one of us
-
joan osborne şarkısı...
if god had a name, what would it be
and would you call it to his face
if you were faced with him in all his glory
what would you ask if you had just one question
yeah, yeah, god is great
yeah, yeah, god is good
yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
what if god was one of us
just a slob like one of us
just a stranger on the bus
trying to make his way home
if god had a face, what would it look like
and would you want to see
if seeing meant that you would have to believe
in things like heaven and in jesus and the saints
and all the prophets and...
yeah, yeah, god is great
yeah, yeah, god is good
yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
what if god was one of us
just a slob like one of us
just a stranger on the bus
trying to make his way home
tryin' to make his way home
back up to heaven all alone
nobody callin' on the phone
'cept for the pope maybe in rome
yeah, yeah, god is great
yeah, yeah, god is good
yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
what if god was one of us
just a slob like one of us
just a stranger on the bus
trying to make his way home
just tryin' to make his way home
like a holy rolling stone
back up to heaven all alone
just tryin' to make his way home
nobody callin' on the phone
'cept for the pope maybe in rome -
joan osborne versiyonunun turkce cevirisi;
tanrının bir adı olsaydı
acaba ne olurdu ve
bunu o'nun yüzüne söyleyebilir miydin
eğer yüzleşseydin
o'nunla ve tüm ihtişamıyla
ki ne sorardın
olsaydı tek bir soru şansın
ve evet, evet
tanrı büyüktür
evet, evet
tanrı iyidir
evet, evet
evet evet evet
şayet tanrı içimizden biri olsaydı,
içimizden biri gibi pasaklı
otobüsteki bir yabancı, eve gitmeye çalışan
eğer tanrının bir yüzü olsaydı
acaba neye benzerdi ve
görmek ister miydin
şayet görmek demek,
inanmak zorunda olman demek olsaydı
mesela
cennete ve isa'ya ve azizlere
ve tüm peygamberlere ve...
ve evet, evet
tanrı büyüktür
evet, evet
tanrı iyidir
evet, evet
evet evet evet
şayet tanrı içimizde biri olsaydı,
içimizden biri gibi pasaklı
otobüsteki bir yabancı,
eve gitmeye çalışan
gitmeye çalışan eve
yapayalnız cennetine
kimse aramıyor o'nu
belki yalnız papa, roma'da
ve evet, evet
tanrı büyüktür
evet, evet
tanrı iyidir
evet, evet
evet evet evet
şayet tanrı içimizde biri olsaydı,
içimizden biri gibi pasaklı
otobüsteki bir yabancı,
eve gitmeye çalışan
sadece evine gitmeye çalışan
tıpkı kutsal bir kaya, yuvarlanan -
sinagog da çalan şarkıyı bilen var mı?
anlamını bilmesem de içimi dağladı resmen.
edit: arkadaşlar mesaj kutum doldu birçok insan bu melodiyi arıyormuş ve sonunda buldum.
edit2: şarkıyı paylaşmıştım tekrar sildim, trip atıyorum. en az 50 kişi mesaj attı mesaj kutuma bunu arıyordum diye, bir kişi bile entryi beğenmemiş, ben kaç gün aradım ve buldum şarkıyı, emeğe saygınız yoksa kendiniz emek verip bulun.
edit3: https://youtu.be/ibyzkouy260
arayıp da beğenmeyenin kaynanası ölsün. -
şimdiye kadar duyduğum en güzel şarkılardan biri.
-
yıllar önce ilk kez bir otobüste yolculuk yaparken radyoda dinlediğim ve 'n'oluyor' hissiyle etrafıma şaşkın şaşkın baktığım şarkı. hiç eskimeyecek, çok güzel şarkı.
-
kulağımda diskmen, dinliyorum bunu...
yağmur yağıyor ağırdan ağırdan. aylardan eylül...
yeni açılmış okul. yurda yerleşeli birkaç gün olmuş.
yağmurda yürümek gibisi var mı?
atmışım kendimi dışarıya.
stadyuma doğru yürümeye başlamışım.
mis gibi toprak kokusu...
yerde sarılı turunculu yapraklar.
elimde de nokia 3310...
dönüp bakıyorum da o zamanki kendime, hani derler ya yaşamın bi film şeridi gibi geçer gözünün önünden diye, işte aynen o şekilde, stadyumda yağmur altında koşan "ben"den geriye ne kalmış? neler değişmiş? neler getirmiş hayat bana? ve neleri almış elimden?..
elimdeki telefon * değişmemiş mesela.
gap sweatshirt'um de duruyor halen.*
okul yerinde çok şükür. ankara bıraktığım gibi...*
yağmur halen mutlu eder beni.
eylül en sevdiğim aydır halen.
bu şarkıyı dinliyorum şu anda mesela, aynı tadı alıyorum.
ama kalbimdeki... farklı...
aklımdaki? farklı...
isimler... hisler... hayaller... her şey farklı.
en değişmeyeni de şu aslında; her tercihin ihtimali aynı... yüzde elli.
ya o, ya bu.
ya tamam, ya devam...
iki dudağının, ve iki dimağın arasında her şey...
ya mutluluk, ya yalnızlık... tercih senin. -
çok güzel bi joan osborne parçası.
hani bazen, bi yer görürsün, ilk defa gördüğün halde sanki en sevdiğin yer orasıymış, en güzel anıların oradaymış gibi hissedersin ya da bi melodi duyarsın çok tanıdık gelir ama ilk defa duymuşsundur. işte bu şarkının melodisini duyduğum ilk an bunu hissettim. sadece başlangıç melodisini duymamla adını hafızama kaydettim ve bayıldım. sanki yıllardır bu şarkıyı beklemişim gibi.
"what if god was one of us
just a slob like one of us
just a stranger on the bus
trying to make his way home
tryin' to make his way home
back up to heaven all alone
nobody callin' on the phone
'cept for the pope maybe in rome"
sözlerini duyunca gülümsedim. aynı şeyleri düşündüğüm için olsa gerek. klibi ise ayrı güzel olmuş. belki de tanrı bizden biridir, o dişleri dökülmüş amca ya da o şişman kadın. veyahut her kimse, onu gördüğün an ne derdin? düşündüm de bu sorunun cevabını, ne derdim diye acaba. sanırım ben tanrıyı görsem, nasıl gidiyo derdim.
hep biz anlatıyoruz, bi kez de sen anlat. nasıl gidiyo? -
bu yıllanmış şarkıda geçen
"yeah, yeah, god is great
yeah, yeah, god is good
yeah, yeah, yeah, yeah, yeah"
kısmı, popüler jargondaki "yav hee he"nin birebir karşılığıdır bence.
ha bi de; "listen to her" -
joan osborne'un bu şarkısının album versiyonu güneyli bir yerlinin (güney amerika) aksanı ile yapılan minik bir dua ile başlar.
single versiyonunda bu dua yoktur, direkt müzik girer.
o minik dua şu şekildedir;
--- spoiler ---
oh, one of these nights at about twelve o'clock
this whole earth is gonna reel and rock
saints will tremble and cry for pain
for the lord's gonna come in his heaven airplane.
--- spoiler --- -
(bkz: what if god was one of us)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap