• adı yeni zelanda'lı ekonomist olan alban william phillips'ten gelmektedir. bu amcamız 1950'li yıllarda ingiltere'nin verilerine bakarak işsizlik ve enflasyon arasında ters orantı oldugunu görmüş, o yıllarda böyle bir eğri atmış ortaya. ama daha sonra bu eğri değişikliklere uğramış tabii ki. onun ortaya attığıyla bugünkü phillips eğrisi 3 noktada ayrılır:
    öncelikle bugün ücretlere dayalı enflasyon yerine fiyatlara dayalı enflasyon üzerinde duruluyor. gerçi bu çok da önemli bir fark yaratmaz çünkü ücretlerin hızla arttığı dönemlerde fiyatlar da hızla artar.
    ikinci olarak yeni phillips eğrisi üzerinde enflasyon beklentileri de etkilidir. bu eklenti milton friedman ve edmund phelp'in parmakları vardır. 1960'lı yıllarda toplam arz eğrisi üzerinde enflasyon beklentilerinin etkisini vurguladıklarında phillips eğrisi de bundan etkilendi çünkü bu eğrinin denklemi de toplam arz denkleminden çıkmakta.
    üçüncü olarak supply shock etkisi vardır. bu eklentinin de 1970'lerde opec'in petrol fiyatlarının artmasına neden oluşuna kadar bir geçmişi var.
  • enflasyonla issizlik arasinda ters oranti oldugunu gosteren egridir (grafiktir). bunun manasi ekonominin ihtiyacindan fazla basilan para ( enflasyonun artmasi) yatirima gidiyor, yatirima giden parayla da insanlara daha fazla istihdam saglanabiliyor ve insanlar is bulabiliyor (issizligin dusmesi), goruldugu uzere enflasyon artarken issizlik dusmektedir. tam tersi olarak da ekonominin ihtiyacindan az basilan para (enflasyonun dusmesi) yatirimin azalmasina neden oluyor, yatirim yapilmayinca da, insanlara istihdam saglanamiyor, insanlar is bulamiyor (issizligin artmasi), goruldugu uzere enflasyon azalirken issizlik artmaktadir.

    ulkemizde ise bu teori gerceklesmemistir, cunku teoride issizlik orani etkileyen calisma yasina giren nufus artisi goz ardi edilmistir. diyelim ki enflasyon artti ve istihdami belli bir yuzdeyle artirdi ama ulkemizde calisma yasina gelmis nufus artisi istihdamdan fazla oranda arttigi icin toplam issizlik oranina baktigimizda issizlik orani da artmistir, dolayisiyla phillips egrisine uymayan su sonuca varilmistir enflasyon artti ama yine de issizlik artti.* ayri iten yuksek enflasyonun oldugu donemlerde kredi ve mevduat faizlerinin yuksek olmasi (enflasyonun yuksek oldugu donem) yatirimin dusuk olmasina bu sebeple de istihdamin az olmasi issizligin artmasina sebep olmustur. bu bakimdan yuksek enflasyonun oldugu donemde yuksek issizlik vardir, bu noktada da phillips egrisi calismamaktadir. phillips egrisi enflasyonun belli bir seviyeye kadar yukselmesine kadar calismaktadir belli bir enflasyon seviyesinden sonra bir birim oranda enflasyon artmasi issizligi de artirmaktadir.

    sonuc olarak phillips egrisi enflasyon ve issizlik arasindaki iliskiyi onu etkileyen baska faktorleri sabit tutarak ve enflasyonun da belli bir noktaya kadar cikmasina kadar calismaktadir. o yuzden, phillips egrisinin elemanlari olan enflasyon ve issizligi etkileyen diger elemanlar sabit tutulmadikca philips egrisi yuzde yuz calismaz, ayri iten enflasyon ve issizligi etkileyen elemanlar sabit tutuldugu veya alindigi surece philips egrisi calisir. zaten enflasyonu ve issizligi etkileyen diger faktorler ihmal edildigi veya sabit alindigi icin teorik sartlarda phillips egrisi calismaktadir.
  • issizlikle enflasyon arasindaki iliskiyi gosteren a.w.phillips icadi egri.
  • uzun dönem de kararlı olmayan eğri.

    sadece türkiye de değil dünya üzerindeki hiçbir ülkede uzun dönemde enflasyon-işsizlik arasındaki ilişkiyi açıklayamaz.

    iktisat 1. veya 2. sınıftaki öğrencilerin kafasında temel bağlantıları kurmak için anlatılan kısa dönemde trade-off u anlatan eğri.
  • türkiye de gecerli olmayan eğri hem enflasyon hem işsizlik var zira.eğer geliştirilmisse bu türkiye için yapılmıstır muhtemelen..
  • phillips eğrisinin öngördüğü nedensel ilişki stagflasyonları (aynı anda yüksek enflasyon ve işsizlik) açıklayamamıştır. rasyonel beklentiler teorisi neden phillips eğrisine güvenerek aktif ekonomik politikalar (bay keynes'i takdimimdir) uygulanamayacağını açıklamaya çalışmıştır.

    (bkz: monetarizm ve rasyonel beklentiler teorisi)
  • ilk egriye gore, issizlik arttikca enflasyon parabolik olarak azalirken, gelistirilmis olan versiyonunda bu iliski bir dogru ile verilir.
  • edmund phelps tarafindan yalan edilen egri. artik nairu var.
  • bu empirik olarak ise yaramayan bir modeldir an itibariyla. ( nerden mi biliyorum?? su anda onumde bu egriyi nasil duzgun hale getiririz konulu on tane makale bulunmakta. dogru zamanda dogru yerde olmak herhalde budur. gerci herkes dogru yer dogru zaman kombinasyonuyla unlu yada zengin olurken, ben sadece entry girebildim ama olsun...bu da bir baslangic.)
    bu egrinin gercek hayatla bagdasmayan iki onemli problemi bulunmaktadir. birincisi teorik egrinin kisa vadede uretim kaybinin enflasyonu dusurmek icin gerekli bir bedel oldugu gercegini kabul etmemesidir. ikincisi ise, uretimdeki hareketlerin enflasyondaki hareketleri takip ettigini iddia eder ki bu da yanlistir.
    ayrica reel aktivite ve enflasyon arasindaki baginti da tam olarak aciklanamaz bu model tarafindan.
    bunu duzeltmek icin uretim yerine marjinal bedel, sadece ileri donuk beklentiler yerine ise hem geriye hem ileriye bakan convex beklenti kullanimi tavsiye edilmektedir.
  • phillips egrisi ilerleyen yıllarda enflasyon ve işsizliğin beraber görülmesi üzerine eleştiriye uğramış ve beklentiler ile genişletilmiş phillips eğrisi ortaya çıkmıştır.

    (bkz: para aldanması)
hesabın var mı? giriş yap