• stanford university nin yanıbaşındaki muhteşem güzellikteki yerleşim yeri, ömrümün sonuna kadar burada yaşayabilirim sanırsam.

    yillar sonra gelen edit: 2000'de yazdigim bu entry'den 7 sene sonra, amacim bu olmamasina ragmen bu sehirde yasamaya basladim.

    (bkz: #59939239)
  • sehrin kurulus oykusu soyledir.

    o yillarda (1769) ispanya topraklarina dahil olan california'daki en buyuk sehirler san diego ve monterey'dir. bir grup misyoner (64 kisi ve 200 atlik bir kervan) san diego'dan monterey'e gitmek icin yola cikarlar. monterey korfezine geldiklerinde, varmis olduklarini farketmezler (deniz kenarindan degil daha dogudan geldikleri icin) ve kuzeye dogru devam ederler. taa ki gunumuzdeki pacifica sehrine kadar cikarlar. (ulan baktim gunumuzdeki otoyollar ile 110 mil var arada, bu nasil bir dikkatsizlik. gelmisken gezelim dediler herhalde)

    daha sonra san francisco korfezine (doguya) yonelip, nihayetinde guneye donerler ve gunumuzde palo alto ve menlo park sehirlerinin sinirindaki san francisquito creek'e varirlar. nehrin yaninda cok uzun iki agac gorurler. cok uzun dediysek avrupa'daki agaclarin uzun hali gibi dusunmeyin, avrupa'da agaclar bu kadar uzamiyor. vay anam vay, bu ne kadar uzun agac boyle diyerek adini el palo alto koyarlar.

    e agaca ad koyduk, ileride korfez var nefis liman olur, karanin iclerine kadar giren de nehir var, mis gibi yer. neden buraya sehir kurmuyoruz ki ? diyerek palo alto sehrinin temellerini atarlar.

    kisaca, yanlislikla kurulmus bir sehirdir palo alto.

    ilgili olarak (bkz: el camino real)
  • 1950'ye kadar bir kişinin o evde hizmetkar olarak çalışmadığı sürece beyaz ırktan olmadığı takdirde palo alto'daki evlerde yaşaması yasakmış. amerika tarihi de korku filmi gibi. gerçi tarih diyorum ama alt tarafı 70 yıl öncesi.

    siyahilerin yaşadığı şehir için (bkz: east palo alto).
  • buraya adını veren ağaç el palo alto bu şehirde değil menlo park şehrindedir. hadi hakkını yemeyelim iki şehrin sınırında gibi bir şeydir. yine de palo alto'nun en ücra köşesindedir diyelim.

    amerika'nın çoğu kıymetlenen şehri gibi sürekli çinlilerin astronomik fiyatlara ev alıp, flip edip* para döktüğü bir şehir palo alto. haliyle organik komüniteleri zayıf. mesela itfaiyesinde çalışan hiçbir personel palo alto'da yaşamıyor. böyle kendi işçilerini barındıramayan şehir fikri bana acayip geliyor. bir film stüdyosu, bir truman show gibi. gündüzleri olan hareketliliği ise orada çalışanların ve stanford öğrencilerinin öğle yemeği molalarından ibaret.

    oranın gediklileri dayanamayıp evlerini satıp ya da kiraya verip taşınıyorlar. kalanlar da bu yeni gelenlerden muzdarip. konut krizi çözülebilmiş değil. el camino real'de arka arkaya park etmiş sürüyle karavan mevcut. onlar da sık sık tartışma konusu oluyor. zenginlik içinde dram yaşayan bir yer.

    san francisco, san carlos, belmont, sausalito ya da berkeley hills gibi yerlerde yaşamış olanlar için south bay'e has düzlüğü bulunmaz nimettir. havası etrafındaki doğal parklar sayesinde gayet temizdir. (bkz: pearson-arastradero preserve) (bkz: foothills park).

