veya milanolu olmadığını söyler. karşısındakiler de 'peki sen nesin?' diye sorduklarında 'ben bir italyanım.' der.

    milliyetçilik, 19. yüzyılın başlarında italya'da -avrupa'nın çoğunda olduğu gibi- napoleon'un egemenliği altına girdiğinde artmıştır.
    napoleon'un saltanatı çökmeye başladığında napoleon'un kurduğu devletler, tahtlarını korumak için milliyetçi duyguları sert tedbirlerle besleyerek olabilecek devrimlerin altyapısını hazırlamıştır. bu hükümdarların arasında italya valisi eugène de beauharnais ve napoli kralı joachim murat da vardı. de beauharnais, italya krallığı'na girmek için avusturya'nın onayını almaya çalıştı. 30 mart 1815'te joachim murat, avusturyalı isyancılara karşı italyanların silahlanmalarını emreden rimini bildirgesi'ni yayımladı. bu dönemin bir diğer önemli figürü, napoleon'un italya cumhuriyeti'nin başkan yardımcısı ve ölümünden kısa bir süre sonra italyan risorgimentosuna yol açacak birleşmenin en ateşli idealistlerinden olan, francesco melzi d'eril'di. napoleon fransası'nın yıkılışından sonra viyana kongresi, avrupa haritasını yeniden çizmek için toplandı. kongre, italya'daki napoleon öncesi bağımsız devletleri ve büyük avrupa devletlerince (özellikle avusturya'nın) üzerinde büyük etkisi bulunan ülkeleri yeniden düzenledi.

    italyan birleşmesi, doğrudan bugünkü italya'da ağırlıklı olarak italyanca konuşulan kuzeydoğu bölümünü kontrol ve bununla birlikte birleşmesine karşı en güçlü kuvvet olan avusturya imparatorluğu ve habsburglar'a karşı yürütülecek bir mücadele olarak algılanmaktadır. avusturya imparatorluğu şiddetle italyan yarımadasında artan milliyetçi duyguları, habsburg'ların diğer etki alanlarında olduğu gibi bastırdı. avusturyalı diplomat klemens von metternich * italya kelimesinin "coğrafi bir ifade"den başka bir şey olmadığını söylemiştir.

    sanat ve edebiyatta milliyetçi akımdan nasibini almıştı; vittorio alfieri ve niccolo tommaseo italyan milliyetçiliğinin edebiyat alanındaki önemli temsilcileri olarak görülürler ama en ünlü milliyetçi eser alessandro maznoni'nin i promessi sposi adlı eseridir. eser, avusturya egemenliğini alegorik olarak, inceden örtülü bir şekilde eleştirir. roman 1827'de basıldı ve ilerleyen yıllarda revize edilerek basılmaya devam edildi. eserin 1840'taki sıradan halinde dili tuscan* ağzıyla yazılmıştır. bunun sebebi bilinçli olarak dilin öğrenilmesini ve herkes tarafından konuşulmasını sağlamaktı.
    birleşmeye destek verenler aynı zamanda kutsal makam'la karşı karşıya da gelmiş oldular. dönemin papası ix. pius, gücünü kullanmaya çekindi; çünkü gücünün kullanılması italyan katoliklerin aforoz edilmesi demekti.

    yarımadada bir devlet kurulmasına destek verenler bile nasıl bir devletin kurulacağına dair bir düşünce birliği sağlayamamışlardı. vincenzo gioberti*, papa'nın liderliği altında bir italyan konfedersayonu kurulmasını önerdi. kitabında, papalık ile risogrimento arasında bağlantılar kurmuştur. carlo catteneo, italya'nın birleşmesinin bir konfederasyon şeklinde olmasını desteklerken aynı zamanda cesare balbo piedmont'tan ayrılan devletler tarafından bir konfederasyon kurulmasını önerdi. italya milliyetçi duygular ile kaynıyordu ve napolyon sonrasında şiddetle artmıştı. fransız hegemonyası italya'dan çekildiyse de avusturya baskısı sürüyordu ama italyanlar kararlıydı. diğer devletlere göre geç de olsa çizmedeki birçok küçük devlet sonunda bir araya gelmişti ve italya nihayetinde birleşmişti.
  • italyan birliginin kurulmasi icin 19.yy'da baslayan hareket.
  • (bkz: diriliş)
    (bkz: yeniden doğuş)
  • bugünkü modern italya'nın temelini oluşturan hareket.
hesabın var mı? giriş yap