    öte yandan iklimi süper değildir. genelde akşamları ve geceleri hep serindir, los angeles gibi. kışları don görüldüğü dahi olur. bu soğuk havasının güzel yanı börtü böcek pek olmamasıdır. o konuda sunnyvale aksi yönde bir örnektir mesela. öte yandan doğal ekosistemi iyidir. kemirgenleri sincap ve possumlardan ibarettir. serbest gezen kedi nüfusundan olsa gerek, fare pek görülmez.

    ev fiyatları gibi hemen hemen her şeyi diğer şehirlere göre daha pahalıdır. elektriği ve gazı diğer şehirlerden farklı olarak pg&e'den almak yerine kendisi idare eder. hizmeti pg&e'den kaliteli ama daha pahalıdır.

    sözde silikon vadisinin göbeği olan bu şehirde son kullanıcıya gigabit fiber internet sağlayan bir hizmet yoktur. illa firma gibi ayda binlerce dolar ödeyip fiber çektirmeniz gerekir.

    downtown yemekçileri ekseriyetle iyidir. özellikle cuma günleri palo alto creamery'de lobster roll yemek bir ritüeldir. sushirrito, pampas, reposado ve bevri gibi müstesna lezzetler sunan mekanlar barındırır. tabii ki downtown'ın tepe noktası gelmiş geçmiş en iyi yunan restoranlarından evvia estiatorio'dur. orada rezervasyonsuz yer bulmak hayal gibi bir şey. döner kebap tarzı bir şeyler arzu edilirse de cafe 220 yerine gyros gyros tercih edilmelidir.

    bir öğle yemeği sonrası coupa cafe'den ya da starbucks'tan çay kahve alıp city hall'un parkına ya da emerson, university kesişimindeki açık hava sandalyelerine oturmak bir seçenektir; buralarda go oynamak da.

    suç oranı çok düşüktür ama ilginç bir şekilde bitişik komşusu ve ayrı bir şehir olan east palo alto'da da çok yüksektir. öyle tezatlar mekanıdır.

    downtown'ında hep eski klasik filmleri oynatan stanford sineması vardır. tam eski tip sinemadır. aynı zamanda eskiden sinema olan varsity theater yerine konmuş ama dekorasyonu korumuş olan coworking space hizmeti veren hanahaus ve blue bottle cafe de aynı cadde üzerindedir.

    silikon vadisinin başladığı yer olan hp garajı downtown'da yürüme mesafesinde, addison ve waverley köşesindedir. artık mülkün sahibi hp olduğundan sadece kendi yağlı müşterilerine gezdirmektedir. halka açık değildir. önünde garajın mana ve öneminden bahseden bir plaka vardır.

    downtown'ın en teknolojik yerleri 8eta adındaki teknolojik gereç mağazası ve apple store'dur. onun dışında bir red dead redemption 2 kasabasından hallicedir.

    downtown university avenue eksenindedir ama buranın bir de araba mesafesinde bir uydusu vardır (bkz: california avenue). orası da tek sokaklık bir mini downtown havasındadır.

    şehir içi parkları açısından da zengindir. bazıları doğal park havasındadır, misal bol park.

    gece hayatı yok denecek kadar azdır. the tap room veya old pro gibi birkaç barı ve 1-2 club ortamı dışında hiçbir şey yoktur. canlı müzik anca nola'nın olduğu aralıkta açık havada tesadüfen denk gelinirse mümkündür. burada konser tarzı şeyler olacak venue de yoktur onun için en yakın mountain view'da shoreline amphitheater'a gitmeniz gerekir.

    evsiz konusunda agresiftir. sokaklarda evsiz görmezsiniz çünkü polis bunları alır götürür. homeless shelter'ları ve çoğu kiliseler tarafından işletilen food bank'leri vardır. evcil hayvanınız varsa pek çok şehirde olduğu gibi burada da kaydetmeniz gerekir.

    kısacası içinde bir yaşam olan şehirden çok buradaki şirketler ve üniversite için yaratılmış yapay bir şehir ya da büyük bir tatil köyü gibidir.
  • bay area'da bulunur. buranin en islek yeri sanirim university avenuedur. bildigim iki tane turk lokantasi var.

    ne kadar cok yuksek gelirlerin yasadigi bir yer olsa da mutlaka sokaklarinda evsiz insanlari gorursunuz. bir keresinde evsiz adamin teki sanirim para toplayamamis ve artik yapacak bir sey bulamamis. sokak ortasina yatmis ya da bayilmisti. trafik durunca birisi 911'i aradi ve adamin teki nabzini kontrol etti. 3-5 ergen kiz de resmini cekti adamin.

    university avenueda ilerledikce meshur 101'in ayirdigi iki ayri dunyayi goruyorsunuz. kopru gecince east palo alto karsiliyor ve adeta attan inip esek oluyorsunuz. burasi eskiden siyahlarin yasadigi ama meksikalilarin gelmesiyle siyahlari oaklanda ittigi bir yer. east palo alto'da home depot, office depot ve nordstrom rack bulunduran bir avm var. bir de ikea var. eskiden burasi oldukca ucuzmus ama tech co.lar fiyatlari palo alto'da tirmandirdikca epa da fiyatlarini yukseltmis ama yasinalabilir bir mekan degil bence. beyazsaniz illaki millet "napiyo lan bu godos" tarzi bakislar oluyor. geceleri de uzak durun bilmediginiz sokaklara girmeyin. her an onunuzu drug dealerlar kesebilir. kisacasi palo alto sinirlari icinde kalmaya calisin.

    buradaki emlak balonunu anlatmaya bir ornek vereyim. buraya yeni gelmisim. ev bakiyorum. craigslist vs. en dandik oda $1200+deposit. neyse bir adam ilan vermis ama fiyati yok. aradim adami yasli herifin teki. zor bela adresi aldim. gittim. ev ev degil nato birligi. adam komuta etse 51 kanada 52 meksika. almanindan cinlisine dolu insan. neyse adam bana oncelikle cahilleri almadiklarini bu yuzden cok elit bir ortam oldugunu anlatti. bana kimyadan quiz yapti. allaha sukur alnimin akiyla gectim. sonra nereli olduguma dunya kuresinden bakti. bu sirada bahcede oturuyoruz. bahcede de iki amerikali intern. cocuklar bahcede bir kanepe uzerinde $400 vererek kaliyorlar. saka degil. bahcede yatmak icin gariplerim $400 para veriyor. yasli adam bunun cok iyi bir teklif oldugunu geceleri yildizlari izleyerek uyuyabilecegimi zaten california'nin sicak memleket oldugunu vs. anlatti. gecelerin soguk oldugunu soyledigimde de benim turk oldugumu ve bizim cok cok iyi askerler oldugumuzu ve buna dayanabilecegimi anlatti. sonra her hafta banyoyu ve mutfagi temizlemem gerektigi vs anlatti. ben de kafam yanmis sekilde "tisikkirler sir sizi arayacagim" dedim. o sokaktan hala gecmiyorum.

    eger bu bolgede ogrenci ya da calisan olacaksaniz (bkz: mountain view) ya da (bkz: san jose) gibi daha makul fiyatli yerlere bakmanizi oneririm.
  • stanford ogrencileri haricindeki butun nufusu milyoner olma ihtimali yuksek semt. sokakta zenci yok, herkesin yuzunde plastik bir gulumseme, yanlarinda golden retriever kopekleri, barbie ile ken gibi dolasan bir yigin mutlu insan... boylede ilginc biryer...
  • semt degil, dupeduz sehirdir. santa clara county'de yer alir.

    %75 beyaz nufusa nazaran %2 zenci nufusu vardir ve bu sehirde yasayanlarin ortalama geliri yillik $90.000 'in uzerindedir. (yuh)
  • stanford universitesi turk ogrencileri icin turk yemeklerinin yenilebilecegi kucuk bir restaurant i da icersinde barindiran universite yerleskesine cok yakin pahali yerlesim birimi... university avenue adinda unlu ve canli bir caddesi vardir...

    not: turk yemekleri derken sulu yemeklerden degil doner, kuzu sis, adana kebap gibi yemekler ve mercimek corbasindan bahsediyordum... ha birde baklava var ...:) yanlis anlasilmalara yer vermeyelim... yani zeytinyagli dolma yoktu saniyorum ...
  • emlak fiyatları konusunda üst sınırı bulunmayan bir kasabadır.

    bu anasını sattığımın yerinde bir stüdyo daireye bir senede vereceğiniz kirayla türkiye'de kalburüstü bir ev alabilirsiniz.

    ev fiyatlarına hiç değinmek istemiyorum. ev fiyatlarında skala milyon dolarlardır.
  • ayri bir sehir olmasinin sebeb-i hikmeti, diger tum city'ler gibi ayri bir yonetimi, polisi, itfaiyesi..vs. olmasidir. turk algisina gore bir sehrin yoneticisi vardir, semtlerinin ayri ayri yoneticileri yoktur dolayisi ile ayri bir "yonetim birimi" olarak ilan edilmezler.. besiktas'tan kadikoy'e geldiginizde, besiktas'tan kadikoy'e gelmissinizdir.. o kadar. redwood city'den palo alto'ya geldiginizde ise bir sehir degistirirsiniz, bunun nedeni turkiye'nin merkeziyetciligine karsin abd'nin mikro yonetim anlayisidir.
hesabın var mı? giriş yap